Türk Harb İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, Eskişehir.net’te yayınlanan Net Soru programında Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtladı. Programdan öne çıkan başlıklar şu şekilde:

“İŞÇİLER HER GEÇEN DAHA AZ KATILIYOR 1 MAYIS’A”

Eskişehir’deki 1 Mayıs mitingini değerlendiren Atak, “Şunu söyleyeyim geçmiş yıllara göre ben işin açıkçası özellikle işçi kesimindeki katılımın biraz daha az olduğunu gördüm, desteğin az olduğunu gözlemledik. Yoksa diğer örgütlerin katılımında problemler yok. Bunun sebebini de şuna bağlıyorum. Özellikle insanlar her geçen gün biraz daha özeleştiri yapmak gerekirse sendikalara umudunu yitiriyorlar. Beklentileri aşağı doğru gitmeye başladı. Alım gücüne bağlı olarak ciddi anlamda ekonomik sıkıntı çekiyorlar. O nedenle bu 1 Mayıs da olsa 1 Mayıs’a katılım konusunda kendilerini çektiklerini düşünüyorum” dedi. 

“İŞÇİ ÜCRETLERİ SİSTEMATİK OLARAK AZALTILDI”

Son 3 yıl içinde çok ciddi anlamda gerileme kaydettik maalesef. Aslında işçi ücretleri ülkemizde son 20 yıldır sistematik olarak azaltıldı. Bunun türlü nedenleri var ama ben Türkiye’de emek kesimine yeterli değerin verilmediğini düşünüyorum. Özellikle katma değeri yüksek iş yerlerinde çalışan, ağır sanayide çalışan işçilerin de adım adım bir politika ile herksin asgari ücrette birleştirildiği kanaatindeyim. 

“20 YILDIR GERİLEYEN İŞÇİ ÜCRETLERİ DİBE VURDU”

20 yıldır gerileyen işçi ücretleri dibe vurdu. Bu rakamlarla geçinmek imkânsız. Türk İş’in açıkladığı 17 bin 725 lira açlık sınırı bu bir kişinin temel gıda maddesi alarak, temel ihtiyaçlarını gidererek geçinmesi yönündeki rakam bu. Yoksulluk sınırı 57 bin lira da bu 4 kişilik bir ailenin bunun dışındaki elektrik, su gibi, gıda giderlerini kattığınız zaman geçinmesi gereken bir rakam. Ama şu anda bu rakamlara çalışan kesimden ulaşan insan yok. İşçiler için söylüyorum. 

“BÜTÜN EMEKÇİLER EK İŞLERE GİTMEYE BAŞLADI”

Türk İş başta olmak üzere sendikalar bu işte sınıfta kaldık. Ne olursa olsun biz özlük hakları olarak üyemizin sorunlarını çözüyoruz, uğraşıyoruz ama biz alım gücünü artıramadığımız sürece, ceplerine ailelerini geçindirecek ücret almalarını sağlamadığımız sürece başarılı sayamayız kendimizi. Neredeyse bütün emekçiler ek işlere gitmeye başladı. Garsonluk, kuryelik anlamında çalışan üyelerimiz oluşmaya başladı. 

“TÜM VEKİLLERE VE VALİ BEYE DOSYAMIZI SUNDUK”

Yerelden herkese ulaşmaya çalıştık. Dosya sunduk. Vali beyimizle görüştük, iktidar vekilleriyle görüştük, muhalefet vekilleriyle görüştük. Biz iş yerlerimizin kendi içinde hangi özel işlere imza attığını, cirosunu genel olarak 450-500 milyon dolar cirosu olan bu iş yerinin cirosunun ne şekilde ülke yararına aktarıldığını, fakat bunun karşılığında işçilerimizin karşılığını alamadığını, özel sektörde firmaların bizi ikiye katladığını, dünya standartlarında baktığınızda bizde 4-5 kat fazla ücretlerle çalıştığını anlattık. Böyle devam ederse iş yerlerinin kan kaybedeceğini söyledik. 

“YAKINDA İŞÇİ BULAMAYACAK DURUMA GİDİYORUZ”

Yakında işçi bulamayacak duruma gidiyoruz. İnsanları buy maaşlara çalıştıramazsınız. EYT çıktıktan sonra tecrübeli personelimize tazminatını alıp ayrılma yolu açıldı. Özel sektöre gidiyorlar. Emekli olayım, yeni bir işe gideyim. Ama siz bu insanı tek maaşla iş verdiğinizde, şatlarını iyileştirdiğinizde bu adam ayrılmaz ki. Çünkü Eskişehir’de çalışan arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğu Eskişehir’le bağı olan insanlar. Bu insanlar Ankara’ya, İstanbul’a gitmek istemez. Siz bu insanlara gerekli değeri verirseniz, emekçi olarak da yatırım yaparsanız bu insanlara, bu insanlar gitmez. Her geçen gün kan kaybediyoruz. Maaşlar düzelmek zorunda. Bu böyle asla gidemez. 

“BİZ MART AYINA KADAR BU MAAŞLARLA DAYANAMAYIZ”

Biz mart ayına kadar bu maaşlarla dayanamayız. Dayanacak halimiz kalmadı. Sürekli olarak alanda olmaya çalışıyoruz. 29 Ocak’ta eylem planını ortaya koysaydık, şu anda bulunduğumuz noktadan daha ileride olurduk. Türk İş Genel Merkezi bunu görmeli. Bu rakamlarla geçinemediğimizi ve bizim bunun farkında olduğumuzu sendika genel merkezi, Türk İş’in genel başkanı da siyasetçiler de her şeyin farkında olduğumuzu bilsinler. Bunları bastırdık, kabuğuna çekildiler diye düşünmesinler.

“60-65 BİN LİRA BANDINDAN AŞAĞI KİMSENİN ELİME PARA GEÇMEMESİ LAZIM”

Şu anda bizin kendi hesaplarımıza göre 60-65 bin lira bandından aşağı kimsenin elime para geçmemesi lazım. Kendi sektörüm için söylemiyorum. Kendi sektörümde bu rakamlar daha da yüksek olmalı. Ama asgari ücretin biz 4,50’lerden başlamışız normalde savunma sanayide bu 5 katına kadar çıkarken diğer sektörlerde 3 katından aşağıya hiçbir zaman düşmemesi lazım. Yani asgari ücretle hakikaten hayret ediyorum. Geçinen insanlar mucize yaratıyorlar. Kafeler dolu diyorlar. Evet gidenler ama gidenler beli zaten. Gidemeyen insan sayısı arttı. İnsanlar kısıtlıyorlar artık.”

Kaynak: Meltem Karakaş