Nöbetçi sulh ceza hakimliği, şüphelilerden 30'unun tutuklanmasına karar verirken, 13 kişiye "konutu terk etmeme" cezası verildi. Ayrıca, 7 şüpheliye ise "karakolda imza atma" ve "yurt dışına çıkış yasağı" gibi adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakıldı.
Başsavcılık tarafından yürütülen incelemelerde, HDK’nin, PKK/KCK'nın yasadışı faaliyetlerine destek sağlayan bir yapılanma olduğu ve bu örgütün, Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) devamı niteliğinde hareket ettiği tespit edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) alternatif bir sözde meclis kurarak, örgütün toplumsal alanda örgütlenmesini sağladığı belirlendi.
Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan raporlarda, HDK’nin özellikle 6-7-8 Ekim olayları, çukur eylemleri ve sözde demokratik özerklik ilanları sırasında aktif olarak rol aldığı ortaya konuldu. Bu yapılanmanın, örgüt adına kırsala eleman kazandırma faaliyetlerinde bulunduğu ve KCK/TDÖ yapılanması altında siyasi örgütlenmenin üst kademesinde yer aldığı vurgulandı.
Soruşturma kapsamında, İstanbul’daki HDK yapılanması içerisinde aktif olarak görev aldığı tespit edilen 60 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı ve emniyet ekipleri, düzenledikleri operasyonlarla 50 şüpheliyi yakaladı.
Adliyeye sevk edilen zanlılardan 35’i tutuklama talebiyle, 13’ü "konutu terk etmeme", 2’si ise "karakolda imza verme" ve "yurt dışına çıkma yasağı" uygulanması talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.