Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, TBMM’de yaptığı, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolü var. Bunların içerisinde, sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz” dedi.
“HEDEF, ÜMMET VE BİAT TOPLUMU YARATMAKTIR”
Eğitimin bilimsellikten uzaklaştığını söyleyen Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar, “Bakanlar hiçbir bilimsel incelemeye, gerekçeye dayanmadan öğretim programlarını ideolojik saplantılarla yetersiz bulmuş; ders ekleyip çıkararak, süreleriyle oynayarak, felsefe, mantık, sosyoloji, matematik, psikoloji gibi özgür birey yetiştirmede olmazsa olmaz nitelikli dersleri yok ederek, evrim kuramını dışlayarak bilimsellikten tümüyle uzaklaştırmış, iyiden iyiye dincileştirmiştir. Hedef, ümmet ve biat toplumu yaratmaktır ki; Batı emperyalizminin yüz yıllık hedefi de budur” dedi.
“DAYATILAN APAÇIK KARŞI DEVRİMDİR”
Taşar konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “2007 yılından sonra kamu desteğiyle çoğaltılan ve etkinleştirilen İlim Yayma Cemiyeti, Hizmet Vakfı, Ensar Vakfı, Birlik Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) ve benzeri onlarca dernek - vakıf adı ile örgütlenmiş tarikat ve cemaat yapılanmalarıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve il ilçe müdürlüklerince protokoller imzalanmış, bu dinci yapıların öğrenci yurtları dahil bütün eğitim kurumlarımıza girmesine olanak sağlanmış, son olarak çağ dışı ÇEDES dayatması ve “manevi rehber” uydurmasıyla okullarımıza imamlar atanmaya başlanmıştır! Bugün, 3-6 yaşındaki yüzbinlerce evladımız dinci yapıların anaokullarında, milyonlarca çocuğumuz tarikat ve cemaatlerin elindedir. Dayatılan, apaçık bir karşı devrimdir! Son müfredat değişikliği ve ÇEDES derhal geri çekilmelidir. İşlenen; anayasayı tebdil, tağyir ve ilga suçudur! Bağımsız yargı gereğini yapmalıdır!” Meltem Karakaş