Bir önceki dönem Büyükşehir ve Odunpazarı Belediye Meclisinde AK Parti’nin Grup Başkanvekilliği görevini yürüten Murat Özcan, Odunpazarı Belediyesi’nin Sanayi Çarşısıyla ilgili hazırlayıp Büyükşehir Meclisi’ne getirdiği planlara AK Parti’nin grubunun neden itiraz ettiğini anlattı.
AK PARTİ PLANLARA NEDEN İTİRAZ ETTİ?
Odunpazarı Belediyesi Burhan Sakallı döneminde, Büyükşehir’den bölgenin imar ve dönüşüm yetkisini istedi. Burhan Sakallı bir dahaki dönem aday olmadığı için Kazım Bey’de (Kazım Kurt) ondan sonra seçildiği için Küçük Sanayi Sitesi’nin imar ve dönüşüm projesini masasında buldu.
Plandaki alt detayları Meclis ile paylaşmadı…
Büyükşehir’de 5000’likler yapılır, ilçe belediyelerine 1000’likleri yapma yetkisi verilir. 1000’likler her parselin ve adanın imarını belirleyen, kaç kat olacağını, kaç metrekare inşaat yapacağını gösteren planlardır. O dönemde Kazım Bey, Büyükşehir’e konuyu getirirken 1000’lik alt çalışmasını yapmadan getirdi. Büyükşehir’den “1000’lik detaylarını biz kendimiz belediyemizden geçirelim” diye yetki istedi. O dönem Küçük Sanayi Sitesi’ndeki mülk sahiplerinin, kiracıların ve sivil toplum kuruluşlarının, AK Parti’ye çok ciddi baskıları vardı. Onlar da bölgede nasıl bir imar ve dönüşümün yapılacağını görmek için 1000’lik detayların Büyükşehir’e gelmesini talep etti. Biz de, Odunpazarı Belediyesi’nden bunu talep ettik. Fakat Kazım Bey o dönemde 1000’lik planın detaylarını, Büyükşehir’e sunmak istemedi. 1000’lik detay verilmediği için olası bir mağduriyet yaşanması düşüncesiyle Büyükşehir’den ret verilerek gönderildi.
Bakanlık, Odunpazarı’na yetkiyi neden vermiyor?
Kazım Bey’in, 2019 yerel seçimlerine yaklaşık bir buçuk yıl kala yetkiyi, bakanlığa vermesi stratejik olarak yanlıştı. AK Parti’nin ya da CHP’nin belediyeleri alıp almamasını, alınırsa meclis dengelerinin nasıl oluşacağını görmeden bir belediye başkanının yerel seçime bir buçuk sene kala yetkisini bakanlığa vermesinin stratejik olarak yanlış olduğunu kendisine söyledim.
Belediye bakanlığa başvurdu, bakanlıkta afet riskli alan ilan etti
Dönüşümler iki türlü yapılır. Birincisi, Kentsel Dönüşüm Kanunu vardır. Belediye olarak ona müracaat edersiniz. Bakanlıktan ve Büyükşehir’den yetkiyi alarak yola devam edersiniz. İkincisi, dönüştürmek istediğiniz alanı bakanlığa afet riskli alan ilan ettirirsiniz. Burada da afet riskli alanın ilan edilme özeliğinden kaynaklı imar uygulama ve yapma planlarındaki avantajları kullanırsınız. Sayın Başkan, Küçük Sanayi Sitesi’nin afet riskli alan ilan edilerek, sorunun çözülmesini talep etti. Talep, belediyeden geldi. Bakanlığın bu konuyla ilgili bir talebi olmadı. Zaten olmazda… Belediyeler bakanlıktan talep ederler, bakanlıklar da belediyelerin talebi üzerine bunu gerçekleştirirler. Odunpazarı Belediyesi, bakanlığa başvurdu ve bakanlıkta bunu kabul etti.
Afet riskli alanda yetki belediyelere verilmez…
Baksan’da böyle yapılmak istendi. Sanayi Sitelerindeki uygulama alanlarında kanunun farklı bakış açıları var. Sanayi Bakanlığının vermiş olduğu teşviklerle yapıldığı için o bölgeler kanunen kentsel dönüşüm alanına giremiyor. Ancak Küçük Sanayi Sitesi’nin böyle bir özelliği yok. Geneli itibariyle baktığımızda sonradan ilave edilmiş mülkler var. Özellikle sanayi sitelerinde afet riskli alan ilan etmek imar yapma ve dönüşüm yapma kolaylığı sağlıyor. Herhalde başkanda bunu düşünerek talepte bulundu. Odunpazarı Belediyesi, 2019’dan sonra bakanlığa tekrar başvurarak yetkinin kendisine verilmesini talep etti. Prosedür olarak önce bakanlığın burasını afet riskli alandan çıkarması gerekiyor. Çünkü afet riskli alanda yetki belediyelere verilmez. Kentsel dönüşüm yetkisi verilebilir. Şuanda belediye burayı dönüştürmeyi çok arzu ediyor ve bakanlıktan yetkiyi istiyor. Bakanlık da “böyle bir yetkiyi belediye bize vermiş, iki sene sonra geri istemesini mantıklı bulmuyoruz” düşüncesi içerisine girmişler.
Mülk sahipleri dönüşümden yana, kiracılar sürecin uzamasından
Küçük Sanayi Sitesi’nin bulunduğu alan Eskişehir merkezinde kalmış en kıymetli arazilerden bir tanesi. Burasının dönüşümü için çok uzun vadeli düşünmeye gerek yok. Bakanlık ve belediye eliyle yapılacak iki tane iş var. Birincisi ada bazında emsal uygulamalı imarını hemen hazırlamak. İkincisi burada bulunan esnaf arkadaşlarımızı mağdur etmeden başka bir alana taşınması… Küçük Sanayi Sitesi’nde kiracılar ile mal sahibi olanlar arasındaki görüşler çok farklı. Miras yoluyla dükkan ya da arsa sahibi olmuş herkes oranın dönüşmesini istiyor. Kiracıların ise kiraların ekonomik olması ve şehre yakın konumda bulunması nedeniyle dönüşümün uzamasından yana… Sanayi Çarşısı’ndaki dükkan sayısı az. Bu arkadaşlara ‘boşaltın burayı’ dediğiniz zaman, şuanda gidecekleri çok fazla alan yok. Şehirde alternatif oluşturarak sanayi sitelerin kurulmasının önünü açmamız gerekiyor. Ankara Yolu üzerinde bulunan EMKO, TEKSAN ve Tornacıların yapmış olduğu sitelerin hepsi şuanda dolu…
Dönüştürmek için ne yapılmalı?
Önce oradaki esnafı mağdur etmeden taşınmasına yardımcı olmalıyız. Burayı boşalttıktan sonra arsa haline dönüştürülmesi gerekiyor. Zaten çöküntü alanı… İddia ediyorum, arsaya dönüştürüldükten sonra imarı da ada bazında yapılırsa burayı hiç kimsenin dönüştürmesine gerek kalmaz. İki sene içerisinde arsa sahipleri ve yatırımcılar orayı dönüştürmüş olur. Ayrıca, “kim dönüştürecekti”, “nasıl dönüşecek” tartışmasından da çıkartılmış olur. Bu zamana kadar zahmet etmediler, bundan sonra da etmelerine gerek yok…
HALİL KILIÇ: SİYASİ ÇEKİŞMELERE KURBAN EDİLİYOR
Eski Tornacılar ve Oto Tamirciler Odası Başkanı ve uzun yıllardır Küçük Sanayi’de esnaflık yapan Halil Kılıç ise siyasi çekişmeler nedeniyle Sanayi Çarşısı’nın yıllardır dönüştürülmediğini savunuyor. Sanayi Çarşısı’nın temellerinin 1957 yılında dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından atıldığından bahseden Kılıç, şunları anlattı: Yaklaşık 3600’ün üzerinde işletme vardı. Bunun yüzde 30’u yeni yapılan sanayi sitelerine taşındı. İşletmelerin yüzde 60’ı mülk sahiplerine ait, kalanlar kiracı. Mülk sahipleri yeni işyerleri yapıldığı takdirde buranın dönüşmesine razılar… 50 yıldır “burası kalkacak” deniliyor ama kaldırılmıyor. O kadar belediye başkanı ve milletvekili geldi gitti, sanayi hala yerinde duruyor. Dönüşmemesinin en büyük sebebi yaşanan siyasi çekişmelerdir.
Olan buradaki esnafa oluyor…
Burhan Sakallı döneminde, burasının TOKİ aracılığıyla dönüşmesi için planlama yaptık. TOKİ, Karapınar’a başlamadan önce Sanayi Çarşısı’na girecekti. Çalışmalar yapıldı ve mülk sahiplerinin yüzde 80’ni ile anlaşıldı. O dönem Büyükerşen, yetkiyi almak için küçük sanayiyi dönüşüm alanı ilan etti. Belediyenin ekonomik gücü olmadığı için seçime üç, dört ay kala yetkiyi Odunpazarı’na devretti. O süreçte TOKİ, Karapınar’a başlamış oldu. 15 ayda Karapınar’ı yaptı, bıraktı gitti. Kazım Kurt geldi, ‘ben burayı dönüştüreceğim’ dedi. Kentsel dönüşüm ofisi kurdu. Üç ay sonra ofisi kaldırdı, Erenköy’e taşıdı. 10 yıl geçti, ne o yapıyor, ne bu yapıyor. Olan buradaki esnafa oluyor. Burhan Sakallı döneminde hazırlanan proje TOKİ’de duruyor. Harabe dükkanlar da burada duruyor. Dükkanların yüzde 90’nın da tuvalet yok. Hangi asırda yaşıyoruz. Siyasetçiler, “Turist Ömer” gibi gelip geziyor. Yarım saat sonra buradan ayrılıyor. Sanayi Çarşısı siyasi çekişmenin kurbanı oldu…