Emek Partisi Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu, kadına şiddet ile ilgili kamuoyuna yönelik bir açıklama yaptı. 

Kökoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi, "Ağustos ayının ilk iki haftasında en az 18 kadın öldürüldü. Geçtiğimiz hafta sadece bir günde 3 kadın, boşanmaya çalıştığı, evli olduğu erkek tarafından öldürüldü. 

İktidarın sürekli tekrar ettiği “şiddete sıfır tolerans” sözlerinin ve “kadına yönelik şiddet azaldı” iddiasının gerçekliği yansıtmadığı her yeni kadın cinayetinde, kadına yönelik şiddete yapılan her ihmalde bir kere daha ortaya çıkıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden tek adamın imzasıyla çıkılan yıl 2021’de toplam 280 kadın cinayeti işlenmişken 2022’de bu sayı 334’e, 2023’te ise 315’e çıktı. 2024’ün ilk 7 ayında ise en az 249 kadın cinayeti gerçekleşti. 

Kadına yönelik şiddetin boyutlarının da cezasızlığın da arttığı bu noktaya adım adım gelindi. Geçtiğimiz günlerde AKP, kuruluşunun 23. yılını kutladı. 22 yıllık AKP iktidarının kadınlara ilişkin yaptıklarının karnesi ise şunlarla dolu: emeği ucuzlaştırma, güvencesizleştirme, yoksullaştırma, kamusal hizmete erişimin önünü kesme, bakım yükünü kadınların sırtına yükleme, kadınları ve çocukları şiddetten koruyan yasalara saldırma, şiddeti önleme mekanizmalarını etkin çalıştırmama, kadına yönelik şiddette ihmali olan kamu personellerini şiddete, cinayete açık hale getirme ve korumasız bırakma... Yaptıkları yapacaklarının teminatı.

ŞİDDETİ ÖNLEYECEK TÜM MEKANİZMALAR HEDEFTE!

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, etkin uygulanmıyor; hatta kanun doğrudan cemaat ve tarikatlar tarafından hedef alınıyor, iktidarın bir pazarlık malzemesine dönüştürülüyor.

Kadınları şiddete karşı koruyan tüm kanunlar ve politikalar “aile birliğini bozuyor” denilerek hedefe alınıyor. Medeni Kanun sil baştan kadının eşitsiz, şiddete açık bir hale daha çok getirilmesinin önünü açacak şekilde değiştirilmek isteniyor. Kadınlar boşanmak istedikleri için öldürülürken boşanmaları engellemek, kadınları şiddet dolu evliliklere mahkûm edecek aile arabuluculuğu iktidar sözcülerinin dilinden düşmüyor.

Şiddetle burun buruna kalan kadınlar koruma kararı aldırmak için kendisini hırpalarken iktidarın kolluk kuvvetlerinden mahkemelerine kadar şiddet görmezden geliniyor. Kadınlar şiddetle, öldürülme tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarında şikâyetleri hakkında “kovuşturmaya yer yoktur” kararları veriliyor, verilen koruma kararlarının uygulanmaması ise kadınların ölümlerine sebep oluyor. 

Asgari ücretin açlık sınırının altında kalması, kadınların kayıt dışı çalıştırılmasının yaygınlaşması, esnek çalışmanın teşviki, yeteri düzeyde sığınma evinin olmaması gibi faktörler; kendisi, çocukları için güvenli bir yaşam kurmak isteyen kadınların önüne koyulan engellerden. 

HAKLARIMIZ VE HAYATLARIMIZ İÇİN MÜCADELEYE!

Bunların karşısında bir araya gelen kadınlar ise gerek bir sokak röportajında özgürlük istediği için, gerek bir grevde onurlu çalışma koşulları talep ettiği için, gerek şiddeti körükleyecek politikalara karşı çıktığı için tek adam iktidarı ve onun kolluk kuvvetlerini karşısında buluyor.

Kadına yönelik şiddetin önünü açan, önleyici mekanizmaların etkin çalışmasını engelleyen, kadınların kazanılmış haklarını hedefe koyan tek adam iktidarına karşı gücümüz birliğimiz! 

Sığınma evlerinin sayısı artırılsın, şiddete uğrayan kadınlar tam güvenceye alınsın.

 Cezasızlık politikaları son bulsun, faillere caydırıcı cezalar verilsin.

6284 sayılı Kanun etkin uygulansın."

Kaynak: Bülten