Adaletin Hukuku ve Parlamenter Demokrasi İdeali Platformu Derneği (AHPADİ), Başkanı Avukat Mehmet Ektaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı.

Masumiyet karinesi vurgusu

Masumiyet karinesi vurgusu yapan Ektaş, “Siyaset, toplumun atar damarıdır. Bernard Crick’in tanımlamasıyla “Siyaset, farklı çıkarlar arasında bölünmüş toplumların, şiddet içermeyen özgür tartışma yoluyla yönetilmesidir”. Siyasetin ritmi bozulursa, Ülkenin kalbi durur. Ülkemizde siyasetin dili ve uygulamaları kutuplaşmayı teşvik etmeye, kutuplaşmaktan beslenmeye devam ediyor. Bu sağlıksız siyaset ortamı, bir yandan da lekelenmeme hakkını ihlal ediyor. Masumiyet karinesinin yansımalarından biri olan "lekelenmeme hakkı"; suç şüphesi nedeniyle hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen kişinin bu işlemlerden dolayı onur, şeref ve haysiyetinin zarar görmemesi, toplum içindeki saygınlığının zedelenmemesi, hakkında henüz kesin hüküm verilmemiş kişinin masumiyetine zarar verecek, kişiyi toplum nezdinde mahkûm edecek her türlü söz, yayın, haber gibi davranışlardan kaçınmadır” diye konuştu.

“Hukuk ve yargı kendisini araçsallaştırmamalı”

Hukukun siyasi rekabet üzerinden araçsallaştırılmaması gerektiğini söyleyen Ektaş, “Bu hakka saygı, tüm yurttaşlar yönünden önemli ise de özellikle siyasi yönden öne çıkan kişiler yönünden daha fazla özen gösterilmesi gereken bir haktır. Çünkü ve ne yazık ki siyasi rekabet, sadece hizmet ve proje yarışı üzerinden değil rakibini kirletmek üzerinden de şekillenmektedir. Hukuk ve yargı, buna izin vermemeli, kendini de araçsallaştırmamalıdır” şeklinde konuştu.

“Rakibini yargı yoluyla saf dışı bırakmaya çalışıyorlar algısı oluşuyor”

“Son yaşanan olaylar, siyasi iktidarın seçimle yenemeyeceğini anladığı rakibini yargı yoluyla saf dışı bırakmaya çalıştığı yönünde ciddi suçlamalara dönüşmüştür” diyen Ektaş, “Kamuoyunun yakın tanıdığı bazı kişilerin çocuklarının denkliği olmayan yabancı üniversitelerden ülkemizdeki üniversitelere geçişlerine idare mahkemelerinin kesinleşmiş kararlarıyla kazanılmış hak kavramıyla meşruluk kazandırılırken yıllar önce verilmiş bir diplomanın iptali, PKK terör örgütünün liderine ‘önder’ tanımlamasıyla saygınlık kazandırılıp, Türk Milletini Şeyh Sait, Seyit Rıza ile tehdit edenlerle kucaklaşanlar, silahlı terör örgütüne yardımdan hapis cezasına çarptırılmış belediye başkanını terörist başının ulağı yapanlar, ayakta karşılayanlar alkışlanırken İstanbul Belediye Başkanına terör örgütüne yardım suçlamasıyla  gelen gözaltı kararları, toplumun büyük bir bölümünün vicdanında siyasi bir hamle olarak değerlendirilmiştir. Son yaşanan olaylar, siyasi iktidarın seçimle yenemeyeceğini anladığı rakibini yargı yoluyla saf dışı bırakmaya çalıştığı yönünde ciddi suçlamalara dönüşmüştür ve bu tartışmaların toplumda büyük bir oranla alıcısı bulunmaktadır. Bu tartışmalar, zaten örselenmiş siyasetin yanında yargı ve diğer devlet kurumlarına olan güveni de zedelemektedir, milli iradeye saygının ortadan kalkacağı, millet egemenliği ilkesinin rafa kaldırılacağı kaygılarını derinleştirmektedir” ifadelerini kullandı.

“Türkiye için, Türk Milleti için Atatürk’te birleşelim”

Ektaş açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Çıkış yolu bellidir. Yargı alanında; hukuki güvenlik, belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerinin eksiksiz uygulanması, Ülkemizdeki siyasetin kendi alanında rolünü ve görevini yapabilmesine ve gelişmesine hizmet edecektir. Siyaset alanında; kucaklaşmalar, saygı ve sevgi dili birliğimize hizmet edecektir. Bir an önce, ortak akla, sağduyuya ve millet iradesine gitmeye ihtiyaç vardır.  İktidarından muhalefetine siyasetin tüm aktörlerini, Türk Milletinin çıkar ve ortak ülküsü etrafında; diyalog, istişare ve iş birliğine davet ediyoruz. Türkiye için, Türk Milleti için Atatürk’te birleşelim.”

Kaynak: Meltem Karakaş