Artvin’in Borçka ilçesine bağlı Çifteköprü’deki Cankurtaran mevkiinde ormanlık alana konaklamalı mesire alanı projesi yapılmasına ve ağaçların kesilmesine itiraz eden köylülerin üzerine ateş açıldı. Saldırıda ormanı koruyan Reşit Kibar hayatını kaybetti. Olayla ilgili Alpagut Atalan’da Madene Hayır Platformu üyeleri, Eskişehir Hamamyolu Caddesi Anıt Ağaç önünde açıklama yaptı.  

“BAĞIRA BAĞIRA GELEN CİNAYETİ DURDURAMADI”

Platform adına konuşan ve şikayetçi olunmasına rağmen cinayetin göz göre göre geldiğini ifade eden Senem Çelik, “Reşit Kibar, mücadele ruhu ile, topraklarının rant uğruna satılmasına, ormanlarının talan edilmesine karşı direnen iradenin, Cankurtaran Köyü direnişinin bir temsilidir. Onurlu mücadelesini, her şehirde, uğruna direndiğimiz topraklardan, Artvin’den, Alpagut’tan, Akbelen’den, Kazdağlarından ve nicelerinden tanıyoruz. Bizler olayın bu aşamaya gelmesinin sorumlularını da tanıyoruz. Yaşanan cinayetten önce, ormanlarının yok edilmesine direnen köylü, hukuk yoluyla yapılabilecek her şeyi yaptı. Parayla tetikçi tutulduğu ihbar edildi. Defalarca dilekçeyle suç duyurusunda bulunuldu. Köy muhtarının tehdit edildiği bildirildi. Fakat bunların hiçbiri, bağıra bağıra gelen cinayeti durduramadı” diye konuştu.

“HALKIN DEĞİL ŞİRKETLERİN YANINDA YER ALANLAR DA SORUMLUDUR”

“Alpagut’ta, köyünde madene karşı direnenleri ölümle tehdit edenleri görmezden gelenler bugün Hopa’da işlenen cinayetin suç ortağıdır” diyen Çelik, “Orman talanına karşı gösterilen haklı direniş, halktan gelen tüm itirazlar ve şikayetler, Artvin Ticaret ve Sanayi Odası, Orman Genel Müdürlüğü, Artvin Valiliği ve Artvin Başsavcılığı tarafından tüm ayrıntıları ile bilindiği halde, suçun oluşmasını engelleyecek her türlü bilgiye sahip olan yetkili makamlar, ne ellerindeki bilgileri ne de yetkilerini kullanmış, neredeyse saldırının gerçekleşmesine göz yummuştur. Bu saldırıdan ve gerçekleşmesi muhtemel saldırılardan sadece saldırıyı gerçekleştiren failler değil, bu saldırılara zemin hazırlayan, çevre ve doğa katliamına karşı halkın yanında değil de şirketlerin yanında yer alan, her direnişte doğa ve yaşam savunucularına müdahale eden,  hedef gösteren iktidar ve kurumlar da sorumludur. Dün Alpagut’ta, köyünde madene karşı direnenleri ölümle tehdit edenleri görmezden gelenler bugün Hopa’da işlenen cinayetin suç ortağıdır” şeklinde konuştu.

“CENGİZ HOLDİNG’E KARŞI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Çelik konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Reşit Kibar’a yapılan saldırı yağma ve talana ses çıkaran tüm doğa ve yaşam savunucularına yapılmıştır. Bu saldırı doğayı ve yaşamı savunma kararlılığımıza yapılmış bir saldırıdır. Reşit Kibar cinayeti, Büyüknohutçular ve Metin Lokumcu cinayetinde olduğu gibi tüm yaşam ve doğa savunucularının ortak davasıdır. Bu davanın tetikçinin yargılanmasıyla sınırlı kalmaması ardındaki azmettiricilere yönelik soruşturmanın derinleştirilmesi için Hopa Köyü’nün davasının takipçisi olacağız ve Karadeniz’den bize güç veren direnişlerine omuz vermeyi bir görev bileceğiz. Karadeniz’e de bizim selamımızdır ki; Sakarya Nehri’nden Karadeniz topraklarına siyanürlü sular akıtmaya çalışan Cengiz Holding’e karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizler Eskişehir Alpagut-Atalan’da Madene Hayır Platformu olarak, Reşit Kibar’ın ormanları koruma mücadelesine sahip çıkacağımızı duyuruyoruz. Tüm kamuoyuna sesleniyoruz: Doğamıza, yaşam alanlarımıza sahip çıkalım. Reşit Kibar’ın mücadelesini yaşatalım ve ranta karşı direnişimizi büyütelim. Adalet ancak bizler talep ettiğimiz sürece yerini bulacak. Reşit Kibar’ın anısını yaşatacak, doğamızı koruyacak ve bu mücadelenin sonuna kadar takipçisi olacağız. Reşit Kibar’ın ailesine, sevdiklerine ve tüm doğa savunucularına başsağlığı diliyoruz.”

Kaynak: Meltem Karakaş