Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, artan öğrenci intiharları nedeniyle Anadolu Üniversitesi önünde basın açıklaması yaptı. Platform adına konuşan Mert Yedek, Türkiye’de öğrencilerin ekonomik sıkıntı yaşadığını ve artan gelecek kaygısı sebebiyle umutsuzluğa düştüğünü söyledi.
Gençlerin Yaşadıkları Hayal Kırıklıkları Daha da Büyüyor
Mert Yedek konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Kentimizde bir hafta içinde iki gencimizi kaybettik . Eskişehir Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Öğrencisi S.N.R ve Eskişehir Anadolu Üniversitesinin merkez yemekhanesinde R.A. adlı öğrenci arkalarında çektikleri sıkıntıları ifade eden notlar bırakarak intihar etti. Bugün yüreğimiz kanıyor! Üzgün ve Öfkeliyiz! Hükümetin yaratmış olduğu ekonomik koşullarda dar gelirli ailelerin çocukları geldikleri okullara ilk olarak barınma sorunuyla karşılaşarak en güzel zamanları umutsuzluk ve gelecek kaygısıyla geçirmek zorunda kalıyorlar. Fahiş fiyatlarda ev kiralayamayan gençler devlet yurtlarının sağlıksız ve yetersiz koşullarına razı ediliyor. Tabi devlet yurdu da çıkarsa… İnsanın en temel hakkı olan barınma ihtiyacını karşılayamayan birçok genç ya okulu bırakıp memleketlerine geri dönüyor ya da bir iş bulup çalışmak zorunda kalıyor. Karınlarını doyurmak için bile harçlığı kalmayan gençlerin yetersiz ve sağlıksız beslenmeleri ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yanından bile geçemiyorlar. Özgür ve bilimsel bir akademik hayatın üniversitelerde yaşanmadığını gören gençlerin yaşadıkları hayal kırıklıkları daha da büyüyor. Gençler bizim geleceğimizdir diyerek büyük büyük laflar eden hükümet gençlerin temel ihtiyaçlarını bile karşılamıyor.
Kaybettiğimiz gençler ve yaşanan sorunlarla ilgili hükümet ve emir eri üniversite yönetimleri ne yapıyor?
Üniversiteliler Yalnızlığa ve Umutsuzluğa İtiliyor
Barınma sorununa kalıcı çözümler üretmeyip yoksul çocukları tarikat ev ve yurtlarına mahkum bırakıyorlar. Üniversiteler bilim yuvası olması gerekirken, KHK ile atılan üniversite hocalarının yerine liyakatsiz, bilim insanı vasıflarına uymayan yandaş ve tarikat referanslı kişiler getiriliyor. Üniversite yönetimlerinin disiplin soruşturmaları, üniversite sonrası işe alımlarda özel güvenlik soruşturması ve mülakat sistemi nedeniyle öğrencilerin mezun olduktan sonra eğitimini aldıkları alanda çalışmaları engelleniyor. Bu tehditlerle ve baskıyla gençliğin söz ve eylem hakkı ellerinden alınıyor. Üniversitelerde şenlik, şehirlerde festival yasaklarıyla gençliğin bir arada olması engelleniyor. Buna karşı direnen gençlik, uzaklaştırmalarla, yurttan atmalarla, gözaltı ve tutuklamalarla yıldırılmaya çalışılıyor. Irkçı-gerici gruplara üniversitelerde faaliyet alanları açılırken üniversiteli kadın, LGBTİ + ve iktidarın muhalif gördüğü kulüp ve topluluklar üniversite yönetimleri tarafından kapatılıyor baskı ve tacize maruz kalıyorlar. Üniversiteleri üniversite yapan sosyal -kültürel alan ve etkinlikler engelleniyor üniversiteliler yalnızlığa ve umutsuzluğa itiliyor.
Gençlerin Sorunları Görmezden Geliniyor
Üniversite eğitimi alan gençlerin çoğu mezun olduklarında alanlarında iş bulamayacaklarını görüyor ve biliyor. Üniversite sonrası iş bulamayan gençler, vasıfsız işlerde çalışıyor. Haberlerde her gün atanamayan bir öğretmen dramı görüyoruz. Gencecik doktorlar, tecrübeli hekimler, mühendisler oluşturulan bu baskı ortamından ve yoksulluktan kurtulmak için yurtdışına gitmek zorunda kalıyor. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en gerici hükümeti, gençlerin sorunlarını görmezden geldiği gibi Eskişehir’de de uygulaması başlayan okullarımıza öğretmen atamak yerine Değerler Eğitimi adı altında imamlar gönderiyor. Bilimden, sanattan, insanlığın bugüne kadar getirdiği tüm zenginliklerden uzaklaştırılmak istenen çocuk ve gençlerimizi karanlığa mahkûm etmeye çalışılıyor.
“Gençler Yalnız Değildir”
Gençler yalnız değildir! İntiharlarla sarsılıyoruz ve gençlere seslenmek istiyoruz: Sizi asla yalnız bırakmayacağız. Biz emek ve demokrasi platformu olarak örgütlülüğümüzden gelen gücümüzle yanınızda olacak ve karanlıktan aydınlığa çıkana kadar, gençlerimiz mutlu, gelecekten umutlu hale gelinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”