24 Ocak 1993’te aracına konulan bombanın patlaması nedeniyle hayatını kaybeden gazeteci yazar Uğur Mumcu için Büyükdere Mahallesinde bulunan Uğur Mumcu Parkı’nda anma töreni düzenlendi. Törene Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz ve birçok kişi katıldı. Saygı duruşu ve istiklal Marşı ile başlayan törende Mumcu’nun anısına şiir ve türküler okundu.
“Uğur Mumcu cellatlarından uzun yaşayacaktır”
Anma töreninde konuşan Talat Yalaz, “Bugün burada Türkiye’nin daha özgür, daha bağımsız, daha aydın bir ülke olması için hayatını ortaya koyan, bu uğurda hayatını feda eden kalemiyle hem o günlerin hem de bugünlerin karanlığını aydınlatan Uğur Mumcu’yu anmak için toplanık. Uğur Mumcu 32 yıl öncesinden bugüne bugün Türkiye’nin içine düştüğü karanlığı görmüş işte Türkiye’nin bugün olduğu haliyle bir ülke olmaması, açlığa, sefalete mahkum edilmiş insanların yaşadığı bir ülke olmaması için o günden tespitlerde bulunmuştur. Üzülerek görüyoruz ki Uğur Mumcuların o gün korktukları her şey maalesef bugün başımıza gelmiştir. Ama değişmeyen şey o gün mücadele edenlerin Uğur Mumcu’nun bu karanlık günleri engellemek için ortaya koyduğu yol haritasıdır reçetedir. Reçete hiç bir zaman değişmemiştir. Bu anmanın sadece bir anma değil aynı zamanda bu içinde bulunduğumuz mücadele uğruna hayatını veren, hayatını ortaya koyan uğur mumcuya bir söz verme günü olması gerektiğin düşünüyorum. Ant olsun ki, Uğur Mumcu cellatlarından uzun yaşayacaktır” diye konuştu.
“Cesaretle bu düzene karşı ayağa kalkalım”
Birlikte mücadele vurgusu yapan İbrahim Arslan, “32. yılındayız, anma yılındayız. Ne yazık ki bir ömür boyunca ülkemizde yaşanan suikastların, katliamların ne yazık ki aydınlatılmadığına tanık oluyoruz. Ülkemizde her geçen gün bir yeni anmayla, bir yeni acıyla bir önceki acının bastırılmaya çalışıldığı çok zor ve çetin günlerden ne yazık ki geçiyoruz. Ve koro halinde herkes sorumlu arıyor. Ben sorumlunun biz olduğunu düşünüyorum. Gereğince ve yeterince ayağa kalkmadığımız için, gereğince ve yeterince bu kokuşmuş, köhne düzeni bize dayatanlara hesap sormadığımız için, gereğince ve yeterince cesur bir biçimde ayağa kalkıp sandık önümüze geldiğinde bu köhne düzeni, bu yaşam düzenini bir kader gibi bize dayatanlara başkaldırmadığımız için asıl sorumlunun biz olduğumuzu düşünüyorum. Aydınlarımıza, canını ortaya koyarak idam sehpalarına giderken idam sehpalarını tekmeleyenlere, bu ülkenin bağımsızlığına, özgürlüğüne, eşitliğine, demokrasisine, anayasal düzenine canlarıyla baş koymuş insanlarımıza bir borcumuz var. O borcu ödemek için hep birlikte sorumluluğu üstlenip ayağa kalkmak zamanıdır. Cesaretle biz buradayız ey halkım, gelin hep birlikte bu düzeni ortadan kaldıralım deme zamanıdır” şeklinde konuştu.
“Yobazlığa karşı durduğu için öldürüldü Uğur Mumcu”
32 yıldır 24 Ocaklar bizim için kara günlerden biridir. 32 yıldır benzer şeyleri söylüyoruz. Ama ne yazık ki katilleri cinayetin, katliamın sebepleri tespit edilemedi. Bu düzene karşı, emperyalizme karşı, gericiliğe karşı, yobazlığa karşı durduğu için öldürüldü Uğur Mumcu. O günün yetkilileri bir tuğlayı çekerse devlet çöker dedi ve hiç kimse o tuğlayı çekmedi. Önemli olan hukuktur. Öneli olan demokrasidir, insan haklarına uygun yargılanmadır, soruşturmadır. Ne yazık ki o gün hesap sorulamadığı için, bugün hala aynı sıkıntılarla uğraşıyoruz. Eğer zamanında bu düzeni değiştirmiş olsaydık şu anda Türkiye refah içinde, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti olarak bütün dünyaya tek başına karşı durabilecek pozisyonda olabilirdi. Ama sadece ülkesi, sadece ekonomisi bağımlı değil. Beyinleri de dışarıya bağlı pek çok yöneticimiz nedeniyle Türkiye hala geriye doğru gitmektedir. Biz buna itiraz ediyoruz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından gökyüzüne barışın sembolü olan beyaz güvercin uçuruldu.
