Muhabirimiz Nur Öven’e süreci değerlendiren tecrübeli siyasetçi, TBMM’de bir gruba sahip olmanın siyasi partiler için sağladığı avantajları bildiğini söyledi.
Saadet Partisi’nin, Deva ve Gelecek partileriyle bir araya gelerek TBMM’de grup kurup kurmasının sağlayacağı çeşitli avantajlar olacağını ifade eden Bingöl, “Ancak Saadet Partisi’nin, Deva ve Gelecek’ten farklı olarak bir grup oluşturulmadan önce hesaba katması gereken çeşitli hususlar var. Deva ve Gelecek siyasi yelpazede kendilerini liberal ve muhafazakar olarak konumlandırmış partiler. Ayrıca her ikisi de AK Parti içinden doğmuş ve daha önce birlikte çalışmış kadrolara sahip. Gruba katılması muhtemel DP de merkez sağ bir parti olarak bunlardan çok farklı değil. Ancak Saadet Partisi yarım asırlık bir siyasi geleneğin tek ve hakiki temsilcisi olma iddiasında. Dolayısıyla Saadet Partisi, grup çalışmalarını yürütürken belli bir ortak payda üzerinden hareket etmek zorunda… Bu ortak payda üzerinden yürütülen TBMM faaliyetlerinin Saadet Partisi’ni grup ortaklarıyla aynılaştırma ve aynı düzlemdeymiş gibi gösterme riski çok yüksek. Bir başka deyişle arabanın sağa kayması riski bulunuyor.”
Grup olmazsa olmaz değil
Bingöl, şöyle devam etti: Meclis’te geçen dönem üç dikkat çeken üç milletvekili vardı. Bunlardan ikisi Saadet Partisi’nden ayrılmadan önce Cihangir İslam ve Abdülkadir Karaduman’dı ve partinin bir grubu yoktu. Diğeri de Ömer Faruk Gergerlioğlu. Onu da partisi ve grubundan çok kendi gayreti öne çıkardı. Dolayısıyla Saadet Partisi’nin ve vekillerinin kendilerini göstermesi açısından bir grup içinde olması bir olmazsa olmaz değil.”
 10 VEKİLİMİZ VAR
Saadet Partisi’nin TBMM’de 10 milletvekili olduğunu anımsatan Bingöl, “Partinin geleceği açısından milletvekillerinin sahada olması, toplumda bir karşılık bulmaya çalışması, sahip çıktığı/sürdürmeye çalıştığı geleneğin hakiki temsilcisi olduğunu ifade etmesi ve bu gelenek üzerinde yükselen yeni ve kucaklayıcı bir söylem inşa etmesi için mesai harcaması diğer partilerle birlikte siyaset yürütmesinden daha elzem bir durum taşımaktadır” dedi.
Bingöl, Saadet Partisi’nin merkez sağ bir siyasete evrilme gibi bir hedef taşımıyorsa söz konusu partilerle kurduğu olumlu ve yapıcı ilişkilerini mesafeli tutmak zorunda olduğunu bildirdi.
ASIL MESAİ GRUP DIŞINDA
Bingöl, sözlerini “Her ne kadar bazı çekinceler olsa da grupta yer alma hususunda toptan bir reddiyeci tavır içinde olmayı gerektirmez. Milletvekillerinin bir kısmının grup içinde yer alması seçeneği üzerinde düşünülebilir. Ancak asıl mesai grup dışında bir siyasi parti ve hareket olarak yapılması gerekenler üzerinde sarf edilmelidir” diye bitirdi.