İstanbul açıklarında meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen deprem sonrası konuşan Gayrimenkul Danışmanı Kasım Karakaş, Eskişehir'in yapı stoğu hakkında çarpıcı uyarılarda bulundu:
“Ne yazık ki Eskişehir’in bu gerçekle yüzleşmeye hazır olduğunu söylemek mümkün değil. 1999 öncesi yapılan binalar hâlâ şehirde ciddi bir ağırlık taşıyor ve bu yapılar artık hem mühendislik hem de insan hayatı açısından büyük risk barındırıyor.”

Karakaş açıklamasında, riskli yapıların sadece teknik bir konu değil, toplumsal ve insani bir sorumluluk olduğuna dikkat çekti. “Bu binalar içinde yaşayan insanlarla birlikte bir anlam taşıyor. Her gün o yapılarda geçirilen saat, geleceğimizi riske atmak anlamına geliyor,” dedi.

"DÖNÜŞÜM MÜMKÜN DEĞİL"

Kentsel dönüşüm sürecine dair değerlendirmelerde bulunan Karakaş, sahada faaliyet göstermeye hazır çok sayıda müteahhit olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Görüştüğüm birçok müteahhit, riskli yapıların yerine güvenli konutlar inşa etmeye gönüllü. Ancak hepsi, adil, gerçekçi ve sürdürülebilir imar planları bekliyor. Aksi halde dönüşüm mümkün değil.”

Karakaş, Eskişehir’deki bazı mahallelerin hâlâ 2-4 katla sınırlandırılmasının kentsel dönüşümün önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurguladı:
“Yeşiltepe, Şarhöyük ve Fevzi Çakmak gibi mahallelerde düşük kat sınırlamaları mevcut. Oysa bu bölgelerde yaşayanlar hem güvenli konut istiyor hem de mülk değerlerini kaybetmek istemiyor. Bu çelişki, ancak daha akılcı ve dengeli imar planlarıyla çözülebilir.”

"DEPREM LAFLA GEÇİŞTİRİLEMEYECEK KADAR CİDDİ"

Karakaş, konuşmasının sonunda şu çağrıyı yaptı:

“Artık ‘bir gün olur’ değil, ‘bugün olabilir’ diyerek hareket etmek zorundayız. Deprem, lafla geçiştirilemeyecek kadar ciddi. Şehirlerimizi sadece bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarına göre şekillendirmeliyiz. Önlem almak maliyetli olabilir ama ihmalin bedeli her zaman daha ağırdır.”

Kaynak: Alperen Ata