Türkiye’nin enerji dönüşüm vizyonunu paylaşan Bakan Bayraktar, “Yenilenebilir Enerji Programı'nda önemli, çok iddialı hedefler belirledik. Güneş ve rüzgârda mevcut 30 bin megavat olan kurulu gücümüzü 2035 yılına kadar dört katına, 120 bin megavata çıkarmak ve 80 milyar dolarlık yatırım alanı oluşturmak istiyoruz.” dedi.
Enerji Dönüşümünde Yeni Dönem
Bakan Bayraktar, küresel ölçekte enerji güvenliğinin hâlâ en önemli sorunlardan birisi olduğunu vurgulayarak enerji alanında geleneksel varsayımların revize edildiği bir dönemin yaşandığının altını çizdi. Küresel çapta dijitalleşme, yapay zekâ ve büyük verideki hızlı gelişmelerin elektrik talebini beklenenden çok daha fazla artırdığını belirten Bakan Bayraktar, Türkiye’nin de enerjide ciddi bir talep artışı yaşadığını ve bunun yanında yüksek ithalat bağımlılığı olduğunu söyledi.
Türkiye’nin Enerji Geleceğinde 5 Stratejik Alan
2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin enerji geleceğini inşa etmek için stratejik bir yol çizdiklerini ifade eden Bakan Bayraktar, “Bu zorlukların üstesinden gelmek için uzun vadeli stratejimiz beş temel alana odaklanıyor. Yenilenebilir enerji kapasitemizi artırmak, genel olarak ekonomimizde enerji verimliliğini artırmak, nükleer enerji üretimini genişletmek, hidrojen, pil depolama ve CCUS gibi yeni teknolojileri geliştirmek, enerji geleceğimiz için gerekli olan kritik minerallere ve nadir toprak elementlerine yatırım yapmak.” diye konuştu.
Yenilenebilir Enerjide 2035 Hedefi
Yenilenebilir Enerji 2035 yol haritasında güneş ve rüzgârda belirlenen hedefleri paylaşan Bayraktar, “Yenilenebilir Enerji Programı'nda önemli, çok iddialı hedefler belirledik. Güneş ve rüzgârda mevcut 30 bin megavat olan kurulu gücümüzü 2035 yılına kadar dört katına, 120 bin megavata çıkarmak ve 80 milyar dolarlık yatırım alanı oluşturmak istiyoruz. Yakın zamanda çok güçlü bir şebeke programını duyurduk. Yaklaşık 15 bin kilometrelik HVDC hatlarını şebekemize eklemek istiyoruz ve bu alanda da yaklaşık 30 milyar dolarlık yatırıma ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, hidrojen, depolama, karbon yakalama gibi yeni teknolojilerin de dahil edildiğini belirterek, "Ama bütün bunlar için dünya olarak yapılması gereken şeyler de var. Bunların başında kararlı ve uyumlu, istikrarlı politikalar olması lazım. COP30'da neler konuşacağımızı çok merak ediyorum. Biliyorsunuz, ABD'de başkanlıkta değişiklik söz konusu.
Dolayısıyla onun getireceği bu politikalara etkiler nasıl olacak? ABD tekrar Paris Anlaşması'ndan çıkacak mı? Bu inişli çıkışlı politikaların verdiği mesaj piyasaya, finansman tarafına çok önemli. Dolayısıyla birinci tarafta böyle bir risk var." ifadelerini kullandı.
Böylesine iddialı yenilenebilir enerji hedefi için ekipman ihtiyacının önemine de değinen Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekipman tarafına baktığınızda oralarda belirli sıkışmalar ve sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Bugün dünyada panel dediğiniz zaman tek bir ülke akla gelebiliyor. Dolayısıyla burada bu işin tedarik zincirini nasıl yöneteceğiz? Daha geriye giderseniz kritik madenler, bizim Eskişehir Beylikova'da büyük bir rezerv olarak açıkladığımız nadir toprak elementleri, yani bu işin daha başına gittiğinizde hammadde tarafında, piyasanın gelişmesi, büyümesi, üretimi, fiyatlara etkisi, bunlar aslında bütün bu bahsettiğimiz hedefleri gerçekleştirmek için küresel ölçekte aşılması gereken zorluklar. Eğer dünya olarak bu konuda ciddiysek, iklim değişikliğiyle mücadele edeceksek bu alanlarda da benzer kolektif bir basireti gösterip aksiyon almamız gerekecek."
İş Birliği Vurgusu
Enerji verimliliğine de vurgu yapan Bakan Bayraktar, 2030 yılına kadar enerji tüketimini yüzde 16 oranında azaltmayı amaçladıklarını söyleyerek “Bu sayede 100 milyon ton emisyon azaltımına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda bu alana yatırım ve finansman da getirmemiz gerekiyor. Bu hedefe ulaşma noktasında uluslararası finans kuruluşları ile gerçekleştirebileceğimiz iş birliklerine açığız.