CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, yerel seçimlerde adayların belirlenmesinde “ön seçim niteliğinde temayül yoklamaları yapılması" konusunu değerlendirdi. TBMM’nde Eskişehir.net’ten Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtlayan Arslan, adayların tek bir yöntemle belirlenmemesi gerektiğini ifade etti. Arslan, “Ön seçim, siyasal araştırmalar, analizler memnuniyet araştırmaları, sivil toplum örgütleriyle görüşmeler, kanaat önderleri bu yöntemlerin tamamından süzülecek aday belirlemenin daha doğru olacağını düşünüyorum”
ÖRGÜTÜN YILLARDIR ÖN SEÇİM TALEBİ VAR
Arslan, “Örgütümüzün bütününden Türkiye genelinde adayların belirlenmesi sürecinde özellikle ön seçim yapılması noktasında çok uzun yıllardır bir talep, beklenti, istek var. Bunun karşılanması gerekiyor. Dolayısıyla da önümüz günlerde genel merkezimiz sadece bir yönteme bağlı kalmaksızın arka planda yaptığımız değerlendirmeler bunu gösteriyor. Bilimsel araştırmalar yanı sıra memnuniyet araştırmaları, siyasi analizlerin dışında il ve ilçelerde, beldelerde kanaat önderleriyle bir araya gelme, sivil toplum örgütlerinin görüşlerini alma yöntemlerini de uygulayarak örgütümüzün alacağı kararlar doğrultusunda bu yönlü bir çalışma sergileyecektir. Yine genel merkezimiz, genel başkanımız başta olmak üzere mevcut belediye başkanlarımız, başarılı olan belediye başkanlarımızın görevlerinin devam etmesi ile ilgili bir iradi beyanda da bulundu. O nedenle izleyen günlerde Türkiye’de yaklaşık 1400 belediye başkanımızın belirlenmesinde hangi yerleşim yerlerinde hangi usullerin ortaya çıkacağı karar altına alınacaktır” diye konuştu.
“BİRDEN FAZLA YÖNTEM DENENEREK EN BAŞARILI OLABİLECEĞİMİZ SEÇİM SONUÇLARINI ALABİLİRİZ”
Başarılı belediye başkanlarının görevine devam edeceğini düşündüğünü söyleyen Arslan, “Ben böyle bir gruplama yapılacağını düşünmüyorum. Çünkü genel merkezimizde ortaya çıkan irade ki Eskişehir ziyaretinde de genel başkanımız Sayın Özgür Özel mevcut belediye başkanlarımızın yoluna devam etmesi ile ilgili de söylemi ortaya koymuştu. Kuşkusuz belediye başkanlarımızın olduğu yerlerde ön seçim uygulanabileceği gibi olmayan yerlerde de uygulanabilecektir. Sadece bir bölge için bir gruplama içerisinde şurada şöyle olacak, şu illerde böyle olacak, yerelde ihtiyaç olması hissedilen bütün yerleşim yerleri için bu söylediğimiz birden fazla yöntem denenerek en başarılı olabileceğimiz seçim sonuçlarını elde etmek üzere bir strateji uygulanacak” şeklinde konuştu.
“HER YERLEŞİM YERİNİN FARKLI FARKLI ÖZELLİKLERİ VAR”
“Partide yapısal değişimi sağlamadığınız sürece tek başına ön seçim başarı getirir diyemeyeceğimiz gibi tek başına merkez yoklaması ya da diğer yöntemler başarı getirir diyemiyoruz” diyen Arslan, “Bunu örgütün içerisinden gelmiş biri olarak söylüyorum. Çünkü bazı yerlerde üye yapılanmasında parti dokusunda sıkıntılar oldu. En yüksek makamlarca da dile getiriliyor zaten. Tüzük değişikliğinden asıl kasıt da bu. Partinin bütünsel olarak yapısal olarak değişime girmesini sağlamak. Yoksa bana sorarsanız her yerleşim yerinin farklı farklı özellikleri var. Bu özellikler siyasi analizleri gerektirdiği gibi demografik yapılan analiz yapılmasını da gerektiren unsurlar. Hepsinin birlikte harmanlandığı bir yöntemin ortaya çıkarılması lazım. Bu da tek bir yöntemle olamayacağına göre ön seçim, siyasal araştırmalar, analizler memnuniyet araştırmaları, sivil toplum örgütleriyle görüşmeler, kanaat önderleri bu yöntemlerin tamamından süzülecek aday belirlemenin daha doğru olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
