Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan işçiler için 1 Temmuz'da başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ediyor. Talepleri karşılanmayan belediye işçileri, Belediye-İş Sendikası önünde bir araya gelerek protesto gösterisi düzenledi. Sendikanın işçilerin taleplerini görmezden gelerek belediye ile görüşmeleri sürdürdüğünü ve işçiler kabul etmese dahi anlaşmaları kabul ettiğini belirten işçiler, sloganlar atarak tepkilerini dile getirdi.
“En çok uzamasından, belirsizliğin sürmesinden, net bir cevap alamamadan şikayetçiyiz”
İşçilerin ve sendikanın yüzde 50 olan zam talebine belediye tarafından ilk etapta yüzde 13 ile geri dönüş yapıldığını belirten Belediye-İş Sendikası temsilcisi Süleyman Acar, “Bizim yaklaşık 3 aydır devam eden sözleşme sürecimiz vardı. Bugün son günüydü. Arabulucunun da son günüydü. Akabinde açıklandı. Büyükşehir Belediyesi'ndeki yol işleri, park bahçeler, ESKİ bünyesindeki bütün çalışanlar kabul etmedi. Kabul etmemesinden ziyade uzamasından şikayetçi herkes. En çok uzamasından, belirsizliğin sürmesinden, net bir cevap alamamaktan şikayetçiyiz. Net bir cevap alındı ama arkadaşlar bundan memnun olmadı. Bunlarda mutabık olunan konular oldu, fakat mutabık olunmayan konular daha fazla olduğu için arkadaşlar da sendikaya artık yeter dediler, tepki gösterdiler. Ben kendim de sendika temsilcisiyim, kendim de çok mücadele ettim. Önce yüzde 13 önerildi, sonra yüzde 25'e çıktı. Şimdi de yüzde 26-27'ye tekabül ediyor. Bizim talebimiz yüzde 50'ydi. Daha doğrusu bizim talebimiz ikramiyelerin kadrolu işçilerle eşitlenmesi ya da yarısı olsun. Ayşe Ünlüce ile son toplantıda bir görüşme oldu. O da yüzde 25 önerdiğini, her ay 40 metreküp yakıt önerdiğini, bir de yol, yemek, izin kesilmemesi konularını önerdi. Biraz ikramiyemizden ve yanlardan artış olsa düzelecek. Hiç kimsenin burada kötü amacı yok. Herkes hak arama derdinde” dedi.
“Belediyeyle sendika el ele vermiş, işçinin fikrini sormadan rakam belirliyorlar”
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile Belediye-İş Sendikası Eskişehir Şubesi'nin işçilerin fikrini almadan kararların altına imza attığını belirten İrfan Yılmaz adlı işçi ise, “Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ESKİ'de çalışan bir işçiyim. 1 Temmuz itibarıyla bizim toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Bize sendika, 'Taban ücret olarak yol yemek haricinde 40 bin liranın altında masaya oturmayacağız' dedi. Gelinen süreçte her toplantıdan, görüşmeden sonra sendika bize kesinlikle açıklama yapmıyor. Hiçbir zaman bize karşı şeffaf olmadı. Bize en başında verilen sözlerin hiçbirisi şu an tutulmuyor. Bize en düşük maaşın 46 bin lira olacağı söylendi, fakat şuan 30 bin lira üzerinden pazarlıklar dönüyor. Belediyeyle sendika el ele vermiş, işçinin hiçbir şekilde fikri sorulmadan, danışılmadan, kendi kendilerine rakam belirliyorlar. Günlük 100 lira yemek parası anlaşmışlar. Günde 100 liraya kim karnını doyurabiliyor. Bizim sendikamız günlük 100 lira yemek parasına imza atmış. Biz 100 lirayı kabul etmedik, etmememize rağmen imza atıldı. En başından bize Ayşe Ünlüce'nin sürece dahil olmadığını söylediler. En son geçen haftaki toplantıya o da dahil olmuş. Sonucu gene bize açıklanmıyor. Devlet sırrı gibi bize hiçbir şey söylemiyorlar. Biz de artık sendikanın bu tutumundan sıkıldık. Biz akşama kadar pisliğin içinde çalışan insanlarız. Göçük altında çalışıyoruz. Bizim ölüm riskimiz var, gazdan, kokudan etkilenme riskimiz var. Biz bu kadar ağır şartlarda çalışırken, emeğimizin karşılığını isterken karşımızda muhatap bulamıyoruz. Biz en çok buna bozuluyoruz, muhatabımız yok. Hepimiz sendikalıyız, sendikadan bir kişi gelmiş o da işçi olduğu için. Sendika yönetiminden bir kişi yok. Sendikalı işçilerin kendi kendilerini örgütlediği nerede görülmüş. Normalde sendikanın bizi örgütleyip belediyeye yürümemiz lazım, belediyeye karşı isteklerimizi söylememiz lazım. Biz sendikayı şikayet ediyoruz şu an” diye konuştu.
“Burada öğlen yemek yiyemeyen insanlar var”
Belediye işçilerinin mevcut koşullarda sıkıntı yaşadığını, hatta evden yemek getirmek durumunda kaldığını belirten Yasin Durmaz ise şu ifadeleri kullandı:
“Çocuklarımızı okula gönderiyoruz, kırtasiye yardımımız yok. Hiçbir şeyimiz yok. Öğlenleri evden ekmek getiriliyor. Ne kadar acı bir olay olduğunu herkes biliyor. İnsanlar evinden ekmek getiriyor. Burada öğlen yemek yiyemeyen insanlar var, nasıl geçineceğiz.”