Avrupa ülkeleri, turizm sektöründeki 1,2 milyonluk iş gücü açığını kapatmak amacıyla Türkiye'deki ilgili meslek grubuna yöneliyor.
Prof. Dr. Ebru İçigen, Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı, pandemi sonrasında Avrupa'da turizm sektöründen ayrılan ve dönmeyen 1,2 milyon kişilik açığın Türk turizmi ve iş gücüne olumlu etki ettiğini belirtti.
Turizm kenti Antalya, her yıl milyonlarca yerli ve yabanı tatilciye ev sahipliği yapıyor. 640 bin yatak kapasitesi, 5 yıldızlı tesisleri ve her şey dahil sistemi ile 'Türkiye'nin misafir odası' olarak da tanımlanan kente gelen tatilciler deniz, kum ve güneşin keyfini yılın büyük bölümünde çıkarabiliyor.
Hava sıcaklığının kasım ayında dahi bahar mevsimi değerlerinde olmasının yanı sıra sunulan kaliteli hizmet de turistlerin, kenti tercih sıralamalarında ilk sıraya yerleştiriyor. Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi de Türkiye'nin dört bir yanından yüksek puan alarak gelen öğrencilere hem eğitim verip hem de sektörde çalışma imkanı sunuyor.
Turizm sektörünün ara eleman açığı sorununu ortadan kaldırmak için üniversite ve sektör temsilcileri ortak projeler yapıp, verilen hizmeti daha kaliteli hale getirmeyi amaçlarken; pandemi döneminde dünya turizminde değişen dengeler gözleri Türkiye'ye ve özellikle de Antalya'ya çevirdi.
Binlerce turizm çalışanının pandemide kapanan tesislerden ayrılarak yeni sektörlerde iş bulması ve sonrasında da turizme geri dönmek istememesi sonucu özellikle Avrupa ülkelerinde turizm personeli açığı oluştu.
Binlerce turizm çalışanının pandemide kapanan tesislerden ayrılarak yeni sektörlerde iş bulması ve sonrasında da turizme geri dönmek istememesi sonucu özellikle Avrupa ülkelerinde turizm personeli açığı oluştu.
SÜREÇ TERSİNE DÖNDÜ
Bu açığın Türk turizmine ve turizmdeki insan gücüne yansımasına olumlu etki ettiğini kaydeden Prof. Dr. İçigen, "Öğrencilerimize ve mezunlarımıza yönelik Avrupa'nın önemli kurumsal turizm işletmeleri bize ulaşıyor. Pandemi sonrası bu süreç oldukça arttı. Daha önceleri yurt dışına gitmek isteyen öğrencilere sunulan şartlar daha zorken, işletmelere ulaşmak daha zorken, şu anda işletmeler ulaşmaya başladı. Süreç tersine döndü" diye konuştu.
ENDİŞE SİNYALLERİ
Prof. Dr. İçigen, öğrencilerin ve mezunların gördüğü bu ilgi nedeniyle memnun olduklarını ancak Türkiye'deki iş gücü potansiyelinin de azalacağı endişesini yaşadıklarını söyledi.
Prof. Dr. İçigen, Türkiye'deki turizm sektörünün yetişmiş personeli elinde tutmasının tek ve en etkili yönteminin turizmi 12 aya yaymak ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi olduğunu da vurguladı.
ÖĞRENCİLER SICAK
Turizm fakültesi öğrencileri de yurt dışında kariyere sıcak bakıyor. Mezun olduktan sonra sektörleri ile ilgili dünya pazarını görmek ve tecrübe edinmek için yurt dışından gelen tekliflere sıcak bakan öğrenciler, uzun vadede tecrübeleri ile Türkiye'deki turizm sektöründe hizmet vermeyi planlıyor.
Öğrencilerden Havva Özbayram, iyi bir teklif gelmesi halinde yurt dışını düşündüğünü ancak asıl hedefinin Türkiye'de çalışmak olduğunu belirtti. Özbayram, "Yurt içinde pastacılık alanında kendimi geliştirmek ve bir işletme açmayı düşünüyorum. Ancak çok iyi bir teklif ile yurt dışında çalışabilirim. Bunu istiyorum fakat uzun vadede Türkiye'yi düşünüyorum" dedi.
Yurt dışı hayali kuran arkadaşlarının aksine kariyerinin ilk basamağında Türkiye'yi tercih ettiğini belirten Serkan Gömeç de "Ülkemizdeki işletmelerin ve mutfak kültürünün gelişmiş olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. Öğrencilerden Bilge Özyurt ise kahve alanında uzmanlaşmayı amaçlıyor. Bu nedenle de İtalya ve Fransa'ya yönelik planlar yaptığını anlatan Özyurt, "Kahve alanında iki ülkenin başarılı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle kariyerime o ülkelerde başlamak ve yurt dışında çalışmayı istiyorum" dedi.