Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MÜSİAD Ankara 26. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, dünyada son yıllarda yaşanan pandemi sürecinin, ekonomik aktiviteyi yavaşlatırken sosyal dengeleri bozduğuna ve devletler üzerinde büyük bir borç yükü bıraktığına dikkat çekti. Yılmaz, pandemi sonrası başlayan toparlanma sürecinin hala eski günlerine dönülmemesiyle birlikte, dünya ekonomisinin büyüme hızının tarihsel ortalamaların altında olduğunu belirtti.
KORUMACILIK EĞİLİMİ VE BLOKLAŞMALAR
Dünya ekonomisinde hem ekonomik büyüme hem de ticaret anlamında normal bir dönemin yaşanmadığını ifade eden Yılmaz, giderek artan bloklaşma ve korumacılık eğilimlerinin güçlendiğine dikkat çekti. Özellikle ABD-Çin rekabetinin etkisiyle küresel düzende değişiklikler yaşandığını belirten Yılmaz, bu yıl için daha iyi bir ekonomik perspektif olduğunu söyledi.
DÜŞEN FAİZLER VE FINANSAL MALİYETLERDEKİ OLUMLU GELİŞMELER
Yılmaz, dünya genelindeki merkez bankalarının faiz indirimlerinin, finansal maliyetleri olumlu yönde etkileyerek gelişmekte olan ülkelere dönük finansal açıkları kolaylaştıracağını belirtti. Ayrıca emtia fiyatlarının daha ılımlı bir şekilde seyrettiğini ve Türkiye için olumlu bir durum olduğunu ifade etti.
DÜNYADAKİ JEOPOLİTİK GELİŞMELERİN EKONOMİYE ETKİSİ
Yılmaz, dünyadaki ekonomik ortamın yalnızca ekonomik faktörlerle değil, aynı zamanda jeopolitik gelişmelerle de şekillendiğini vurguladı. Kahramanmaraş'taki deprem nedeniyle oluşan bütçe açığının telafi edileceğini açıklayan Yılmaz, Türkiye'nin bütçe açığı oranının tarihi ortalamalara geri döneceğini söyledi.
ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞ DEVAM EDECEK
Enflasyonla mücadelenin kararlı bir şekilde sürdüğünü belirten Yılmaz, geçtiğimiz yılın mayıs ayında zirveye ulaşan enflasyon oranının yılın ikinci yarısında hızlı bir şekilde gerilediğini vurguladı. Yılmaz, 2025 yılı itibarıyla enflasyonun büyük oranda çözüleceğini ve tek haneli rakamlara ulaşılacağını belirtti.
ENFLASYONLA MÜCADELE VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME
Yılmaz, enflasyonun düşürülmesiyle birlikte sürdürülebilir büyümeyi ve kalıcı sosyal refahı hedeflediklerini söyledi. Enflasyonun düşmesinin, gelir dağılımını iyileştirdiğini ve daha sağlıklı bir ekonomik ortam sunduğunu belirten Yılmaz, bu süreçte kısa vadede bazı fedakarlıkların olabileceğini ancak orta ve uzun vadede büyük kazançlar sağlanacağına dikkat çekti.
KALICI SATIN ALMA GÜCÜ İÇİN ENFLASYONUN DÜŞMESİ ÖNEMLİ
Yılmaz, vatandaşların enflasyonu en önemli mesele olarak gördüğünü belirterek, tüm politikalarını enflasyonu düşürme yönünde şekillendirdiklerini ifade etti. 2025 yılı itibarıyla Türkiye'nin enflasyon sorununu büyük oranda çözeceğini ve 2026-2027 perspektifinde tek haneli rakamlara ulaşılacağını söyledi.
VERİMLİLİK VE REKABETİN ARTIRILMASI GEREKİYOR
Enflasyonla mücadeleyi sadece para politikalarıyla sınırlı görmediklerini belirten Yılmaz, vergi gelirlerinin daha adaletli bir şekilde toplanmasının ve yapısal dönüşümün önemini vurguladı. Ayrıca, kamu ve özel sektörde verimliliğin artırılması ve rekabetin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.