Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi,  12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nin ardından kurulan Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) kuruluş yıl dönümünde, öğrenci şehri Eskişehir’de “Yükseköğretim Buluşması” başlıklı çalıştay düzenledi. “Bilim ve Demokrasi Işığında Yükseköğretimi Yeniden Düşünmek” konulu çalıştayda eğitim sistemindeki sorunlar ve çözüm önerilerinin tartışıldığı dört oturum yapıldı.  


Genel Başkan çalıştaya katıldı

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Opera binasında gerçekleşen etkinliğe; CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve Yalçın Karatepe,  CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP İzmir Milletvekili Yüksek Taşkın, CHP PM Üyesi Armağan Erdoğan katıldı.  


Gençlere gelecek vaat edemez durumda

CHP Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş,  etkinlikte yaptığı konuşmasında, Türkiye’nin yükseköğretim sisteminin gençler için bir gelecek vaat edemez duruma geldiğini belirterek, “43 yıl önce darbe döneminin bir kurumu olarak üniversitelerin akademik özerliklerin sınırlandırmak için kurulan YÖK’ü yıllardır eleştirdik. Birçok iktidar ‘YÖK’ü kaldıracağını’ söyledi, ancak kaldırılmak bir yana üniversiteler öğrenciler ve akademisyenler için baskı ve kontrol alanları haline geldi” dedi. 

Orta gelir tuzağından kurtulmak için liyakat vurgusu

Özçağdaş, üniversitelerdeki sorunların sadece akademisyenleri ya da öğrencileri ilgilendirmediği, ülkenin geleceğini, toplumsal yapısını, kalkınmasını, adaletini, sağlığını, tarımını, afetlere olan direncini doğrudan etkilediğini savundu. Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulması için liyakatli kadrolara ve nitelikli iş gücüne ihtiyacı olduğunu vurgulayan Özçağdaş,  “Ekonomik kalkınmadan kültürel gelişmeye, ülkenin tüm meselelerine karşı bütünsel bir bilimsel yaklaşımla, planlamayla bilim ve teknolojiye ülkenin yararına kullanacak liyakatli kadrolar, demokratik süreçler içeren politikalara ihtiyacımız var” diye konuştu. 

Bu tıkanmış sistem iktidarın ürünüdür

Üniversitelerin, bir partinin istihdamı haline getirilmiş, temel görevleri olan eğitim, araştırma, topluma hizmet faaliyetlerini evrensel ilkelere göre yürütemeyen kurumlar haline dönüştürüldüğünü belirten Özçağdaş, “Bu tıkanmış sistem 22 yıllık AKP liyakatsizliğinin, plansızlığının ve ideolojik saplantılarının bir sonucudur” dedi. 

12 binden fazla akademisyen göç etti

2024 yılı itibariyle 12 binden fazla akademisyenin yurtdışına göç ettiğinden bahseden Özcçağdaş, üniversite öğrencilerin yaşadığı sıkıntılarla ilgili şu bilgileri aktardı: “Üniversite öğrencileri barınma, beslenme ve burs gibi sorunlarla karşı karşıya. Sadece sorunu çözüyormuş gibi yapan bir iktidarla karşı karşıyayız. Türkiye’de 7 milyona yakın üniversite öğrencisi var. Yurt ihtiyacı olan 4 milyona yakın öğrenciden sadece 900 binine yurt imkanı sağlanmış.  TÜİK veriler göre üç üniversite mezunundan biri ne yazık ki istihdam değil.  18-24 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 31’i ne eğitimde ne de istihdam…” 

Üniversiteler işlevsizleştirildi

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Türkiye’de üniversitelerin iktidar eliyle işlevsiz hale getirildiğini belirterek, hem akademisyenlerin hem de gençlerin gelecek umutlarının yok olduğunu söyledi. Türkiye’de yükseköğretimde 200’den fazla üniversite ve 7 milyondan fazla öğrenci olduğunu ifade eden Ünlüce, şunları söyledi: “Ne yazık ki son yıllarda yapboza çevrilen eğitim sistemi, ilköğretimden yükseköğretime çok büyük sorunlar içermektedir. ‘YÖK’ü kaldıracağız’ deyip, üniversiteleri işlevsizleştiren, demokrasi ve özgürlükten uzaklaştıran, üniversitelerin üzerinde tahakküm kuran bu anlayış her geçen gün daha kötü uygulamalara imza atmaktadır. Diğer yönüyle üniversitelerimiz ne yazık ki gençlerimizi geleceğe hazırlayan kurumlar olmaktan uzaklaşmış ve artık bunu ‘şu kadar yılda, şu kadar üniversite açtık’ demekten öteye gidememektedir. Fikirlerin özgürce dile getirilmediği, tartışılamadığı, nitelikli ve bilimsel eğitimden uzaklaşıldığı kampüsler nasıl bir gelecek vaat edebilir? Mobinge uğrayan, ekonomik olarak geçinemeyen, özlük hakları kullanamayan ve savunmasız bırakılan akademisyenler nasıl bir bilim üretip, dünyaya sesini duyurabilecektir. Gençlerimiz mutsuz ve en önemlisi gelecekten umutsuz. Genç işsizlik çok büyük bir sorun. Diplomalı işsizlik ise yükseköğretimdeki plansızlığın en önemli sonuçlarından birisi olarak karşımızda duruyor. Geleceği yurt dışında gören ve gitmek isteyen gençlerimiz hepimizin kalbinde bir burukluk oluşturuyor. Ülkemizde 129’u devlet üniversitesi olmak üzere toplam 200’den fazla eğitim kurumu var. 7 milyondan fazla öğrenci var. Bir yanda ekonomik krizin eğitim hakkını elinden aldığı gençler, diğer yanda mezun işsizler ve atama bekleyen milyonlar ile konu bir çığ gibi büyüyor.” 

Gençlerin talepleri karşılanıyor 

Ünlüce, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin öğrencilere yaptığı destekler hakkında şu bilgileri paylaştı: “Gençlerin demokrasinin ve şehrin yönetiminin her aşamasında olmasına büyük önem veriyoruz. Gençlik Platformunun kurulmasına öncülük ettik. Gençlik politikalarını gençlerin belirlediği, gençlerin şehir yönetiminde söz sahibi olduğu bir süreç başlattık. Gençlik Merkezlerimizde eğitim, kültür, sanat, sosyal ve spor başta olmak üzere her alanda gençlerin yanındayız. Sosyal ihtiyacı olan çocuklarımıza aylık 2 bin TL burs desteği sağlıyoruz. Kız öğrencilerimiz için misafirhane açtık. Abonman uygulamasıyla 250 TL ile öğrencilerimize sınırsız ulaşım hakkı getirdik. Sosyal kütüphane ile gençlerimize yeni eser yeni nesil buluşma noktaları oluşturduk. Gençlerin talepleri öncelik sırasına göre bir bir karşılanıyor. ”

Kaynak: Ayşe Kaytan Uçak