Gürol Yer: “Eskişehir’de neredeyse kurum kalmadı” Gürol Yer: “Eskişehir’de neredeyse kurum kalmadı”

CHP’li Meclis Üyesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi (EBB) Meclis 2. Başkan Vekili Ali Haydar Çelik, basına kapalı olarak gerçekleşen tüzük kurultayı konulu haftalık pazar toplantısında konuştu. Partisine yönelik eleştirilerini dile getiren Çelik, yöntem olarak birtakım değişiklikler yapılması gerektiğini savundu. Bazı grupların baskısı nedeniyle insanların delege dahi olamadığını ve partiden uzaklaştığını söyleyen Çelik, “Yöneticiler nasıl belirleniyor? Delegeler nasıl belirleniyor? Mahallelerde delege olması gereken çok kıymetli insanlarımız gruplardan, listelerden dolayı, birileri özel olarak bunlar biz ne dersek yaparız anlayışından dolayı delege bile olamıyor. Ben hayatımda delege olamadım” diye konuştu.

“Yöneticilerden, belediyelere, üyeye kadar bunu sorgulamak zorundayız”

Ali Haydar Çelik, şu ifadeleri kullandı:

“Tüzükle ilgili bugüne kadar harcanan emekler, çabalar, herkesin söylemleri tüzük metninde değerlendirilmesi gerekiyor. Tüzük bizim anayasamız. Partinin bütün organlarının, üyelerinin ve kitleler içinde çalışmasının ete kemiğe büründürülmüş hali. Ve biz bugüne kadar tüzüklerle yönetilmeye çalıştık. Burada bizim yöntem sorunumuz var. O da şu: Tüzük hükümlerine riayet edip özellikle partimizi sol, sosyal demokrat parti olduğu bilinciyle hareket etme noktasına biz neredeyiz? Yöneticilerden, belediyelere, üyeye kadar bunu sorgulamak zorundayız.

“Çarşaf listeyi bizler blok listeye çeviriyoruz”

Önceki tüzüğümüzde çarşaf liste var. Peki, çarşaf listeyi kim değiştiriyor? Bizler blok listeye çeviriyoruz. Yine ön seçim var. Üçlü sistem var. Ön seçim, alan yoklaması, merkez yoklaması. Ki en son meclis üyelikleriyle ilgili yapılan temayül yoklaması bir merkez yoklamasıydı. Yani ön seçim değildi.

“Partide gücü ve parası olanlar belirliyor”

Peki nasıl belirleniyor? Partide gücü, parası olanlar bugüne kadar bu partide görev yapacak olanları belirledi mi, belirlemedi mi? Yılardır bu böyle değil mi? Tüzük değiştiğinde bu gerçekler değişecek mi? Biz buna ne kadar sahip çıkabileceğiz? Yöntem olarak bunları ortaya koymadığımız sürece yüz defa da tüzük değiştirsek hiçbir anlamı olmaz. Çünkü ön seçim anahtar listeyle blok liste haline geliyor. Ön seçim olayı zaten ortadan kalkıyor. Belediyelerin, nüfusu ve gücü olanların, grupların bir sol partide bir sosyal demokrat partide nasıl siyaset yapılması gerekiyorsa ona uygun duruş ortaya koyması gerekiyor. Onun dışındakiler benim için solcu da değil, sosyal demokrat da değil.

“Ben hayatımda delege olamadım”

Yöneticiler nasıl belirleniyor? Delegeler nasıl belirleniyor? Mahallelerde delege olması gereken çok kıymetli insanlarımız gruplardan, listelerden dolayı, birileri özel olarak bunlar biz ne dersek yaparız anlayışından dolayı delege bile olamıyor. Ben hayatımda delege olamadım.

“Gücün önünde eğilmeyelim”

Biz önce iyiliği ve ahlakı egemen kılalım. Kendi yoldaşlarımıza çalım atmayı bırakalım. Kendi yoldaşlarımızı ötekileştirmeyi, kendi çıkarımız ve menfaatimiz uğruna siyaset yapmayı bırakalım. Gerçeğimizle yüzleşme zamanı bu tüzük kurultayında geldi. Partinin de genel başkanın samimiyeti de ortaya çıkacak. Üyenin iradesine tedbir koyan her şey tüzükten kaldırılmalı ve karşılığında ceza olmalı. Özgürce bireyler gidip kendilerini yönetecek olanları önce seçmeliler ve onlardan da başta ben olmak üzere seçtiklerinden hesap sormayı becerecekler. Gücün önünde eğilmeyelim. Solcular devrimcidir. Tüzüğümüz de bu kriterler çerçevesinde değişmelidir.”

Kaynak: Meltem Karakaş