CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, sokak hayvanlarıyla ilgili yapılan bir basın açıklamasında sarf ettiği, “Biz can dostlarımızla yaşamaktan mutluyuz. Bu yasayı hazırlayanalar tarihi mücadeleye hazır olsun. Bu AKP’ye son uyarımız. Bu yasayı geçirirlerse tarihi bir direnişe hazır olsunlar diyorum” sözleri nedeniyle ifadeye çağrıldı.
Belediye başkanları da katıldı
14:00’te adliyede ifadeye çağrılan Yalaz’a başta hayvan severler olmak üzere Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile birçok partili destek verdi. Adliye önünde “Talat Yalaz yalnız değildir” sloganları atan hayvan severler, sokak hayvanları ile ilgili yasanın geri çekilmesini istedi.
“Suçun hiçbir şekilde unsurları oluşmamıştır”
İfade verdikten sonra adliye önünde basın açıklaması yapan Talat Yalaz, şu ifadeleri kullandı:
“Az önce hakkımda isnat edilen kanunlara karşı halkı tahrik suçlaması ile ilgili ifade verdik avukatlarımızla birlikte. Burada bir hukukçu olarak şunu ifade etmek isterim, suçun hiçbir şekilde unsurları oluşmamıştır, çünkü ortada bir kanun dahi yoktur. Ben o açıklamayı yaptığım zaman kanun tasarı aşamasındaydı, komisyondaydı, halen daha kanunlaşmamıştır. Yine suçun maddi ve manevi unsurları hangi açıdan bakarsanız bakın iddialar suçlamalar asılsızdır. Ama meselede anladığım kadarıyla bu değildir. Bugün ifade vermeme konu olan konuşmayı yaptığım zaman çok ciddi bir linç kampanyası aleyhime başlatıldı. Yüzlerce binlerce hesap tarafından sistemli olarak linç edilmeye çalışıldım. Yine ana akım medya tarafından hedef gösterildim. Akabinde de bu soruşturma başlatıldı. Buradaki amaç bir suçun soruşturulmasından ziyade toplumsal tepkiye karşı halkı susturmaya, gözdağı vermeye yönelik bir harekettir diye düşünüyorum bir avukat bir hukukçu olarak.
“Sokaklarda yıkılacak, yakılacak bir hal mi kaldı?”
Diyorlar ki, CHP Eskişehir il Başkanı iktidarı sokakları yakmakla yıkmakla ateşe vermekle tehdit ediyor. Benim sözlerimden böyle bir anlam çıkarttıklarını ifade ediyorlar. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi tarihinde de, siyasi kültüründe de sokakları yakmak, yıkmak ateşe vermek yoktur. Yine bizim kültürümüzde siyasi kültürümüzde TOMA ile öğrenci çadırlarının arasına dalmak da yoktur. Bunlar demokrasiyi içselleştirememiş olanların eylem tarzıdır. Ayrıca sokakları nasıl yıkalım, yakalım, sokaklarda yıkılacak, yakılacak bir hal mi kaldı? Sokaklar dediğinizde sokakta alın terinin karşılığını alamayan yıllara yayılan, emeğinin karşılığını alamayan emekliler var, emekçiler var, vicdanı sızlayan hayvanseverler var. Yatağa aç giren çocuklar var. Sokakların yakılacak, yıkılacak dermanı mı kaldı? Sokakları siz yakıyorsunuz. Siz yıkıyorsunuz, zamlarla yakıyorsunuz, zulümle yakıyorsunuz. Sarayın duvarlarının arasına hapsolarak, kapanarak halkın taleplerine gözlerinizi kapatıp, kulaklarınızı tıkayarak yakıyorsunuz.
“Mücadeleye devam edeceğim”
Biz sokakları yakmaktan yıkmaktan bahsetmiyoruz, biz sokak dediğimiz zaman barıştan, kardeşlikten, hak aramadan, demokratik haktan, haklarımızı aramak için haykırmaktan bahsediyoruz. Eğer ki bu linç kampanyaları ile bu hedef göstermelerle bu asılsız suçlamalarla Talat Yalaz’ı ya da bir tek CHP’liyi geri adım attıracağınızı düşünüyorsanız, bir tek hayvanseveri geri adım attıracağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bizler Nazım’ın da dediği gibi boş zamanlarımızı değil, boydan boya ömrümüzü adıyoruz bu mücadeleye ve sonuna kadar mücadele edeceğiz. Şunu bilmenizi isterim, her ne yapıyorsam, nasıl yapıyorsam, her ne şekilde mücadele ediyorsam aynı şekilde mücadeleye devam edeceğim ama bir farkla daha çok mücadele edeceğim, daha çok bağıracağız, susturmak isteyecekler susmayacağız.”