Toplantıya geç kaldılar
Belediye başkanları ve CHP Milletvekilleri toplantının başlangıç saatinde 40 dakika gecikmeli katıldı. Toplantıya ilk gelen isim Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt olurken, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan ile Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe toplantıya geç gelen isimler oldu. Toplantıya Eskişehir eski Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de katıldı.
Ünlüce ve Büyükerşen alkışlarla karşılandı
Toplantının yapıldığı salona ayrı ayrı giren Büyükerşen ve Ünlüce, salondaki partiler tarafından alkışlarla karşılandı. Büyükerşen’de ayağa kalkan partililer, Hoca’yı ayakta alkışladı.
Eski il başkanları da katıldı
Danışma Kurulu toplantısında CHP’nin eski il başkanlarından Erman Gölet, Sevgi Akmen, Recep Taşel ve Abdülkadir Adar gibi isimler de toplantı da yer aldı. CHP İl Başkanı Talat Yalaz’ın açılışın konuşmasının ardından toplantının kalan kısmı basına kapalı olarak gerçekleştirildi.
Özgür Özel’in mektubuyla başladı
CHP İl Başkanı Talat Yalaz, toplantıda yaptığı konuşmasında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in il danışma kurullarında okunmak üzere partililere yönelik hazırladığı mektubu okudu. Yalaz, parti üyelerine yerel seçimlerdeki çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
“Yüzde 97’sini CHP yönetiyor”
Yalaz, Eskişehir nüfusunun yaklaşık yüzde 97’sinin Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından yönetildiğini söyleyerek, “Tüm Türkiye’de olduğu gibi Eskişehir’de yerel seçimleri büyük bir başarı ile geride bıraktık. Şuan da Eskişehir’de yüzde 97’ye yakın bir nüfusu Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimiz yönetiyor. Bu başarıda en büyük katkı partililerimize aittir” dedi.
“En büyük vaadimiz ön seçimdir”
Tepebaşı ve Odunpazarı Belediye Meclis üyelerini belirlemek üzere gerçekleştirdikleri ön seçime katılımın oranının düşük olmasının son derece üzüntü verici olduğunu belirten Yalaz, “6 binden fazla üyemiz olan Tepebaşı’nda 1500 civarında üyemizin katılımıyla ön seçim yapıldı. 8 bin civarında üyemiz olan Odunpazarı’nda 2000 civarı üye katılımıyla ön seçim gerçekleşti. Ön seçime üyenin katılımının olmaması sebebiyle ‘ön seçimin çok da gerekli olmadığı’ gibi ifadeleri duyuyor ve üzülüyoruz. 40 yıl sonra yapılan ön seçimler sonucunda böyle bir katılımın olması normaldir. Çünkü ön seçim kültürü sıklıkla yapılarak partinin karar mekanizmalarında, aday belirleme süreçlerinde, gerekirse tek yöntem olarak uygulanarak üyeler ön seçime ilgi ve alaka gösterebilirler. Ön seçimi savunmaya ve sizler adına haykırmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi, baba ocağını üye kampanyalarıyla büyütme yoluna girdiğimiz bu süreçte üyelere vaat edeceğimiz en önemli şey ön seçimdir. Bugün bir Cumhuriyet Halk Partisi sempatizanı ile üye arasında göreceli olarak maalesef bir farklılık mevcut değildir. Üye kendisini değerli hissetmelidir. Örgütün aldığı kararlarda doğruluk oranının ve kazanma oranının yüksek olduğunu da araştırmalar ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
“İl örgütü iktidar yürüyüşüne hazır”
Ülkenin iyi yönetilmediğini ve halkın erken seçim istediğini ifade eden Yalaz, “Önümüzde normal sürede yapılırsa dört yıl sonra bir genel seçim var. Ülkenin geldiği koşulları hep birlikte gözlemliyoruz. İktidarın ülkeyi yönetmek anlamında açık bir zaafiyete düştüğü, elinden gelen imkanı yapsa dahi yanlış bir sistem üzerinden halkı öncelemeyen, çeteleri, müttehitleri, yandaşları ön plana çıkarma üstüne kurduğu sistem çökmek üzeredir. Bunun altında halkımız ağır bir şekilde ezilmektedir. Halk artık yüksek sesle erken seçimi dile getirmeye başlamıştır. Erken seçime parti örgütleri olarak hazır olmak durumundayız. Örgütlerin en önemli görevi partisini seçime hazırlamaktır” diye konuştu.
Örgütlenme modelinde değişiklik talebi
Önümüzdeki eylül ayında gerçekleşecek tüzük kurultayında özellikle örgütlenme modelinde değişikliğe gidilmesi için bazı önerileri olacağından bahseden Yalaz, şunları söyledi: “Önümüzde tüzük kurultayı var. Örgütlenme modelimizin iktidara giden bir partiyi, iktidara taşımak anlamında bazı dokunuşlara ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Örgütlenmenin yukarıdan aşağıya değil, ilçe örgütlerinden tabana doğru değil sokaktan, mahalle bazlı olarak yapılması gerekiyor. Bu anlamda da şehrimizde girişimlerimiz oldu, çalışmalarımızı yaptık. Özellikle Odunpazarı ve Tepebaşı’nda mahalle bazlı örgütlenmeleri tesis etmeli ve daha önce seçimlerde çalışmış ekiplerinin rehavete kapılıp dağılmalarına sebebiyet vermeden hızlı bir şekilde çalışma ortaya koymak durumundayız.”
“Parti içi mücadeleyi bırakıp, kenetlenin”
Partililere, “parti içi çekişmeleri bırakın” çağrısında bulunan Yalaz, “Uzun yıllar yüzde 25’lik cam tavana hapsolmuş, daha önceki seçimlerde de yüzde 20’leri ancak zorlayan bir partinin, partimiz içinde, özellikle parti içi siyasette yarattığı bazı olumsuz etkiler oluşmuştur. Belki de bilinçaltı olarak iktidara yeterince hazır olmamanın getirdiği bir sonuç olarak parti içi siyasete enerjimizi çok daha fazla harcadığımızı tahmin ediyorum. Ancak iktidara giden, yüzde 38 oy almış, Türkiye’nin birinci partisi olmuş ve Türkiye’deki sorunların çözümü olacağı anlamında vatandaşlarımızı da ikna ettiği açıkça herkese göstermiş Cumhuriyet Halk Partisi’nin parti içi hesaplaşmalar, kişisel münasebetler ve bunun doğurduğu mücadeleyi bir kenara iterek hep birlikte kenetlenmesi ve emin adımlarla iktidara yürümesi gerekir. Bu nedenle hepimiz, Cumhuriyet Halk Partililer olarak büyük bir pencereden bakıp, iktidar olma yolunda kendi içimizdeki sıkıntıları bir kenara bırakarak, gerekirse affederek ve gerekirse daha çok kenetlenerek iktidara yürümek adına irade ortaya koymak durumundayız. Bunu yapmak zorundayız, çünkü iktidara giden yolda Cumhuriyet Halk Partililerin çok büyük bir enerji sahibi olması lazım. Gelin hep birlikte enerjimizi iktidar yürüyüşüne ayıralım ve iktidara hazır olalım” dedi.
“Kırıcı ve üzücü değil, birleştirici…”
İlerleyen günlerde gerçekleşecek kadın ve gençlik kolları kongrelerine de değinen Yalaz, “Diliyorum ki kongrelerimizin kırıcı, üzücü ve dağıtıcı bir özellikten ziyade iktidar yolunda olduğumuzun farkındalığıyla bütünleştirici, birleştirici bir şekilde devam etmesi gerektiğini temenni ediyorum” dedi.