Yıldız, tasarıda yer alan ve 100 bin liranın üzerindeki kredi kartlarına uygulanacak 750 liralık Savunma Sanayi Fonu katkı payının, halkı daha da zor duruma sokacağını belirtti.
Kredi kartlarının, tüketiciler ile tüccarlar arasında güvenli bir ödeme aracı olarak işlev gördüğünü, kayıt dışı ekonomiyi önleyerek vergi kayıplarını engellediğini ifade eden Yıldız, bu araçların yalnızca borçlanma aracı olduğunu vurguladı. “Borç üzerinden vergi almak adaletsizdir ve ekonomik gerçeklerle bağdaşmamaktadır,” dedi.
Ocak-Ağustos 2024 verilerine göre, 100 bin liranın üzerinde limite sahip 62 milyon kredi kartı bulunduğunu ve 1.2 milyon kişinin bireysel kredi borçları nedeniyle yasal takibe düştüğünü hatırlatan Yıldız, “Vatandaş ekonomik olarak zor bir süreçten geçiyor. KOBİ'lere verilen kredilerin kısıtlanması ve kredi faiz oranlarının %75’e kadar yükselmesi, bireysel ihtiyaç kredilerinde ise %71’lere ulaşması, ödeme dengesini bozuyor. Bu durum, vatandaşın üzerindeki yükü daha da ağırlaştırıyor,” ifadelerini kullandı.
Yıldız, bu düzenlemenin amacının kredi kartı limitlerini düşürerek para akışını kısıtlamak ve ekonomiyi yavaşlatmak olduğunu savundu. “Bu, enflasyonla mücadelede etkili bir çözüm değildir. Vatandaşın cebinden alınan her kuruş, zorlaşan yaşam koşullarını daha da katlanılmaz hale getiriyor,” dedi.
Son olarak, adaletin yalnızca vergi toplamada değil, harcamada da sağlanması gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Kamu-özel iş birliği projelerine milyarlar aktarılırken, vatandaşın borçları üzerinden gelir yaratmaya çalışmak kabul edilemez. Kötü yönetimin faturasını halka kesmek büyük bir haksızlıktır,” ifadelerini kullandı.