Türkiye'nin nüfus yapısında yaşanan değişimler, ülkenin geleceği için ciddi endişeler yaratıyor. 2023'te 10 ilin nüfusu azalırken, 2024'te bu sayı 40'a yükseldi. Bu durum, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın doğurganlık oranındaki düşüşü "varoluşsal bir tehdit, bir felaket" olarak nitelendirmesinin ne kadar haklı olduğunu gözler önüne seriyor.
Türkiye'nin Nüfus Artış Hızındaki Gerileme
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 6 Şubat'ta açıklanan 2024 yılı nüfus verilerine göre, Türkiye nüfusu bir önceki yıla göre 292 bin 567 kişi artarak 85 milyon 664 bin 944 kişi oldu. Ancak, 2023'te binde 1,1 olan yıllık nüfus artış hızı, 2024'te binde 3,4'e geriledi. Bu düşüş, Türkiye'nin nüfusunun gelecekte azalabileceği sinyallerini veriyor.
Azalan Doğum Oranları ve Artan Yaşlı Nüfus
2024 yılında dünyaya gelen bebek sayısı da bir önceki yıla göre azaldı. 2024'te 937 bin 369 bebek dünyaya gelirken, 2023'te bu sayı 958 bin 408 idi. TÜİK'in verilerine göre, toplam doğurganlık hızı da düşüş gösteriyor. Bu durum, Türkiye'nin yaşlı nüfusunun artmasına ve genç nüfusunun azalmasına yol açıyor.
Nüfusu Azalan 40 İl: Coğrafi Dağılım
2024 yılına ait nüfus verileri, 2023'te 10 olan nüfusu azalan il sayısının 40'a yükseldiğini gösteriyor. Nüfusu azalan iller arasında Burdur, Isparta, Tunceli, Ağrı, Hakkâri, Bingöl, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Kars, Muş, Van, Iğdır, Ardahan, Afyonkarahisar, Kütahya, Manisa, Uşak, Siirt, Çankırı, Kırşehir, Niğde, Sivas, Sinop, Kırıkkale, Yozgat, Karaman, Artvin, Çorum, Giresun, Gümüşhane, Kastamonu, Ordu, Rize, Trabzon, Zonguldak, Bayburt, Bartın, Karabük ve Çanakkale bulunuyor. Bu illerin Türkiye'nin farklı coğrafi bölgelerinde yer alması, sorunun ülke genelinde yaygın olduğunu gösteriyor.
Nedenler ve Sonuçlar
Nüfusu azalan illerdeki en büyük sebepler arasında illerdeki hareketliliklerin (göç) ve doğurganlığın azalması bulunuyor. Özellikle genç nüfusun büyük şehirlere göç etmesi, bu illerde nüfus kaybına yol açıyor. Ayrıca, ekonomik sorunlar, işsizlik ve eğitim imkanlarının yetersizliği de göçü tetikleyen faktörler arasında yer alıyor. Bu durum, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısını olumsuz etkileyebilir.