KYK Yapı Kimyasalları yaptıkları basın toplantısında deprem ve inşaa edilen yapılarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu:
Öncelikle size kısa bir video ile KYK Yapı Kimyasallarını tanıtmak ve en kıymetli varlığımız Ülkemizde meydana gelen deprem, sel, yangın gibi felaketlerde çalışma arkadaşlarımız ile gücümüzün izin verdiği ölçüde gönüllülük esasına dayanarak aldığımız sorumluluğu sizlerle paylaşmak istiyorum.
6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifa ve yakınlarını kaybedenlere başsağlığı ve sabır diliyorum.
Yüzölçümü olarak ülkemizin yüzde 92’si; nüfus yoğunluğu olarak da halkımızın yüzde 95’i deprem kuşağında yer almaktadır. Bu yüzden depreme karşı “dayanıklı yapılar oluşturmak” hepimiz için hayati önem taşımaktadır.
17 Ağustos 1999 tarihinde yaşadığımız Gölcük depremi nedeniyle 17.480 kişi hayatını kaybetmiş olup, çok ağır maddi ve manevi hasarlar meydana gelmiştir. Deprem sonrasında yapılan incelemeler sonucunda, yapıların birçoğunun hatalı proje, uygunsuz malzeme kullanımı ve kalitesiz işçilik nedeniyle yıkıldığı veya ağır hasar aldığı görülmüştür. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından 55 bin 651 konutta ve işyerinde yapılan kontrollerde, incelenen binaların yüzde 79’unun hasarlı olduğu ve bu hasarların yüzde 64’ünün, nem nedeniyle oluşan korozyondan kaynaklandığı tespit edilmiştir.
6 Şubat 2023 günü, deprem kendini maalesef yine çok üzücü bir şekilde hatırlatmıştır. Merkez üssü Pazarcık ve Elbistan olan, 7.7 ve 7.6 büyüklüklerinde meydana gelen depremler; Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elâzığ illerinde etkili olmuş ve resmi rakamlara göre en az 50.783 kişi hayatını kaybetmiştir. Bölgedeki hasarlı veya yıkılan yapılarda yapılan inceleme sonuçları; 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşadığımız Gölcük depremi sonuçlarına benzemektedir. Bu da bize ne yazık ki Ülke olarak deprem konusunda istenilen farkındalık ve hazırlık düzeyine ulaşamadığımızı acı ama somut bir şekilde göstermektedir.
17 Ağustos 1999 depreminden sonra 6 Şubat 2023 depremi sonrasında yapılan çalışmalar ve tüm yaşadıklarımız, bize “depreme karşı dayanıklı ve güvenli yapılar inşa etmemiz gerekliliğini” kati bir şekilde bir kez daha göstermiştir.
Geçmişte yapılan hatalı projeler, bilinçsiz uygulamalar, denetim yetersizliği ve tüm bunların yanı sıra su yalıtımına yeterli önemin verilmemesi gibi hataların yeniden tekrarlanmaması ve aynı acıların yeniden yaşanmaması için, bu ülkenin vatandaşı olarak hepimizin üzerine düşeni ivedilikle yapmamız gerekiyor.
KYK Yapı Kimyasalları olarak; “Dayanıklı, sağlıklı ve estetik yapılar için; çevreci, yenilikçi, evrensel ve güvenilir çözümler üretmek ve sektörel eğitimlerle, karar vericilerin ve uygulamacıların mesleki uzmanlık gelişimine katkı sağlayarak bu çözümleri yaygınlaştırmak” hedefiyle 2005 yılından itibaren her yıl düzenli olarak; dışarıda görebileceğiniz ve bu iş için özel olarak tasarlanmış Eğitim Tırımız Kâşif ve eğitim otobüsümüz Gezgin ile tüm Türkiye’de yıllık ortalama 200 farklı noktada; sektör profesyonellerine, uygulamacılarına, ilgili teknik lise, meslek yüksek okulu ve yüksek okul öğrencilerine eğitim ve seminerler vermekteyiz. Yaklaşık 18 yıllık süre zarfında, bu eğitim ve seminerler aracılığıyla bugüne kadar 180.000 katılımcıya ulaşmış bulunmaktayız.
Bingöl, Ağrı, Elâzığ, Van, İzmir ve Kahramanmaraş depremlerinde, ülkemizin farklı bölgelerindeki yangınlarda çalışma arkadaşlarımız ile maddi ve manevi olarak bölgedeki vatandaşlarımızın yanında olmaya gayret ettik, bu zor zamanlarda “Artos Dağı kadar yüce, Van Kalesi kadar görkemli, Ege mavisi kadar engin” dostluklara kavuştuk.
Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da yaralarımızı birlikte, ülkemizin bir gerçeği olan depreme karşı deprem bilincinin oluşturulması yönündeki çalışmalarımıza bir yenisini eklemek istiyoruz.
Bu amaç doğrultusunda, Yüksek İnşaat Mühendisi ve Yüksek Mimar Sayın Yoshinori Moriwaki’nin önderliğinde, deprem bölgesinde, depreme karşı ne yapmamız gerektiği, yapılarımızı yeniden inşa ederken veya güçlendirirken nelere dikkat etmemiz gerektiği konuları üzerinde duruyor ve yapılarımızı depreme karşı korumak için adım atıyoruz.
Konuşmamın bu bölümünde, bugünün anısına, siz kıymetli misafirlerimiz için hazırlanan, NG Kütahya Porselen tarafından Japonya’da 15. yüzyıldan bu yana süre gelen Kintsugi felsefesinden ilham alınarak tasarlanan ve üretilen Kintsugi Serisi kahve fincanlarına dikkatinizi çekmek istiyorum.
Kintsugi felsefesi, kusurlardaki güzelliği görmek, kırılan parçalarından yeniden doğup, eskisine göre daha değerli olmak anlamına geliyor. Bu felsefeye göre parçalanmak ve kırılmak kayıp değil, yeni bir varoluştur. Mükemmel olmayanı kabul etmek, kırıklarımızı sevgiyle onarmak düşüncesiyle çıktığımız bu yolda, bizler de Kintsugi felsefesinden ilhamla yaralarımızı onarıp, yeni varoluşlara katkı sağlamak, yönetmeliğe uygun, depreme dayanıklı ve güvenli yapılar inşa etmek, depreme karşı farkındalık yaratmak için deprem bölgesindeki sektör profesyonellerine seminerler vermeyi hedefliyoruz.
Yeni yapıların; doğru proje, doğru ürün ve doğru uygulama ile dayanıklı ve güvenli olarak inşa edilmesine, güçlendirilmeye uygun mevcut yapıların ise doğru yöntemler ile yaşanabilir hale getirilmesine katkı sağlamak amacıyla ürün portföyümüzü, karbon fiber güçlendirme sistemleri ile genişletmiş bulunmaktayız.
Burada da karbon fiber kumaş ve diğer sistem bileşenleri ile gerçekleştirilmiş güçlendirme örneklerini görmektesiniz.
Yüksek inşaat mühendisi ve yüksek mimar Sayın Yoshinori Moriwaki ile çıktığımız bu yolda çalışmalarımızı bir Japon felsefesi olan Kintsugi ile şekillendirmek çok daha anlamlı oldu. Huzurunuzda Sayın Yoshinori Moriwaki’ye bir kez daha bu değerli iş birliği ve uzmanlığını bizlerle paylaştığı için teşekkür ediyorum.
KYK Yapı Kimyasalları olarak yaşadığımız bu zor günleri el birliğiyle aşacağımıza, hep birlikte daha güçlü yarınlar ve yeni bir gelecek inşa edeceğimize inanıyoruz.