DİSK Eskişehir Bölge Temsilcisi Zeynep Kaya, DİSK’in 58’inci kuruluş yıldönümü nedeniyle basın açıklaması yaptı. DİSK’in ekmek, adalet ve hürriyet yolunda mücadele etmeye devam ettiğini söyleyen Kaya, “Bugün DİSK 58 yaşında ve DİSK’in onurlu tarihinin bu topraklardaki derin kökleri, bugün hep birlikte kuracağımız özgür bir gelecek için hâlâ en önemli güvencemizdir. Her zaman söylediğimiz gibi, DİSK’in tarihi; toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çok olanların tarihidir. Sayısı giderek artarken, toplumsal ve siyasal gücü kırılmasın diye işçi sınıfının sermayeye verdiği cevaptır DİSK. Saraçhane Mitingi’nden, Kavel Direnişi’nden, Paşabahçe Grevi’nden akıp gelen mücadele deneyimlerinin eseridir. Ve işte, sermaye saldırılarında olduğu kadar teslimiyete de bir yanıttır. Aynı anda sınıf ve kitle sendikacılığıdır” diye konuştu.
“Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır”
Kaya, “13 Şubat 1967’de kurucularımızın İstanbul Valiliği’ne sunduğu dilekçe, sadece bir resmi evrak değildi. O, bir irade beyanıydı. Ve o iradenin içeriğinde büyük bir iddia vardı. O irade, ‘Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır’ diyenlerin iddiasıydı. Ve o iddianın hakkını vermek adına, umudun adını Kemal Türkler söyledi, Abdullah Baştürk direndi ve on yıllar sonra ‘Taksim 1 Mayıs alanıdır’ diyen Kemal Nebioğlu, işçilerle omuz omuza mücadele etti. Sözünü alanlarda söyleyen herkes gibi, şükranla andığımız Abdullah Baştürk gibi önderleriyle DİSK, işçi sınıfının onuru, halkın umudu oldu… On yıllardır bu topraklarda mücadele eden önderlerimizin açtığı yolda yürüdük, yürümeye de devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Yolumuzu aydınlatacak bir mücadele tarihimiz var”
Kaya açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Ne mutlu bize ki bizler, Kemal Türkler’in ve Abdullah Baştürk’ün emanetini taşıma onurunu yaşıyoruz. Ne mutlu ki bizlerle, en karanlık günlerde bile yolumuzu aydınlatacak bir mücadele tarihimiz var. İşte tam burada, ayağımızı bastığımız bu yerden, DİSK’in önünden devam ediyoruz. Tıpkı 12 Eylül’de olduğu gibi, tıpkı yöneticilerimiz tutuklandığında olduğu gibi, tıpkı grevlerimiz yasaklandığında olduğu gibi… Durmuyoruz, yavaşlamıyoruz, devam ediyoruz, büyüyoruz, mücadeleyi büyütüyoruz. Çünkü biliyoruz ki DİSK varsa umut var, hayat var, mücadele var! Ne mutlu ki DİSK var! İşçi sınıfı varsa, umut var! Ve biz bir aradaysak, umut hiç bitmez!”
