Eskişehir Barosu Olağan Genel Kurulu, Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Genel kurula Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan ve avukatlar ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. 13 Ekim Pazar günü oy kullanımının gerçekleşeceği genel kurulda Sencer Çelen ve Barış Günaydın, Eskişehir Barosu başkanlığı için yarışacak.
ELAGÖZ MESLEKTAŞLARINA TEŞEKKÜR ETTİ
Üç dönem boyunca Eskişehir Baro Başkanı olarak görev yapan Mustafa Elagöz, bir veda konuşması yaparak, kendisini üç dönem boyunca baro başkanı olarak seçen meslektaşlarına teşekkür etti. Elagöz, “2018 yılındaki genel kurul sonrası şahsıma tebliğ ettiğiniz ve büyük bir onurla sürdürdüğüm baro başkanlığım döneminde ülkemizde hemen hemen her gün yaşanan hukuksuzluklarla ve olumsuzluklarla mücadele ettiğim 6 yılın sonunda bugün sizlere son kez baro başkanı sıfatıyla hitap ediyorum. 1934 yılında resmi olarak kurulan ve bu sene itibariyle 90 yılını tamamlayan cumhuriyetimizin en eski, en köklü kurumlarından olan ve mensubu olmaktan her zaman onur ve gurur duyduğum Eskişehir Barosu’nun başkanlığı görevini 3 dönem ve 6 yıl boyunca şahsıma layık gören meslektaşlarıma şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
“YARGI BAĞIMSIZLIĞI SORUNU ÇÖZÜLMEDEN ADALET SİSTEMİMİZ İSTENİLEN SEVİYEYE GELMEZ”
Türkiye’de yargı bağımsızlığı sorunu olduğunu söyleyen ve bunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade eden Elagöz, “Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana ülkemizde maalesef çok ciddi hukuk ve adalet sorunlarıyla karşı karşıya kaldık. Hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını, adil yargılanma hakkını, temel hak ve özgürlükleri önemsemeyen, hukuka değer addetmeyen bir düzende en fazla zararı maalesef adalet mekanizması görmektedir. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlandığı bir sistemin icrası hepimizin ortak hedefidir. Hukukçu siyasi ideolojilerden bağımsız olarak bir hukukçu gibi davranmalıdır, hukukun üstünlüğünü her türlü güç odaklarına karşı savunmalıdır. Ülkemizde hukuk devleti sorunu, yargı bağımsızlığı sorunu çözülmeden adalet sistemimizi istenilen seviyeye getirmek de mümkün görülmemektedir” şeklinde konuştu.
“MEVCUT BAKIŞ AÇISIYLA SORUNLAR ÇÖZÜLEMEZ”
“Avukatın yok sayıldığı bir yargı düzeninde sağlıklı bir yargılamadan bahsedemezsiniz” diyen Elagöz, “Yaşadığımız bu sorunlar yurttaşlarımızı doğrudan etkilediği gibi biz avukatları da mesleklerini icra ederken çok ciddi zorluklarla da karşılaşmamıza sebebiyet vermektedir. Yargı bağımsızlığının sağlanmaması başta yargıçlarımız olmak üzere yargının tüm bileşenlerini zorlamaktadır. Geçen yıllar içinde çözüm bekleyen mesleki sorunlarımız çözülemediği gibi her geçen gün üzerine yeni sorunlar eklenmektedir. Mevcut bakış açısıyla da bu sorunların çözülmesi mümkün değildir. Avukat yargının asli ve kurucu unsuru, bağımsız savunmanın temsilcisidir. Avukatın yok sayıldığı bir yargı düzeninde sağlıklı bir yargılamadan bahsedemezsiniz. Ülkemizde son 20 yılda 13 binin üzerinden kanun değişikliği yapılmıştır. Kanunların bu kadar sık değiştirilmesi yargısal faaliyetlerin uzamasına da sebebiyet verdiği gibi karmaşık bir ortam yaratmakta, adil olmayan kararların da çıkmasına sebebiyet vermektedir” ifadelerini kullandı.
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNUYORUZ”
Bağımsız yargı vurgusu yapan Elagöz, “Denetlenmeyen, hesap vermeyen, yaptırıma tabi tutulmayan bir sistem hukuksuzluğun başlıca sebebidir. Biz avukatlar ve barolar her türlü hukuksuzluğa karşı bugüne kadar hep taraf olduk. Bizlerin mücadelesi siyasi bir mücadele değil, hukuksuz uygulamalara karşı bir duruştur. Unutulmasın ki adalet bir gün herkese lazım olacaktır. Kişi hak ve hürriyetlerinin korunması ancak ve ancak yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile sağlanabilir. Yargının bağımsızlığını savunmak sözde değil özde olmalıdır. Başta yönetenlerin yargı bağımsızlığına saygı duyması gerekmektedir. Yargının bağımsız olmasını istemeyen yöneteneler karşısında bu bağımsızlığı korumak zorunda olanlar ve bununla asıl mücadele etmesi gerekenler biz hukukçularız. Biz barolar her zaman üzerimizde taşıdığımız cübbelerimizin onuruna ve kanuna uygun davranarak hukukun üstünlüğünü savunmuş ve savunmaya devam eden bir görev icra ediyoruz” dedi.
“ADALETİN SAĞLANMADIĞI ÜLKEDE KAOS VE HUZURSUZLUK VARDIR”
Elagöz konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bir ülkede hukuk ve adalet mekanizması ne kadar güçlüyse o ülkede başta kişi hak ve hürriyetleri olmak üzere ekonomik, sosyal ve kültürel gelişme de o derece güçlü olacaktır. Her şeyin temeli adalettir. Adaletin sağlanmadığı ülkede kaos ve huzursuzluk vardır. O yüzden herkes için adalet, adalet için avukat diyoruz. 6 yılın sonunda yeni dönemde tekrar baro başkanlığına aday olmamak kendi tercihim olsa da şu an bu kürsüde değişik duygular içerisindeyim. 24 yıllık meslek yaşamımın yaklaşık 14 yılını üyesi olmaktan onur ve gurur duyduğum Eskişehir Barosu’nun her kademesinde meslektaşlarıma hizmet ederek geçirdim. Uzun yıllar emek verdiğim bir kurumdan ayrılmak o kadar da kolay değil. Bu görevi yapmamı sağlayan meslektaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.” Daha sonra meslekte 25 yılını dolduran avukatlara plaket takdim edildi.
