Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER), Alpagut ve Atalan mahallelerine yapılmak istene altın-gümüş maden ocağına ilişkin vatandaşları bilgilendirmek için Mihalgazi ilçesine gitti. Ziyarette ESÇEVDER Başkanı Sadık Yurtman, Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray ve ESÇEVDER yönetim kurulu üyeleri de yer aldı.
“Bu bölge İstanbul’u, Ankara’yı besliyor”
Mihalgazi ve Sarıcakaya bölgelerinin çok özel bir bölge olduğunu ve vatandaşların geçimini tarımla sağladığına dikkat çeken Filiz Fatma Özkoç, “15 Ağustos’ta halkı bilgilendirme toplantısı yapacaklar ve şirket bir an önce işlemlere başlayacak. Mihalgazi dediğimizde hemen aklımıza gelen ilk şey domates, biber, roka, yeşillik, sebze. Bu bölge Eskişehir’e 30-40 km uzaklıkta ama çok farklı bir doğaya sahip. Klima iklimi. Yani Antalya iklimi gibi. Türkiye’de böyle ikinci bölge. Birisi Kars-Iğdır’da. İkincisi bu bölge. Bu bölgede yetiştirilen ürünler çevre illeri besliyor. İstanbul’u, Ankara’yı besliyor. Çoğunuzun geçim kaynağı bu. Atalarınızdan kalan topraklarınız. Çoğunluk seracılıkla uğraşıyor burada” diye konuştu.
“Bu şirketler bizim memleketimizde hep bu siyanürü kullanıyorlar”
Siyanürün yapacağı işlemde siyanürün kullanılacağını söyleyen Özkoç, “Buranın doğası çok güzel. Maden işe başladığında o dağlar tepeler dümdüz olacak. Ağaçlarınız kesilecek. Verimli topraklarınız yok olacak. Ben bir eğitmenim. Emekli oldum. Az çok metalleri, madenleri biliyorum. Siyanürü biliyorum. Siyanür demek zehir demek. Şirketin burada yapacağı işlemde siyanür kullanılacak. Yani sizin bu dağlarınızda bulunan altınınızı, bakırınızı kullanırken siyanürü kullanacak. Çünkü çok ucuz. Altın illa siyanürle çıkarılacak diye bir şart yok. Bugün Avrupa’da, Kanada’da, Amerika’da siyanürle altın çıkarmak yasak. Onların kanunları bunu yasaklamış. Ama bu şirketler bizim memleketimizde hep bu siyanürü kullanıyorlar. Çünkü bizim yasalarımız buna müsaade ediyor. İşin garibi açık ocak kullanıyorlar. Kısacası biz hiçbir zaman maden karşıtı değiliz. Çünkü taş devrinde yaşamıyoruz. Onlara da ihtiyacımız var. Bizim karşı çıktığımız siyanürle ayrıştırmasınlar” şeklinde konuştu.
Siyanür kullanmadan çıkartın çağrısı
Özkoç konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bakın patlamalarda su kaynakları yolunu şaşırtacak. Hatta şirket yer altı su kaynaklarını da kullanacak. Eğim olarak çok fazla burası. Tıpkı Erzincan İliç’te yaşadık gördük. O olay Allah korusun burada da yaşanabilir. Siyanür kullanmadan çıkartın. Ama hayır siyanürü kullanıyorlar. Sakarya Nehrimiz var. Çok yakın maden ocağına. Sakarya Nehri’nin de zehirlenme olasılığı yüksek. Dinamitler kullanılacak. Patlatmalar yapılacak. Maden ocağı yerleşim yerlerine yakın. Evleriniz de zarar görebilir. İşimiz çok zor arkadaşlar. 15 Ağustos’ta size soracaklar. ‘Sizler istiyor musunuz?’ diye soracaklar. Kulağımıza hiç olmayan şeyler de geliyor.”