Zafer Partisi Eskişehir İl teşkilatı tarafından Eskişehir Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada konuşan Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanı Hasan Demir, Ümit Özdağ’ın bir an önce serbest bırakılmasını talep etti. Özdağ’ın 86 gündür tutuklu olduğuna dikkat çeken Demir, hazırlanan iddianameyi okuduğunu ve içinin tamamen boş olduğunu ifade etti. 

Whatsapp Image 2025 04 16 At 15.10.03

“Genel Başkanımız 86 gündür tutuklu”

Yaptıkları Mehmetçik Katillerine Af Yok Mitingleri’ni hatırlatan Demir, “Bugün Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın tutukluluğunda 86. gün. Kendisi, tutuklanmadan bir süre önce, ikinci açılım ihaneti sürecinin zemininin oluşturulduğu bir zamanda, tıpkı geçmişte sınır güvenliğinden çocuk cinayetlerine, suçlular eliyle katledilen evlatlarımızdan, kimi şirketler tarafından katledilen doğamıza kadar her yerde olduğu gibi bu konuda da alanlara çıkmış, alanlara çıkmanın bir adım ötesinde, Mehmetçik Katillerine Af Yok Mitingleri’yle süreci baltalayacağını ilan etmişti” diye konuştu.

“İddianamenin içi boş”

Ümit Özdağ için hazırlanan iddianamenin içinin boş olduğunu söyleyen Demir, “Sayın Özdağ, 86 gün önce, Ergenekon Kumpası benzeri bir tertiplenme sonucunda, yetkisiz bir mahkeme tarafından önce farklı bir suçla gözaltına alınmış, ardından yeni bir suç uydurularak olaydan aylar sonra, olaya ilişkin birkaç saatte hazırlanmış bir polis raporuyla, kaçma şüphesi ve somut delil olmamasına rağmen tutuklandı. Geçtiğimiz günlerde nihayet hazırlanan iddianamesini de inceleme fırsatı bulduk ve içi boş, tekrara düşen, tamamı atılan X gönderilerinden ibaret; somut bir delil, şüpheli, ek bilgi ve belgenin bulunamadığı yalnızca cümlelere farklı anlamlar yükleyerek oluşturulmuş bir belge olduğunu gördük” şeklinde konuştu. 

“Genel Başkanımızı rehin aldığınızı biliyoruz”

“Bıçak kemiği geçmiş; sabır taşı çatlamıştır” diyen Demir, “Toplumda infial yaratan hukuksuzluklar muhalefetin tüm kesimlerinin üstünde şiddetlenirken, ülke böyle bir fay hattında diken üstündeyken, bir de iki ay sonra, 11 Haziran 2025'te gerçekleşecek ilk duruşmayı beklemeyi içimize sindiremiyor, kabullenemiyoruz. Bıçak kemiği geçmiş; sabır taşı çatlamıştır. Türk milletinin milli direncini, milli öfkesini dile getirdiği için geçmişte defalarca partimize saldıran odaklar olarak bu sefer Genel Başkanımızı rehin aldığınızı biliyoruz ancak sesini kısmaya çalıştığınızın yalnızca Ümit Özdağ olmadığını, Türk milletinin kendisi olduğunu ya siz bilmiyorsunuz ya da bu ateşle bilinçli şekilde oynuyorsunuz. Bu rezilliğe, bu utanca artık bir son verilmeli ve Sayın Ümit Özdağ derhal serbest bırakılmalıdır. Aynı şekilde Sn. İmamoğlu ile siyasetten iş dünyasına, gazetecilerden öğrencilere ve diğer isimler için de adalet, vicdanlar yara almadan bir an önce tecelli etmelidir” dedi.

 “Anayasamızın değişmez maddelerinin çiğnenmesine izin vermeyeceğiz”

Demir konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Buradan Zafer Partisi'nin tüm üye ve gönüllüleri adına seslenen bir il başkanı olarak açık ve net söylüyorum ki: Anayasamızın değişmez maddelerinin çiğnenmesine izin vermeyeceğiz! Terörist başına umut hakkı, ev hapsi gibi saçmalıklara izin vermeyeceğiz! Şehitlerimizin kemiklerinin, gazilerimizin gururunun sızlamasına seyirci kalmayacağız. Sefalete sürükledikleri halk geçim derdindeyken kirli ittifaklar kuranlara meydan bırakmayacağız. Şunu hiçbir zaman unutmayın ki emri yalnızca Gençliğe Hitabe'den almış Mustafa Kemal'in askerleri olarak; Gençliğe Hitabe'yi bildiğimiz kadar, Bursa Nutku'nu ve gerektirdiklerini de çok iyi biliyoruz. Karakol Teşkilatı'nı bildiğimiz kadar, onu Kuvâ-yi Milliye'ye çeviren hadiseleri de çok iyi hatırlıyoruz.

“Aziz Atatürk ve silâh arkadaşlarının ahı mutlaka çıkacaktır”

Geçmişte adam kayırmanıza dayanamayıp intihar eden evlâtlarımızın, hendeklerde şehit/gazi düşen Mehmetçiğin ahı elbet çıkacaktır. Soma'dan Antakya'ya felâketzedelerin, dilenci muamelesi yaptığınız kanser hastası Dilek'in, tüm kumpas davalarında zulüm gören kahramanların ahı çıkacaktır. Her fırsatta hakaret etmekten ve mirasına saldırmaktan geri durmadığınız Aziz Atatürk ve silâh arkadaşlarının ahı mutlaka çıkacaktır.”

Kaynak: Meltem Karakaş