Eskişehir Barosu tarafından 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Vilayet Meydanı’nda tören düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören Eskişehir Barosu Başkanı Barış Günaydın’ın Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasıyla devam etti. Hukuk devleti ve bağımsız yargı vurgusu yapan Günaydın, avukatların özgürlüğünün halkın adalete ulaşma hakkının da teminatı olduğunu söyledi. Avukatların ve stajyer avukatların yaşadığı ekonomik sıkıntılara da dikkat çeken Günaydın, “Meslektaşlarımız, her sabaha ekonomik kaygılarla uyanıyor. Stajyer avukatlar, kamu kaynaklarının adil dağılımıyla hazineden ücret almaları gerekirken, ekonomik bağımlılık zincirine mahkûm ediliyor. Adli yardım dosyaları için verilen emek, aylar sonra ödenen ücretlerle değersizleştiriliyor. Meslektaşlarımızın CMK görevlendirmeleri kapsamında hak ettikleri kanuni vekalet ücretleri ödenmiyor” diye konuştu.

Whatsapp Image 2025 04 07 At 15.03.44 (1)

“Hukuk devleti, ancak bağımsız savunmayla ayakta kalır”

Barış Günaydın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Biz Avukatlar, yalnızca bireylerin haklarını değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğünü, adil yargılanma hakkını ve demokratik toplum düzenini koruma sorumluluğunu da taşıyoruz. Hukuk devleti ilkesinin aşındığı, yargı bağımsızlığının zedelendiği ve savunma makamının sistematik biçimde baskı altına alınmaya çalışıldığı, avukatlık mesleğinin icrasını zorlaştıran hukuki, ekonomik ve sosyal engellerin giderek arttığı bir ortamda; savunma hakkını, meslek örgütlerimizin bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü koruma sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Unutmayalım ki, hukuk devleti, ancak bağımsız savunmayla ayakta kalır! Avukatın özgürlüğü, yalnızca bir meslek hakkı değil, halkın adalete ulaşma hakkının da teminatıdır. Avukatların serbestliği Avukatlık Kanunu ile güvence altındadır.

“Baro özerk değilse, savunma susturulmuştur”

Baroların bağımsızlığı ve kendi iradesiyle yönetilme hakkı ise, doğrudan Anayasa’nın 135. maddesine dayanmaktadır. Bu anayasal ve yasal güvenceler; yalnızca avukatların mesleğini özgürce icra edebilmesi için değil, aynı zamanda bağımsız bir yargının ve adil bir yargılamanın vazgeçilmez ön koşuludur. Avukat özgür değilse, yargı bağımsız değildir. Baro özerk değilse, savunma susturulmuştur. İşte bu yüzden biz avukatlar; yalnızca kendimiz için değil, toplumun tamamı için bu güvencelere sahip çıkıyoruz! Çünkü biliyoruz ki; bağımsız savunma olmadan hukuk devleti yalnızca bir laftan ibarettir! Bu doğrultuda, İstanbul Barosu Genel Kurulunun iradesiyle göreve gelen Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerinin, mesnetsiz iddialara dayanılarak, hukuka aykırı bir kararla görevden alınmak istenmesi, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı ilkelerine açıkça aykırıdır.

“Son dönemde hukuka aykırı uygulamaya tanıklık ediyoruz”

Son dönemde, hukuk devleti ilkesine taban tabana zıt, yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına doğrudan zarar veren, yürütmenin yargı süreçlerine müdahale ettiği izlenimini pekiştiren çok sayıda hukuka aykırı uygulamaya tanıklık ediyoruz. Bu süreçte doğrudan siyasi sonuçlar doğuran işlemleri nedeniyle, yargının siyasi saiklerle hareket etmeye zorlandığı izlenimi doğuran; kişilerin ve avukatların ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı gibi anayasal haklarını açıkça ihlal eden gelişmeler yaşanmaktadır. Mahkemelerin, hukukun temel ilkelerine ve yerleşik içtihada aykırı şekilde verdiği kararlar, yurttaşların hukuka olan güvenini derinden sarsmaktadır. Ve ne yazık ki; bu süreçte yurttaşlarımız ve meslektaşlarımız, haksız ve mesnetsiz gözaltı ve tutuklamalara maruz bırakılmakta ve yalnızca görevini yapan, yalnızca hukuku savunan avukatlar, hukuksuzluğun hedefi hâline getirilmektedir.

“Savunmayı susturmayı hedef alanlar adaleti de çökertmeyi göze almıştır”

Ancak bilinmelidir ki; savunmayı susturmayı hedef alanlar, adaleti de çökertmeyi göze almış demektir! Bu karanlık ve adaletsiz uygulamalara karşı dimdik duran, her çağrıda hazır olan, hiçbir tehdit karşısında geri adım atmayan, başta savunma hakkına sahip çıkan Eskişehir Barosu avukatları olmak üzere emek ve mücadele veren tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Sizler; yalnızca meslektaşlarınıza değil, bu şehrin ve bu ülkenin vicdanına, adaletine ve onuruna sahip çıktınız!

Whatsapp Image 2025 04 07 At 15.03.44

“Meslektaşlarımız, her sabaha ekonomik kaygılarla uyanıyor”

Ekonomik güvenceden mahrum bırakılan stajyer avukatların, imtiyaz değil eşitlik talep eden kamu avukatlarının, her yaş ve kıdemden serbest avukatların yaşadığı gelecek kaygısı, savunma makamının yargı sistemindeki rolünün etkisizleşmesine yol açmaktadır. Unutulmamalıdır ki, savunma hakkının etkin kullanılamadığı bir sistemde, adil bir yargılamadan da söz edilemez. Bugün genç avukatlar, büyük hayallerle girdikleri bu meslekte ayakta kalma mücadelesi veriyor. Meslektaşlarımız, her sabaha ekonomik kaygılarla uyanıyor. Stajyer avukatlar, kamu kaynaklarının adil dağılımıyla hazineden ücret almaları gerekirken, ekonomik bağımlılık zincirine mahkûm ediliyor. Adli yardım dosyaları için verilen emek, aylar sonra ödenen ücretlerle değersizleştiriliyor. Meslektaşlarımızın CMK görevlendirmeleri kapsamında hak ettikleri kanuni vekalet ücretleri ödenmiyor. Avukatlar kollukta, adliyede, mahkemede, sokakta, bürosunda hatta evinde şiddete uğruyor, öldürülüyor.

“Savunma boyun eğmez”

Meslektaşlarımıza ve tüm kamuoyuna duyurmak isteriz ki, bağımsız savunmanın, özgür ve kararlı temsilcileri olarak buradayız; görevimizin başında, sorumluluğumuzun farkındayız. Bizler, susmayacağız! Bizler, boyun eğmeyeceğiz! Meslek onurumuzu da, halkın adalete olan inancını da sonuna kadar savunacağız!   Ve buradan, bir kez daha açıkça ilan ediyoruz: Biz, bağımsız savunmanın yılmaz neferleriyiz! Biz, özgürlükten ve hukuktan yana tarafız! Avukat varsa umut; savunma varsa adalet vardır! Savunma susmaz! Savunma durmaz! Savunma boyun eğmez!” 

Kaynak: Meltem Karakaş