Eskişehir Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Ayten Balaban tarafından Eskişehir’deki imam hatip ortaokulunda din dersine giren ilçe müftüsü İshak Y.’nin, 12 yaşındaki kız öğrenciyi istismar ettiği suçlamasıyla tutuklanmasına ilişkin açıklama yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan ÇEDES projesini eleştiren Balaban, “ÇEDES kapsamında görevlendirilen Beylikova İlçe Müftüsü İshak Y.'ın 12 yaşındaki bir kız çocuğuna karşı işlediği iddia edilen ‘Çocuğa karşı cinsel istismar ve cinsel taciz’ suçundan tutuklandığına tanık olmak maalesef endişelerimizi haklı çıkarmıştır. Başından beri korktuğumuzun daha da ötesinde bir durum ile karşı karşıya gelmek hepimizi derinden üzmüştür” dedi.
“MÜFTÜ ÇEDES KAPSAMINDA GÖREVLENDİRİLDİ”
Ayten Balaban açıklamasında şunları söyledi:
“Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) isimli proje kapsamında, öğretmenlik vasfı olmayan kişiler okul içinde ve hatta okul dışında yapılacak dersler veya etkinlikler planlamaktadır. Pedagojik formasyonu almamış bu kişilerin çocuklarla kişisel gelişim, manevi değerler gibi hassas konularda konuşması dahi tedirginlik veren bir durum iken, ÇEDES kapsamında görevlendirilen Beylikova İlçe Müftüsü İshak Y.'ın 12 yaşındaki bir kız çocuğuna karşı işlediği iddia edilen ‘Çocuğa karşı cinsel istismar ve cinsel taciz’ suçundan tutuklandığına tanık olmak maalesef endişelerimizi haklı çıkarmıştır. Başından beri korktuğumuzun daha da ötesinde bir durum ile karşı karşıya gelmek hepimizi derinden üzmüştür.
“EĞİTİCİ SIFATINDAN UZAK KİŞİLERİN ÇOCUKLARLA TEMAS ETMESİ TEHLİKELİDİR”
Çocuklarımızı korumamız ve hassasiyetle düzenlenmiş çalışmalar yapmamız gerekir iken, farklı dini, siyasi dernek, vakıf vb. Kurumlarla yapılan protokollerin çocuklarımıza vereceği zarar düşünülmeli ve bu protokolden derhal dönülmelidir. Okullar, çocukların en güvende olması gereken yer iken, farklı projeler altında, denetimsiz bir şekilde eğitici sıfatından uzak kişilerin çocuklarla temas etmesi dahi tehlikelidir. Geçtiğimiz haftalarda masa üzerindeki silahı ile paylaşım yapan imamın da ÇEDES ya da başka bir program kapsamında görevlendirildiğini biliyoruz. Bu tür insanların ne çocuklara ne topluma bir faydasının olmayacağı aşikardır.
“ÇOCUĞUN EKONOMİK ANLAMDA İSTİSMARIDIR, GELECEĞE DAİR FİKİRLERİNİN İSTİSMARIDIR”
Yine açıkça söylüyoruz, siyasi partilerin uzantısı niteliğinde olan vakıflar ile protokol yapıldığı görülüyor. Bu vakıflardan gelecek kişilerin, öğrencilere herhangi bir teknik, mesleki ya da başka bir konuda eğitim veremeyeceği ortadadır. Öğretmenlerimiz atama bekler iken, okula öğretmen olmayan kimselerin girmesinin faturasını gelecek nesiller ödemek zorunda kalacaktır. Yine sosyal medyada yayıldığı üzere; ÇEDES kapsamında yapılan bir çalışma sonrasında namaza başlayan öğrencilere kantinden 100 TL’lik hediye çeki verildiği görülmektedir. Bu açıkça bir istismardır. Çocuğun ekonomik anlamda istismarıdır, geleceğe dair fikirlerinin istismarıdır.
“EN AĞIR CEZAYI ALMASI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”
Böyle vahim ve üzücü bir durum ile karşı karşıya iken, Mil-Diyanet Sendika Başkanının bu olay ile ilgili, şüpheli hakkında ‘Bir müftümüz daha 6284 kurbanı oldu’ şeklindeki açıklamasını esefle kınıyoruz. Dosya konusu suçun TCK anlamında düzenlenen en hassas suçlardan olduğunu ve dosyada somut suç şüphesi varlığının olması sebebi ile şüphelinin tutuklu olduğunu açıklamak isteriz. Sendika başkanının bu tutumunu, 6284 sayılı yasaya bilgisiz, düşmanca ve kötü niyetli buluyor ve halkı gerçeğe aykırı bir şekilde bilgilendirip, kamuoyu yaratmaya çalışmasını da kınıyoruz. Eskişehir Barosu olarak, müftü İshak Y. tarafından mağdur edilen, cinsel istismara uğrayan çocuğumuzun yanında olacağımızı, davanın takipçisi olacağımızı ve suçlunun en ağır cezayı alması için gereken çabayı sarf edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla sunarız.”