Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, Eskişehir Net’ten Ayşe Kaytan Uçak’ın sorularını yanıtladı. Küpeli, bölgedeki yatırımlar ve ekonomide sıkıntıların sanayiciye yansımalarıyla ilgili bilgi verdi. 

 Konkordato sayısı rekor kırdı

 2024 yılı sanayici açısından nasıl geçti?

2024 yılı umutların yılı oldu. Hep umut ettik, umutlarımızın gerçekleşmesini bekledik.  ‘Yarın daha iyi olacak’ umuduyla geçen bir yılın sonunda, binin üzerinde şirketin konkordato ilan ettiğini öğrendik. Bu rakam, önceki üç yılın toplamı kadar ve oldukça büyük. Bu kadar sert önlemlerin alındığı bir dönemde, üreticilerin ve girişimcilerin gösterdikleri dirençte takdire şayan... Konkordato sayısı daha fazla olabilirdi.   

Sanayideki yatırım heyecanın yerini durgunluk aldı

 Eskişehir OSB’ye olan yatırımcı ilgisinde bir değişik oldu mu? Son dönemde yatırım faaliyetlerinde bir azalma var mı?

Üretimde hafif düşüşler yaşansa da, asıl büyük darbeyi yatırımlar aldı. Yatırımlar yok denecek kadar azaldı. Önceki yıllarda ortalama 20’nin üzerinde arsa tahsis edilirken, bu yıl bu sayı 3-4’e düştü. Bu, önceki yıllara göre yaklaşık yüzde 10’luk bir tahsis oranına denk geliyor. Bir de geri iadeler var… Yükümlülüklerini yerine getiremeyen yatırımcılar, tahsis edilen arazileri Organize Sanayi Bölgesi’ne geri vermek zorunda kaldı. 

Nitelikli iş gücü kaybı korkusu ile üretime devam edildi

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikalar, ekonomik zorluklara rağmen üretim kapasitelerini koruyabildi mi?

Ekonomideki dalgalanmalar, sanayi sektörünü de derinden etkiledi. Bazı fabrikalar, üretime ara vermek zorunda kaldı. Bazıları 15 gün, bazıları ise bir ay gibi uzun sürelerde üretimi durdurdu. İşletmeler, çalışan sayılarını azaltarak maliyetlerini düşürmeye çalışsa da, ‘durmak daha büyük zarar’ düşüncesiyle üretime devam etmek zorunda kaldı.  Üretimi durdurmanın yüksek maliyetli olacağını ve nitelikli iş gücünü kaybedeceklerini düşünerek, çalışanlara, çalışmadığı halde maaş ödemeyi sürdürdü. Tüm bu çabalara rağmen, kapasite kullanım oranları yüzde 78’lerden yüzde 74’lere geriledi.

 34 yıllık sanayiciyim, böyle bir yıl hatırlamıyorum

İş hayatınız boyunca Türk ekonomisinin farklı dönemlerini gözlemlediniz. 2024 yılında yaşadığınız ekonomik zorluklara benzer özelliklere sahip bir yılı daha önce yaşadınız mı?

Hiç hatırlamıyorum…1990’dan beri sanayici olarak pek çok ekonomik kriz yaşadık. Havalelerin, ödemelerin ve finansmanın bu kadar kısıtlandığı başka bir yıl hatırlayamıyorum. Finansmana erişim daha önce hiç görmediğimiz bir seviyeye ulaştı. Bankadan 50 milyon TL kredi talep ediyorsunuz,  banka bu talebe 3 milyon TL ile karşılık veriyor.

Yetersiz sermaye, yüksek faiz sanayici zorluyor

Eskişehir’de karşılıksız çek ve protesto edilen senet sayısında gözle görülür bir artış var. Bunun temel nedenleri ne olabilir?

Bizim sanayicilerimiz genel yapı olarak belirli bir sermaye gücü ile çalışamıyor. Türkiye’deki sanayicilerin hepsi gelmeyen parayı harcamaya başlıyor. Fabrika kuruyor, bütün sermayesini oraya aktarıyor. İşletme sermayesi kalmıyor. Onu da krediyle döndürüyor. Faizler yüzde 50 ila 60’lar arasında. Bu rakamlara borçlanıp, çek ve senet ödemek kolay bir iş değil. İnsanlar ödeyemiyor, ödenemeyince de zincirin halklarından bir tanesi kopuyor. Bundan dolayı karşılıksız çek ve protestolu senetler yükseliyor. Yoksa insanların ahlakında bir değişiklik yok.

 En kötüsü geride kaldı, 2025’ten umutluyum

 2024 yılı oldukça zorlu geçti. 2025 yılından beklentileriniz neler? Daha iyi bir yıl olacağına inanıyor musunuz?

 2025’in ve 2026’nın fırsatlar yılı olabileceğini düşünüyorum. Beklentimi de dört, beş aydır koruyorum. ABD’deki seçim sonuçlarının muhtemelen ekonomiye bir etkisi olacaktır. Donald Trump’ın Amerika’daki üretimi canlandırma isteği ve FED üzerindeki etkisini ekonomide görmeye başlayacağız.  2017’den bu yana sıkça duyduğumuz ‘kriz’ söylemlerimden bıktık.  2017’de kriz, ardından pandemi, 15 Kasım 2021’den itibaren başlayan ataklar her gün yeni bir kriz yaşamamıza neden oldu. İnsanların ertelediği ihtiyaçlarını 2025’te karşılamaya başlamasıyla birlikte ekonomide bir canlanma yaşanacaktır. En kötüsü geride kaldı, 2025’in 2024’ten daha iyi olacağını umut ediyorum.

Enflasyonda yüzde 30 hayal değil

Mevcut ekonomik koşullar altında enflasyonun kontrol altına alınacağını ve düşeceğini öngörüyor musunuz?

 Bekliyorum… Bunun için uygulanan metotlar kısa vadede belki sonuç verir ama uzun vadede sürdürülebilir görünmüyor. Üretimde artış ve ürün çeşitliğinin artırılması, birim maliyetlerini düşürerek enflasyon üzerinde olumlu bir etki yaratabilir. Önümüzdeki sene enflasyonun 30’lu rakamlara ulaşmasının hayal olmadığını düşünüyorum.

İş dünyasının asgari ücret beklentisi

İş dünyası temsilcileri 2025 yılında asgari ücrete ne kadar zam yapılmasını bekliyor?

 Asgari ücrete gelecek zam, hükümetin vereceği bir karar olsa da iş dünyası 22-27 bin TL bandında bir beklenti içinde görünüyor. Ancak asıl odaklanmamız gereken nokta, asgari ücretle çalışan sayısı azaltmak olmalı. Çünkü asgari ücretlilerin ürettiği ürünlerin katma değeri yok. Ekonomik bir kıymeti yok. Daha nitelikli kişilerle daha teknolojik ürünler ürettiğimiz zaman bizim de karlılığımız artacaktır. O zaman çalışana 50 bin TL’de verirsin, 100 bin TL’de… Zaten sana kazandırıyor. Almadan vermek Allah’a mahsus…

Düşük ve orta teknolojili üretim baskın

 Eskişehir yüksek teknolojili ürün üretiminde ne durumda?

Türkiye genelinde olduğu gibi, Eskişehir'de de katma değeri yüksek üretim konusunda istenen seviyeye ulaşamadık. İhracatımızdaki yüksek teknolojili ürün oranı, ağırlıklı olarak havacılık sektöründeki başarılı firmalar sayesinde yükseliyor. Ancak diğer sektörlerde hala düşük ve orta teknolojili ürünler üretiyoruz. Üstelik dijitalleşme konusunda da çok iyi durumda değiliz. Kişiye dayalı ürünler yaptığınız zaman hem standardı tam tutmuyor hem de maliyeti yükseliyor.

Ar-Ge ve Ür-Ge’ye ayıracak bütçemiz yok

Eskişehir OSB’deki firmaların çok büyük bir kısmı KOBİ… Hemen hemen tamamına yakına aile şirketi. Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları yapılamıyor. Bunlarla ilgili kaynak yok. Çünkü karlılıklar düşük. Firmalar yaşadıkları sıkıntılardan başını kaldırıp da Ar-Ge ve Ür-Ge’ye bakamıyor. Herkes şuanda para arıyor. Yaptığımız ürünü kalifiye insanlarla daha teknolojik hale getirebilir ve karlılığımız artarsa yeniliklere kaynak ayırabiliriz. Türkiye’de Ar-Ge’ye ayrılan pay hala yüzde 1’in altında… Birçok ülkede bu rakam yüzde 5 ve 6’dır.

Beyaz yakaya değil mavi yakaya ihtiyaç var

 Son yıllarda sanayi sektöründe işçi bulma konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Eskişehir sanayisinde durum nedir?

Sanayinin beyaz yakaya değil mavi yakaya ihtiyacı var. Eskişehir OSB’de birçok fabrikanın duvarında ve kapısında ‘çalışma arkadaşları arıyoruz’ diye ilanlar asılı. Yeteri kadar çalışan bulamıyoruz. İş beğenmemezlik var. Sosyal medya ve dizilerde kolay para kazanıldığı algısı, gençlerin iş hayatına bakış açısını etkiliyor. Sabah 7’den önce kalkıp akşam geç saatlere kadar çalışıyoruz, hiç de öyle bir hayatımız olmuyor.  Gençler, bunlara bakarak çok kolay para kazanıldığını zannediyor. Bir de sosyal medya fenomenleri var. Gençlerimiz bu kişileri örnek alarak kolay yoldan para kazanabileceklerini düşünüyor.

Kuzey değil güney çevre yolu varmış

 Eskişehir’de sanayicilerin en büyük taleplerinden biri çevre yolu… Bu konuda hem bir sanayici olarak hem de bulunduğunuz makam gereği herhangi bir girişimde bulundunuz mu?

 Eskişehir için yeni bir çevre yolu kesinlikle gerekli. Hem biz, hem de diğer STK başkanlarımız her yakaladığımız hükümet yetkilisine çevre yolu ihtiyacımızı anlatıyoruz. Maalesef değişik nedenlerle bugüne kadar yapılmadı.  ‘Para yok’ deyip, yapmıyorlar. Yıllarca ‘Kuzey Çevre Yolu’ diye konuştuk. Ancak, ‘Kuzey Çevre Yolu’ diye bir çevre yolu yokmuş. Bunu bizzat Eskişehir OSB’yi ziyarete gelen daha önceki Ulaştırma Bakanlarımızdan bir tanesi söyledi. Güney Çevre Yolu varmış. Etütleri tamamlandı, belki istimlakları da yapılmıştır. Yapılır ya da yapılmaz bilemiyorum. Burada, iş daha çok Büyükşehir Belediyesi’ne düşüyor. En azından o yollar yapılıncaya kadar yaraya merhem olması açısından bazı alternatif bağlantı yolları yapılması gerekiyor. Yaşar Kemal Bulvarı yapılmış, çok da güzel olmuş ancak Vadişehir’e saplanıyor. Bu yolu Seyitgazi Yolu üzerindeki Asri Mezarlığa kadar uzatırlarsa Eskişehir OSB’deki trafiğin ciddi bir kısmı o yola yönelir. Bu konuyla ilgili belediyenin bir çalışma yaptığını öğrendim. Doğru bir formül… Karayollarının sorumluğunda olan iki tane yolumuz var. O yolların sağına ve soluna yan yollar yapılabilir.  

Kaynak: Ayşe Kaytan Uçak