Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, Eskişehir Net’te yayınlanan Net Soru programında Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtladı. Programdan öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“Ekonomik krizin en büyük mağduru emekliler”
“Ekonomik krizin en çok da mağdurları emekliler. Şu anda 16 milyonu geçti emekli sayısı. Yılbaşından sonra daha da artacak. Bu 16 milyon emeklini 8 milyona yakın hala 12 bin 500 lira maaş alıyor. 12 bin 500 maaşla bugün artık emeklinin bırakın ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, zorunlu gıda ihtiyaçlarını bile karşılaması olanaklı değil. Esas gündem emekliler, emekçiler, asgari ücretliler. Gündemi değiştirmek isteseler de bu sıkıntılar devam ediyor.
“Emeklinin 12 bin 500 lira maaşla yaşamını sürdürmesi mümkün değil”
Açlık ve yoksulluk sınırlarını kullanıyoruz. DİSK, TÜRK İŞ farklı rakamlar verse de biz Maliye Bakanlığı’nda örgütlü olan Büro Emekçileri Sendikası’nın verilerini gerçekçi bulduğumuz için hep onları kullanıyoruz. Açlık sınırı kasım ayında 29 bin 100 lira olmuş. Yoksulluk sınırı 78 bin 640 lirayı geçmiş. Bu koşullarda bir emeklinin 12 bin 500 lira maaşla yaşamını sürdürmesi mümkün olmadığını ülkemizi yönetenler biliyorlar.
“16 milyon emekli az bir seçmen değil”
Emeklinin beklentileri var ama biz şuna inanıyoruz: Emeklileri mücadele etmedikleri sürece hiçbir siyasi iktidar onların taleplerini gerçekleştirmeyeceklerdir. Biz Tüm Emeklilerin Sendikası bu anlamda birlik, bütünlük içinde mücadeleyi savunuyoruz. 16 milyon emekli az bir seçmen değil. İktidar da muhalefet de biliyor. Sandık geldiğinde seçimi belirleyecek olan emekliler olacak. Eşlerimizle beraber 32 milyon, ailemizle 40 milyon seçmeni temsil ediyoruz. Yoğun bir mücadele sürdürüyoruz. Fakat emeklilerin bir kısmı bu konuda kaygılı. Yaşam koşulları çok ağır olmasına rağmen korku ve tedirginliklerini üzerlerinden atmış değil. Ama bu son zamlarla tüm emeklilerin her şeyi net olarak göreceklerini düşünüyorum.
“Sosyal devletin gereğini ülkemizi yönetenler yapmadı”
Eskişehir’de simit 12 lira, çay 10 lira. 2 lira yapıyor. Anne ve baba sabah, öğlen, akşam birer çay, birer simit yerlerse günlük 132 lira yapıyor. İki de çocukları varsa bu da 8 bin lira yapıyor neredeyse. Eskişehir’de bile sadece sabah, öğlen, akşam birer çay simit yiyecekler, su bile içmeyecekler. Diğer ihtiyaçlarını karşılayamayacaklar. 8 bin lira giderleri olacak. Bu koşullarda zaten Eskişehir’de bile evi yoksa yaşamını sürdürebilmesi mümkün değil. Ama sosyal devletin gereğini ülkemizi yönetenler yapmadı. Ama belediyeler kent lokantaları açtılar. İnsanlar hiç olmazsa bir öğün sıcak, sulu yemek yiyorlar. Ama bu yeterli değil ki evde kalıyorsunuz, kış geldi, ısınma giderleriniz olacak, faturalarınız olacak. Hiç başka bir ihtiyacınız olmayacak mı? Bu rakamlara baktığımız zaman geçinmek mümkün değil. Yüzde 100 bile artsa 25 bin lira olsa emekli maaşı yine geçinemez. Bu koşullarda bile açlık sınırının altında kalıyor. Ülkemizi yönetenler görmüyor mu? Görüyorlar. Ama kendi propagandalarını yaparak kandırmaya çalışıyorlar. Dul ve yetimler var. Onların yaşamlarını sürdürmesi mümkün değil. Onların koşulları çok daha kötü.
“2025’te en düşük emekli maaşı 45 bin lira olmalı”
Askıda yemek uygulamasından alım gücü olmayan emekliler yararlandığı gibi öğrenciler de yararlanıyor. Ama orada gördüğümüz şu 65 liraya dört kap yemek yiyorlar. Dışarda 70 liraya bir çorba içmek mümkün değil. Emekliler de her gün kent lokantaları önünde soğuğa rağmen kuyruk oluyorlar. Bir öğün yemekle yaşamını sürdürebilmesi insanların mümkün değil. Sosyal devletin gereği olarak adaletli bir gelir dağılımı sağlanmış olsa kent lokantalarına ihtiyaç duyulmayacak. Emekliler ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Biz en düşük emekli maaşının en düşük memur maaşına eşitlenmesini savunuyoruz. 2024 yılında en düşük memur maaşı 35 bin liraya yakındı. Bu yüzden 2024 yılında 35 bin lira olmasını gerektiğini savunduk. 2025 yılında bu 45 bin liraya yaklaşacak. Biz 2025 yılında en düşük emekli maaşının 45 bin lira olması gerektiğini savunuyoruz.
“Eskişehir’de şu an 250 bine yakın emekli var”
Eskişehir gerçekten diğer metropol kentlere göre yaşam koşulları açısından biraz daha o kentlere göre rahat ama emeklini de Eskişehir’de yaşamını sürdürmesi yine güç. Eskişehir’de şu an 250 bine yakın emekli var. Bu 250 bine yakın emekliye baktığımız zaman kırsalda buna dahil, sonuçta bu emekli artışına rağmen bizim alanlardaki örgütlülüğümüz güçlü bir etki yaratabilir. Üye sayımız sürekli atıyor. Bine yaklaştı üye sayımız Eskişehir’de. Daha bir buçuk yıl örgütlü sendikayız biz. Kampanyamızı sürdürdükçe, insanların sıkıntıları arttıkça insanlar sendikamıza üye oluyorlar. Kenarda kıyıda ne kadar çekinseler de emekliler birleştiğinde, örgütlendiğinde siyasi iktidarı belirleyeceklerine onlar da inanıyorlar. Biz yaptığımız imza kampanyalarında bildiri dağıtığımızda bunu rahatlıkla görüyoruz. 2024 yılı içinde 100 binin üzerinde imza toplamıştık. Eskişehir bu konuda başarılı kentlerden biri oldu. O imzaları Meclis’e ulaştırdık. Meclis komisyonuna da girdi. Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan bu konuda komisyona girmesini sağlamıştı. Taleplerimiz komisyona girdikten sonra Meclis’te görüşülmesi lazım. Ama sümen altı ediliyor çünkü siyasi iktidarın işine gelmiyor. Çünkü ipin ucunu kaçırdılar.
“Ayşe Ünlüce, Kazım Kurt, Ahmet Ataç sendikamızın üyesi”
Biz Tüm Emeklilerin Sendikası’na üye olanlarına baktığımızda kentimizdeki birçok derneğin başkanları, meslek odalarının başkanları, siyasi partilerin yöneticilerine kadar sendikamızın üyesi bunlar. Bizim sendikamız birleşik mücadeleyi savunuyor. Faklı siyasi görüşlere, inançlara sahipler ama emeklilerin mücadelesinde birleşiyorlar. Tüm Emeklilerin Sendikası bütünlüklü mücadeleyle bir çatı örgütü gibi emekliler için. Bu nedenle Eskişehir’de kamuoyu yaratabiliyoruz. Hatta 3 belediye başkanı sendikamızın üyesi. Ayşe Ünlüce, Kazım Kurt, Ahmet Ataç sendikamızın üyesiler. Verdiğimiz mücadelenin doğruluğuna inandıkları için onlar da sendikamızın üyesiler. Bizim kapımız herkese açık ama AKP milletvekillerinden hiç kimse gelip bizi ziyaret etmedi. Onlardan da emekliler var. Biz bir ayrım yapmıyoruz. Kim olursa olsun burada herkesin insanca yaşayabileceği, adaletli bir gelir dağılımı mücadelesi var. Ama ne yazık ki iktidar milletvekilleri kapımızın önünden bile geçmiyorlar. Çünkü emeklilerle yüz yüze gelecek cesaretleri yok. Onlar da biliyorlar sıkıntıları ama üzerlerine düşen görevi yapmıyorlar.
“Siyasi iktidarı emekliler belirleyecek”
Bize eğer emeklilere, asgari ücretlilere insanca yaşayabileceği adaletli bir gelir dağılımı ve bu taleplerimizi sağlamayacaksanız ‘geçim yoksa seçim var’ diye hep sokakta söylüyoruz. Ülkemizi yönetenlerin bunu görmesi lazım. Bunu sağlayamıyorlarsa koysunlar önümüze sandığı gerçekten emekliler ya da halkın çoğunluğu onları destekliyor mu desteklemiyor mu rahatlıkla görebilirler. Biz zaten bu koşullarda erken seçimi savunan en büyük kitleyiz. Biliyoruz ki önümüze sandık konulduğunda siyasi iktidarı emekliler belirleyecek. Biz emekliler olarak üzerimize düşeni yapacağız ve mücadelemizi yükselteceğiz. İktidar da muhalefet de bunu görüyoruz.”