Eskişehir’de yaşayan 24 yaşındaki Çağla Hersek, hayali üniversite okumak olan 61 yaşındaki annesini, Anadolu Üniversitesi'nin 60+ Tazelenme Üniversitesi’ne kaydettirerek ona büyük bir mutluluk yaşattı. 40 yıl sonra hayalini gerçekleştiren Nurhayat Hersek, kendinden 37 yaş küçük kızıyla aynı kampüste öğrenim görmenin heyecanını yaşıyor.
Çağla Hersek, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Maliye Bölümü’nden mezun olduktan sonra yüksek lisans eğitimi için Anadolu Üniversitesi’ne başvurdu. Eğitim sürecini başlatan Hersek, kayıtta Anadolu Üniversitesi'nin 60+ Tazelenme Üniversitesi programını keşfetti. Annesinin gençlik yıllarında üniversite okuma hayalini bildiğinden, kaydını hemen yaptı.
40 YIL SONRA ÜNİVERSİTEYE KAVUŞTU
Kontenjanı çabuk dolan 60+ Tazelenme Üniversitesi’ne, Çağla Hersek, annesi Nurhayat Hersek’i kaydettirdi. 40 yıl sonra üniversiteye başlama fırsatını bulan Nurhayat Hersek, kızı ile birlikte aynı kampüste eğitim görmenin mutluluğunu yaşıyor. Anne, kızına teşekkür ederken, aynı yaş grubundaki emeklilere de bu fırsatı değerlendirmeleri için üniversiteyi tavsiye ediyor.
60+ Tazelenme Üniversitesi'nde eğitim gören 61 yaşındaki Nurhayat Hersek, "Geçmişte üniversite okumadım. Çok isterdim Anadolu Üniversitesi'nde okumak, tanıdıklarım ve arkadaşlarımın çoğu kazandılar. Üniversite benim hayalimdi, kızımın sayesinde bu hayalime ulaştım, çok teşekkür ediyorum ona. Yaklaşık 40 yıl sonra içimde kalan bu ukdeyi gerçekleştirdim. Bunun için çok mutluyum. Kızım da Maliye bölümünü bitirdikten sonra burada yüksek lisans dersleri aldı. Fırsat olursa okula birlikte geliyoruz, o da dersine giriyor ben de dersime giriyorum. Bazı şeyleri ben ona soruyorum gösteriyor. Herkese tavsiye ediyorum" dedi.
"KAMPÜS HAVASINI BİRLİKTE ALIYORUZ"
Annesini 60+ Tazelenme Üniversitesi'ne kaydettiren Çağla Hersek ise şöyle konuştu;
"Tazelenme Üniversitesi'nin kayıtları 5 dakika içinde bitiyor. İnsanlar gerçekten buraya gelebilmek için çok büyük çabalar sarf ediyorlar. Ben kesinlikle annemin de burada olmasını istediğim için ilk başvuranlardan biriyim ve olduğuna da çok mutluyum. Annemle buraya geliyoruz ve kampüs havasını birlikte alıyoruz. Yeri geliyor üniversitemizin kütüphanesini kullanıyoruz, yeri geliyor üniversite lokalinde vakit geçiriyoruz. Her türlü avantaj ve güzelliği beraber yaşıyoruz aslında. Ders saatimiz geldiğinde de önce annemi bırakıyorum, sonra hocamla görüşmek için kendi fakülteme ayrılıyorum. Anadolu Üniversitesi'nde bir günümüz bu şekilde geçiyor. Annemin bölümünde sınava yönelik dersler olmasa da bazen hocaları kitap okuma ya da film izleme ödevleri veriyor. Ben de annemin başında duruyorum ‘bu filmi izleyeceksin' diye. ‘Hayır olmaz sıkıldım, altyazılı izlemek istemiyorum, şu an vaktim yok' gibi şeyler söylese de kabul etmiyorum. Kitaplar için de, ‘O kitabı okuyacaksın sonra gelip bana anlatacaksın' diyorum."