Mesajda, "10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü; ruh sağlığının yaşamımızdaki önemini hatırlamak, bu konudaki farkındalığımızı artırmak için güzel bir fırsat. Bu özel gün, her yıl tüm dünyada ruh sağlığına dikkat çekmek ve ruh sağlığı hizmetlerine adil ve eşit bir erişim sağlanması gerektiğini vurgulamak için düzenleniyor. Ruh sağlığı sorunları, toplumun her kesiminden, her yaştan, kadın-erkek demeden, herkesi etkileyebilen ve dünya genelinde oldukça yüksek rakamlarda seyreden bir mesele. Üstelik, yalnızca bireysel bir mesele de değil; toplumları, ülkeleri, kıtaları aşan, hayati bir konu. Dolayısıyla, bu mücadele tek başımıza verilemeyecek kadar büyük.
Bu özel günün bu yılki teması ise “İş Yerinde Ruh Sağlığını Öncelik Haline Getirmek”. İş hayatı, günlük yaşantımızın çok önemli bir parçası; çünkü pek çoğumuz günümüzün büyük bir kısmını işte geçiriyoruz. Dolayısıyla iş yerinde kendimizi iyi hissetmediğimizde bu kötü ruh hali, ev yaşantımıza, özel hayatımıza, sosyal çevremize de yansıyabiliyor. Ve ne yazık ki günümüzdeki aciliyet kültürü, artan iş ve sorumluluklar, zaman sıkıntısı, ekonomik kaygılar, baskı ve beklentiler, iş dünyasının yoğun temposu derken iş yerinde ruh sağlığını korumak her geçen gün daha zor bir hal alıyor.
Durum böyle olunca iş yerinde yaşadığımız zorluklar, stres ve anksiyete, tükenmişliğe ve hatta depresyon gibi daha ciddi ruh sağlığı sorunlarına yol açarak sağlığımızı bozmanın yanı sıra hayatın her alanındaki yaşam kalitemizi de düşürebiliyor. Bu nedenle iş yerinde ruh sağlığını önceliklendirmek, hem çalışanların bireysel çabasıyla hem de iş verenlerin katkılarıyla iyileştirilmesi gereken en önemli konulardan biri.
Çalışanların ruh sağlığının iyi olmaması, bireysel olarak zorluklar yaşamalarının yanı sıra iş yerindeki üretkenliği ve verimi de olumsuz etkiliyor. Bu da hem ekonomiye hem toplumsal gelişmelere darbe vuruyor. Fakat, bir çalışanın ruh sağlığı iyi değilken işinde verimli işler ortaya koyabilmesi de imkansıza yakın. Bu yüzden yapılması gereken hem bireylerin hem de işverenlerin ve çalışma şartlarına dair yasa ve politikaların, bireylerin ve toplumların yararına olacak şekilde evriltilmesi." dedi.