Eskişehir Direniş Ekibi ve Kadın Dayanışma Komiteleri tarafından üniversite öğrencilerine yönelik şiddetin son bulması ve kronik rahatsızlıkları olan Esila Ayık’ın serbest bırakılması için yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Eskişehir İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, CHP Odunpazarı Kadın Kolları Başkanı Özgül Özbil, CHP Tepebaşı Kadın Kolları Başkanı Nilay Mert Başlı da katıldı. Ulus Anıtı’nda toplanan gençler, İsmet İnönü Caddesi, Adalar Porsuk Mevkii ve Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Caddesi üzerinden yürüyerek tekrar Ulus Anıtı’na geldi. Sloganlar atarak yürüten gençlere, evlerinin penceresinden alkışlarla vatandaşlar da destek verdi.
“Yaşananlar unutturulmak isteniyor”
Ulus Anıtı’nda Eskişehir Direniş Ekibi adına açıklama yapan Öykü Demir, şunları söyledi:
“Bugün Eskişehir Direniş Ekibi ve Kadın Dayanışma Komiteleri olarak geçtiğimiz günlerde yaşanan tüm zulümler ve baskılar için yürüdük. Son günlerde yaşanan tüm polis şiddeti herkesin gözü önünde olsa da bu yaşananların unutulmaya açık olduğunun farkındayız. Biz bunu unutturmayacağız, biz yediğimiz biber gazını, yerde sürüklenirken sırtımıza atılan tekmeyi ve işkenceye maruz kalan kardeşlerimizi unutturmayacağız. Bunlar bizim mücadelemizi söndürmeyecek, aksine içimizdeki ateşi harlıyor olacaktır. 1 Mayıs yaklaşırken buradan açık çağrımız ve bildirimizdir! Biz yürüyeceğiz, Eskişehir yürümeye ve bu bozuk düzenin bütün işbirlikçilerine direnmeye devam edecek! Çünkü biliyoruz ki biz susarsak, normalleşen bu çürümüş düzenin maşası olmaya devam edeceğiz! Biz kurtuluşumuzun sokakta olduğunu biliyor ve herkesi bizlere katılmaya davet ediyoruz!
“Esila’nın sesi olacağız”
Buradan tekrar sesleniyoruz: tüm sağlık problemlerini bilmenize rağmen görmezden gelip, durumunun kötüleşmesine izin verdiğiniz Esila Ayık’ı serbest bırakın! Esila hala ümidim varsa o da sizin sayenizdedir demiş, buradan Esila’ya tekrar sesleniyoruz: Sen tahliye olana kadar senin sokaktaki sesin olacağımıza söz veriyoruz!
“Gençlerin sesini şiddetle bastıramazsınız”
3 gün önce Ankara’da Konur’da direnen arkadaşlarımız hukuksuz ve sınır tanımaz bir polis şiddetine maruz bırakıldılar. Buradan bir daha haykırıyoruz, halkın ve gençlerin sesini şiddetle bastıramayacaksınız! Eskişehir’den tüm arkadaşlarımız adına sesleniyoruz: Ankara’da baskıya ve şiddete direnen tüm arkadaşlarımızın yanındayız!”
“Şiddetin, kötü muamelenin cinsiyeti, cinsel yönelimi yoktur”
Kadın Dayanışma Komiteleri adına açıklama yapan Rümeysa Çakır ise şunları söyledi:
Konur Sokak'ta AKP'nin hukuksuz adımlarına karşı sokağa çıkan arkadaşlarımıza orantısız şiddet uygulandı. Ankara Valiliği yaptığı açıklamayla adeta polis şiddetini meşrulaştırdı. Açıklamada polis tarafından yerlerde sürüklenen, üstü açılan arkadaşımızdan bahsederken 'sözde kadın' ifadesi kullanıldı. Şiddetin, kötü muamelenin cinsiyeti, cinsel yönelimi yoktur. Ankara Valiliği polise verdiği emirle de yaptığı açıklamayla da alenen suç işliyor.
“Normal olan kadınların her gün öldürülme korkusu yaşamamasıdır”
Sağlık Bakanlığı binlerce erkekle dolu stadyumda futbolcuların eline tutuşturduğu pankartla kadınlara ‘normal’i dayatmaya kalkıyor. Hadi oradan! Madem bize ‘normal’i öğretmeye kalktılar şimdi de öğretme sırası bizde! Normal olan yeni doğan bebeklerin sağlık sistemine çökmüş çetelerin elinde can vermemesidir. Normal olan kadınların her gün öldürülme korkusu ile yaşamaması, çocuklarımızın beden parçalarının surlardan atılmamasıdır! Normal olan güvencesiz çalışmamak, iş cinayetlerinde ölmemektir. Çocuklarımızın üç kuruşa çalışması değil okumasıdır normal olan. Normali, anormali, nasıl doğurmamız gerektiğini, her şeyin iyisini çok bilenlere sesleniyoruz: normal olan hesap sormaktır, anormal olan sizin ülkeyi yönetmeniz.”
