ÜRETİM TÜCCARIN ELİNE GEÇİYOR
Üretimdeki maliyetler ve pazarlama sorunlarından bahseden Buluşan, küçük üreticinin üretimden çekilirken, üretimin yavaş yavaş tüccarın elline geçtiğini söyledi.
Yıllardır üretimde ve pazarlamada sıkıntılar olduğunu anlatan Buluşan, “Pandemiden çok ders almamız gerekirken hiç ders almadık. Alpu sebze ile daha tanışmadı. Buraya dışarıdan gelen üretici o bölgede var olan üreticiyi zora sokuyor. Kiralama, maliyet ve pazardan dolayı sıkıntı yaşanıyor. 20 kişinin üretim yapıp da satacağını bir ürünü bir kişi yapıp satmaya başlıyor. Bu da o bölgede hem üretimde hem de pazarda sıkıntı doğuruyor” dedi.
MALİYETLERİN ALTINDA EZİLİYORUZ
Sebze üreticisinin en büyük sorununun akaryakıt, elektrik ve işçilik olduğundan bahseden Buluşan, “Sakintepe’de, 100 dönümün üzerinde domates ya da biber üretimi yapan bir üreticimiz yaptığı maliyetin altında kaldı. Enflasyonun çok büyük etkisi var. Elektrik ve akaryakıt fiyatları çok yüksek… Tarlada kullandığımız elektrik ile evde kullandığımız elektrik aynı olmamalı. Sezon başında 8 bin ila 9 bin lira arasında olan elektrik faturası iki ay sonra 15 bin lira oldu. Elektriğe gelen son yüzde 37 zamla ödediğimiz fatura 39 bin liraya yükseldi. Geçen sene 15 ila 20 liraya domates satan üreticimiz bu sene 5 liraya domatesini satamadı. 15, 20 gün önce yağmur değil adeta zehir yağdı. Ürünlerimize hastalık bulaştı. Satamadığımız ürün tarlada kaldı. Ürünlerimiz tarlada çürüyor… Sebzecilikte en büyük sıkıntı işçiliktir. El emeği ister… İşçi maliyetleri de artıyor. Geçtiğimiz yıl işçinin yevmiyesi 350 liraydı, bu yıl 70 lira oldu” ifadelerini kullandı.
PLANLI ÜRETİM, PLANLI PAZAR
Planlı tarımın öneminde dikkat çeken Buluşan, şunları belirtti: “Planlı üretim, planlı pazar… Bunun başka bir çıkar yolu yok. En güzel örneği de pancardır. Pancar da uygulanan kotadır. Eski Tarım Bakanı Mehdi Eker döneminde havza sistemi kuruldu. Bugün Sarıcakaya ile Seyitgazi’de yetişen bir ürün aynı değildir. Hal Kayıt Sisteminde 48 milyon ton sebze üretimden bahsediliyor. Bu sisteme giren… Ürün bazında ve doğrudan destek yanlış… Ürünlerimizi İstanbul Bayrampaşa Hali’ne gönderiyoruz. Nakliyenin, komisyonun katma değeri var. Kesintiler çok fazla. Üreticinin ürünü yetiştirip pazarlaması için planlama sistemi şart…”
SADAKA DEĞİL, DESTEK İSTİYORUZ
Devletten sadaka değil, üretim için destek istediklerinin altını çizen Buluşan, “Sakintepe’de günlük 50 bin kasanın üstünde sebze üretimi vardır. Bursa bile ürünü bizden alıyor. Bu bölgede önemli bir sebze üretimi yapılıyor. Bütün ürünlerde maliyetlerin yüksek fiyatların düşük olması nedeniyle üretici önümüzdeki yıl üretimden vazgeçmeyi düşünüyor. Bizim desteğe değil pazara ihtiyacımız var. Dokuz günlük dini bayram izinlerinde işlerimiz felç oluyor. Bir pazar da günlük tüketim bellidir. Dokuz günlük tatilde işlerimiz bıçak gibi kesiliyor. Biz sadaka istemiyoruz. Üretmemiz için destek olsun.İnsanları tarımdan uzaklaştırmamız gerekiyor. Tarımda yaş ortalaması düşüyor. Genç nesil gidiyor… Bu bizi ürkütüyor” ifadelerini kullandı.
HOBİ BAHÇELERİ FİYATLARI YÜKSELTTİ
Eskişehir’de yıkımına başlanan hobi bahçeleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Buluşan, “Hobi bahçeleri için geç kalınmış bir karar. “tarım arazileri yok oluyor” diye yıllar önce söyledik. Hobi bahçelerinin artması tarla fiyatlarını da çok yükseltti. Tarla fiyatlarının yükselmesi tarım arazilerinin lira fiyatlarını etkiledi” diye konuştu.