Odunpazarı ilçesinin Karacaşehir Mahallesi'nde yer alan Karacahisar Kalesi, Bizans dönemi ve sonrasındaki Osmanlı izlerini taşıyan bir kale kent olarak büyük tarihi öneme sahiptir. Kazı Başkanı Doç. Dr. Hasan Yılmaz Yaşar, 1999 yılından itibaren başlayan kazı çalışmalarında elde edilen bulguların, kaledeki ilk yerleşimin 7. yüzyıla kadar uzandığını gösterdiğini belirtti. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait buluntular ise kalenin tarihsel gelişimine dair önemli ipuçları sunmaktadır.
Karacahisar Kalesi, Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminin önemli bir temsilcisi olarak öne çıkıyor. Orhan Gazi’den Fatih Sultan Mehmet’e kadar birçok Osmanlı hükümdarının dönemlerine ait yerleşim ve sikke buluntuları kazılarda gün yüzüne çıkmıştır. Doç. Dr. Yaşar, bu bulguların Osmanlı’nın kurumsallaşma sürecini anlamada ne denli önemli olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, kalede gerçekleştirilen kazıların, Eskişehir ve Osmanlı tarihi açısından önemli veriler sunduğu vurgulandı.
Eskişehir’deki liselerde görev yapan tarih öğretmenlerine, Karacahisar Kalesi ve çevresindeki arkeolojik kazı alanları tanıtıldı. Serap Ulus Tekbaş, Mehmetçik Anadolu Lisesi tarih öğretmeni, geziyi “Osmanlı tarihine dair bilgilerimizi somut olarak görmek çok değerli” şeklinde değerlendirdi. Özellikle, I. Murat dönemi ve Osmanlı Beyliği’nin ilk yıllarına ait buluntular, öğretmenlerin eğitim sürecine büyük katkı sağladı.
Karacahisar Kalesi, Osman Bey tarafından 1288 yılında fethedilerek Osmanlı Devleti’nin temellerinin atılmasında kritik bir rol oynamıştır. Osman Bey, Bizans’a karşı kazandığı bu zaferle, hem Osmanlı Beyliği’nin sınırlarını genişletmiş hem de bölgedeki Türk yerleşimini pekiştirmiştir. Karacahisar’ın alınması, Osmanlı Devleti’nin kuruluşu açısından dönüm noktasıdır. Kalenin stratejik önemi, sadece bölgeye değil, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk yıllarına ışık tutmaktadır.
Bu tür arkeolojik geziler, hem tarih öğretmenleri için büyük bir eğitim fırsatı sunarken hem de öğrencilerin tarih bilgilerini güçlendirmelerine olanak sağlar. Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, gelecekte bu tür etkinliklerin tarih ve arkeoloji alanındaki bilimsel çalışmalar ve eğitim sistemine katkı sağlamak amacıyla devam edeceğini duyurdu.
