Kazan Tatarları Derneği Başkanı Vedat Doğru, müzelerinin sadece bir sergi alanı olmadığını, aynı zamanda bir kültürün yaşanmışlıklarını aktardıklarını vurguladı.

KÖKLÜ TARİHİ YAŞATMA AMACIYLA MÜZE KURULDU

Kazan Tatarları, kültürlerini ve tarihlerini yaşatmak amacıyla Eskişehir’deki müzeyi 2013 yılında kurdu. Dernek Başkanı Vedat Doğru, bu müzenin görsel sergi alanı olmanın ötesinde, Kazan Tatarlarının yaşamını ve kültürünü anlatan bir merkez olduğunu belirtti. Ayrıca, Kazan Tatarları ile Türkiye arasındaki tarihsel bağların gücüne değinen Doğru, bu kültürel ve tarihi ilişkileri anlatmayı amaçladıklarını ifade etti. Müze, hem görsel hem de yaşanabilir bir alan olarak, Kazan Tatarlarının geleneksel el sanatları ve ticaret kültürüne dair birçok örnek sunuyor.

TATARLARIN YEMEK KÜLTÜRÜ VE GELENEKLERİ

Kazan Tatarlarının yemek kültürüne de değinen Doğru, soğuk iklime uygun olarak et ve hamur işlerinin ağırlıklı olduğunu dile getirdi. Tatarların yemek geleneklerinin, göç ettikleri yerlerden gelen kültürel etkileri yansıttığını belirten Doğru, Tatarca dilinin ve diğer geleneklerin yaşatılmasına yönelik etkinliklerin düzenlendiğini açıkladı.

Vedat Doğru, müzenin içeriği hakkında şunları söyledi: “Genellikle yaşanmış bir kültürü göstermeye çalışıyoruz. Her yıl Sabantoy etkinliği düzenliyoruz. Bu, Tatarların kışın sonunu kutladıkları ve ekin ekme zamanını simgeleyen bir tören. Ayrıca, her hafta Tatarca kitap okuma etkinliği düzenliyoruz. Tatar kültürünü ve edebiyatını tanıtmak amacıyla bu etkinlikler büyük önem taşıyor. Hafta sonları ise enstrüman kursları vererek, Tatar dilinin yaşamasını sağlıyoruz.”

TATARCA DİLİNİN YAŞAMASI İÇİN ETKİNLİKLER

Tatarca dilinin unutulmaması için düzenledikleri etkinlikleri anlatan Doğru, “Tatarca, Türkçenin özüdür. Rusya’daki Tatarlar Rusçaya, Türkiye’deki Tatarlar ise Türkçeye kaymıştır. Bu nedenle, dilimizin yaşaması için büyük çaba harcıyoruz. Hafta sonları Tatarca kitaplar okuyoruz ve dilin gelişmesine katkı sağlıyoruz.” dedi.

Müzede sergilenen en eski ürünler arasında, 1893 yılında göç esnasında getirilen akordiyon ve semaver bulunuyor. Bu tarihi ürünler, müzenin köy hatıraları odasında saklanıyor. Doğru, bu eserlerin geçmişiyle ilgili şu bilgileri verdi: “En eski ürünümüz 1893 yılında göç ederken getirilen akordiyon. Ayrıca, aynı yıl getirilen semaver de müzemizde yer alıyor.”

Kaynak: İhlas Haber Ajansı