Tecrübeli gazeteci Ali Akyüz’ün paylaşımı şöyle: Gecek Köyü Anadolu'ya ilk adım atan Selçuklu Türkleri tarafından Rumlardan alınıp iklimi ve coğrafi yapısı gözönüne alınıp, ilim irfan yurdu olarak kurulmuştur. Köyde daha önceden Ermeni ve Rumların yaşadığı bilinmektedir. Nitekim o yıllardan kalma kalıntılar bunu açıkça belli etmektedir. Dağın eteğinde Erdel Evleri ve Karacaka denilen mevkilerde kalıntılara rastlamak mümkün. Köyümüzün şu andaki yerleşkesi 3. yerleşke olarak bilinmekte, dağın eteklerinden şu an ki yerleşkeye inilmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmasından sonra başlayan Beylikler döneminde; Sivrihisar 1289 tarihinde Osmanlı hakimiyeti altına girdi. Bu tarihten sonra, Osman Bey Sivrihisarla birlikte bütün Eskişehir çevresinin idaresini kardeşi Gündüz Beye verdi. Üç bin kadar Türkmen aşireti çevreye yerleştirilmiştir. Sivrihisar halkının soyu Oğuz Türkmen Aşiretinin devamıdır. Sivrihisar'a gelen Oğuz boyları ve kollarından Kılıç aşireti Sivrihisar merkezi ve Gecek Köyüne yerleşmişlerdir. Köy Selçuklular zamanında kurulan (miladi 1175) ilk medreselerden birine sahiptir. Sivrihisar/Gecek Köyü Medresesi ve Ulu Camisi, hamamı ve çeşmeleriyle tarihe geçmiştir. Köy 1992'ye kadar Sivrihisar'a bağlı iken sonradan Günyüzü'ne bağlanmıştır. Köyde Rumlardan kalma birçok tarihi eser vardır; ancak birçoğu çalınmıştır. En son da Selçuklulardan kalma caminin saf altın olan alemi, ne kadar acıdır ki, minarenin tamiri sırasında çalınmıştır. Köyde onlarca evliya mezarı vardır. Bazı kapalı evliya mezarlarının pencerelerindeki taş işçilikleri görülmeye değerdir ancak çok üzücüdür ki, bu kıymetli emanetler depo olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, Gecek Köyü, üzümü ve içme suyuyla da meşhurdur.
Özel notum: Gecek Suyu yaklaşık 20 yıldır ambalajlı olarak satılmakta olup, ilk etiketini baskı hazırlık çalışması bu paylaşımın sahibi tarafından hazırlanmıştır.”