Eskişehir’de yaşayan Abdulhamit Özçelikel, Hüsn-i Hat sanatına olan tutkusunu 10 yılı aşkın süredir sürdürüyor. Emekli olduktan sonra açtığı atölyede bu sanatı yaşatmaya devam eden Özçelikel, sanat yolculuğuna Kurşunlu Camii’nde ney üfleyerek başladı. Hüsn-i Hat ile tanıştıktan sonra bu sanata olan ilgisi artan Özçelikel, "Herkes bir meşru daireden bir şeyle meşgul olmalı" diyerek, bu sanatın hem ruhsal hem de bedensel açıdan kendisine çok iyi geldiğini ifade ediyor.

A W426654 03

Abdulhamit Özçelikel, Hüsn-i Hat sanatının insanı kendine çektiğini belirtiyor ve "Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Bu sanat, zaman ve mekân mefhumlarını ortadan kaldırır," diyor. Sanatla meşgul olanların bu sürecin farkında olduğunu dile getiren Özçelikel, "Saatlerce hat yazarken, vaktin nasıl geçtiği anlaşılmıyor. İnsanlar, istif etmek istedikleri ayet ve hadislerin güzelliklerini keşfederken kendilerini kaybediyorlar," diyor.

Hüsn-i Hat sanatında kullanılan malzemelerin oldukça özel olduğunu belirten Özçelikel, kalemlerin bambu kamışından yapıldığını, mürekkebin ise is mürekkebi olduğunu ifade ediyor. "Mürekkep, yüzlerce yıl dayanır. Özbek kâğıdı, 2000 yıl dayanan bir malzemedir ve dut ağacının kabuğundan yapılır. Bizim kâğıtlarımız asitsizdir, çünkü yazılarımızın zamanla çürüyüp gitmesini istemeyiz. Uzun süre kalmasını ve insanların istifade etmesini hedefliyoruz," diyen Özçelikel, sanatın uzun ömürlü olması için tüm malzemelere özen gösterdiklerini vurguluyor.

A W426654 05

Abdulhamit Özçelikel, gençlerin ve özellikle kadınların Hüsn-i Hat sanatına olan ilgisinin her geçen yıl arttığını belirtiyor. Osmangazi Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi'nde dersler veren Özçelikel, gençlerin bu sanatla daha fazla ilgilendiğini ifade ediyor. "Beklentinin üzerinde bir teveccüh var. Özellikle kadınların ilgisi çok yoğun. Her yıl bu ilgi artarak devam ediyor. Hüsn-i Hat sanatı bu topraklarda tekrar canlanıyor ve büyüyor," diye konuşuyor.

Özçelikel, Hüsn-i Hat sanatında en önemli aşamalardan birinin "istif" olduğunu söylüyor. "İstif aşaması, bu sanatın eşik noktalarından biridir. Bu aşamaya gelmek, yazıyı tamamlamak demektir. Ancak burada geri dönüşler azalır. 100 öğrenciden sadece 5’i bu aşamayı geçebilir," diye belirten Özçelikel, öğrencilere sabırlı olmalarını, yavaş düşünmelerini ve sanatı keşfetmeye devam etmelerini tavsiye ediyor.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı