2014 yılında ses kısıklığı şikayetiyle hastaneye başvuran Saadettin Küçükçolak’a gırtlak kanseri teşhisi kondu. Bir yıl sonra ameliyat edilen Küçükçolak, 4 yıl boyunca konuşma yetisini kaybetti. Bu süreçte insanlarla iletişim kurmak için yanında defter ve kalem taşıyan Küçükçolak, tedavi sürecini azimle atlatmayı başardı.

Zorlu bir sürecin ardından, gerçekleştirilen bir operasyonla ses protezi takılan Saadettin Küçükçolak, yeniden konuşabilmenin mutluluğunu yaşadı. Hayata tutunmak için bir çözüm arayan Küçükçolak, müziğe olan ilgisi sayesinde bir koroya katıldı. Koroda bağlama çalan ve şarkılar söyleyen Küçükçolak, müzik sayesinde hastalık sürecinde yaşadığı sıkıntıları geride bıraktığını ifade etti.

"4 SENE HİÇ KONUŞMADIM"

Başından geçenleri anlatan Saadettin Küçükçolak, "Ben 2014 yılında ses kısıklığı şikayetiyle hastaneye gittim. Sonra gırtlak kanseri teşhisi konuldu. 2015 yılında ameliyat oldum. Ameliyat sonrası 4 sene hiç konuşamadım, cebimde kağıtla geziyordum. Derdimi anlatamıyordum, çok zordu. Ondan sonra ufak bir operasyonla ses protezi takıldı ama güzel konuşmaya başladım. O gün bugündür böyle konuşuyorum" dedi.

"GEÇEN SENE KONSERE ÇIKTIM"

Yaklaşık 2 yıl önce bağlamacı olarak koroya girdiğini belirten Küçükçolak, "Hocamla beraber çalışırken sağ olsun, benim söylememi istedi. Ufak ufak söyledim, beni konsere çıkaracağını söyledi. Geçen sene konsere çıktım, türkü söyledim. Hala böyle devam ediyoruz. Zorlanmıyorum, çok rahatım. Ben çok sigara içiyordum, günde 2 paket bitiriyordum. Hastalığımın temeli buydu. Teşhis için geç kalmışız ancak ameliyattan sonra bıraktım, hiç sigara içmedim. Keşke daha önce bıraksaymışım. Buradaki arkadaşlarımla haftanın 4-5 günü çalışıyoruz, birlikte konsere hazırlanıyoruz. Ocak ayında konserimiz olacak. Ayrıca 14 Aralık'ta da bir konserimiz var, herkesi bekleriz" ifadelerini kullandı.

"BEN ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ BAĞLAMA ÇALIYORUM"

Kendisi gibi gırtlak kanserine yakalanan vatandaşlara da seslenen Küçükçolak, şöyle devam etti:
"Bu hastalık herkeste olabilir. Böyle etkinlikler insanı yaşatıyor, daha çok hayata bağlıyor. Bakın benim konuşmam da gayet güzel. Onun için etkinlikler ve arkadaş ortamı çok önemli ama kesinlikle sigara içmeyin. Ben çocukluğumdan beri bağlama çalıyorum. Bağlama benim hayatım gibi. 7 yaşında başladım, 8-9 yaşımdayken çok güzel çalıyordum. O gün bugündür de çalıyorum ama bu hastalıktan sonra daha çok bağlandım. Müzik sayesinde hayata tutundum diyelim."

Kaynak: İhlas Haber Ajansı