BKŞ Başkanı Selahattin Erdoğan’ın yazısı söyle;
Gerek sosyal medyada gerekse blok sayfalarımızda defalarca yazdık çözüm önerilerimizi.
Yıllar önce dile getirdiğimiz pek çok önerimiz dikkate alınmazken aynı öneriler bugün kurtuluş reçetesi olarak farklı kişiler tarafından dillendiriliyor.
Bir kere daha tekrar edeceğiz.
Eskişehirspor'un tek kurtuluş reçetesi 1965 Ruhu'dur.
*
Peki nedir bu 1965 Ruhu?
Kısaca ''Amatör ruh, profesyonel akıl'' diye tanımlayabiliriz.
2 buçuk yıllık çabalar neticesinde Dr. Aziz Bolel başkanlığında oluşan ilk yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu amatör, profesyonel akıl ne yazık ki, 1975 yılı sonrasında terkedilmiş ve 10 yıl gibi kısa bir sürede dünya futbol literatüründe bile yer alan Eskişehirspor için ruhsuz amatör akıl devreye girmişti.
Kısa aralıklarla gelen bazı yönetim grupları durumu toparlamaya çalışsa da ne yazık ki, 1965 Ruhu bir daha geriye gelmedi.
*
Ev kadınlarımızın dahi, Eskişehirspor'a sahip çıktığı, Eskişehirspor için çaba sarfettiği günler tamamen unutuldu. Amatör ruh ile yaşanan Eskişehirspor sevdası büyük başarıları getirirken, ''başarı olursa Eskişehirspor sevdası olur'' noktasına geldi.
Eskişehirspor'un amatör ruh ve profesyonel akıl ile yönetildiği 10 yılda kazanılan büyük başarılar, o ruh ve akıldan yoksun geçen 48 yılın mezesi oldu ne yazık ki. Yıllarca 10 yılda kazanılan başarılarla övündük durduk. Üstüne 1 tane bile büyük bir başarı koyamadık.
*
Ankara'da playoff maçları sonucunda takım bir üst lige çıkmıştı.
Rahmetli Ateş Ülker ağabey ile bu başarıyı kutlamaya çalıştık fakat kutlayamadık.
Ateş Ülker ağabey gözyaşlarını tutamadı.
- Ağabey hayırdır, neden ağlıyorsun? diye sorduğumda aldığım cevap beynimde tokat gibi patlamıştı.
- Selahattin, Eskişehirspor taraftarı bu kadar küçük bir başarıya bu kadar çok sevinmemeli. Buna çok üzülüyorum!..
Ne kadar büyük bir acı!
*
Bugünlere geldik.
Onlarca yıldır söylediğim ''Eskişehirspor'u sevdiğimiz kadar Eskişehirspor'a sahip çıkmalıyız'' sözünü bir kere daha vurgulamak isterim.
Eskişehirspor Halkın Takımıdır!
Eskişehir halkı kentinin en büyük markasına kulüp üyesi olarak sahip çıkmalıdır.
Kongre salonlarında, pavyoncu tayfaların kulüp idaresini ele geçirmesine mani olmak için kongre üyesi olmalıyız ve kulübümüzün üye sayısı artık binlerle telaffuz edilmelidir.
Amatör ruh, profesyonel akıl yolunun ilk adımı kulüp üyeliğidir.
*
İkinci adım bu efsaneyi yaratan büyüklerimizi tek tek ulaşıp kulübe davet etmektir.
Eğer bir üst kurul oluşturulacaksa, ki zorunludur bu, bu kurul efsane futbolcularımızla oluşturulmalıdır.
İsmail Arca ve Ender Konca gibi ağabeylerimizin öncülüğünde oluşturulacak bu kurula ''Yalçın Kılıçoğlu Yeniden Doğuş'' Kurulu adı verilsin.
Bu efsaneyi yaratan ağabeylerimizle yapılacak her ziyaret yeniden inşa edilecek olan geleceğimiz için sağlam bir temel oluşturacaktır.
Organize Sanayi Bölgesinden tutun da çarşı esnafına kadar, bu efsane isimleri karşısında görüp kayıtsız kalacak olan kim vardır?
Amatör ruhun en temel taşlarından biri olan kadınlarımız...
Kadınlarımızın görev alacağı bir kurul ayrıca oluşturulmalıdır.
Takımın formalarını yıkayıp, söküklerini diken, maç günleri de tribünlerde yerlerini alan amatör ruhlu kadınlarımızın temsilcisi olarak da bir kadınlar kurulu oluşturulmalı ve onlara çalışma sahası açılmalı.
Ev ev yapılacak ziyaretler ile kadınlarımızın Eskişehirspor'u yeniden sahiplenmesi sağlanmalıdır.
*
Kurtuluş reçetesinin profesyonel akıl bölümündeki temel taş ise siyasetçilerimiz ve kentimizin en üst yönetim merkezinde bulunan sayın valimizdir.
Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri ile sınırlı kalınmamalı.
Eskişehir'in tüm ilçe belediyeleri mutlak surette Yeniden Büyük Eskişehirspor mücadelesine dahil olmalıdırlar.
Sezon açılırken tüm ilçe belediyeleri kendi ilçelerinin ana caddelerini Eskişehirspor bayrakları ile donatarak, tüm Eskişehir halkının topyekun bir seferberlik ruhuna girmesi sağlanabilir.
Yasaların el verdiği ölçüde Eskişehirspor'a maddi kaynaklar sağlanır ve bu maddi kaynakların amacına uygun kullanılıyor olması en sıkı şekilde denetlenir.
Eskişehir'in 6 milletvekili için de en önemli görev lobi faaliyetlerinin arttırılmasıdır.
Futbolu yöneten kurumlar ile sıkı ilişkiler kurulup, Eskişehirspor'un haklarının savunulması için iyi bir zemin oluşturmak milletvekillerimizce sağlanabilir.
Bulunduğumuz lig ne yazık ki, bir Belediyeler Ligi konumundadır.
Bu gerçeği göz ardı etmek büyük hata olur.
Siyasetçilerimiz bu noktada devreye girmeli ve geçen sezon olduğu gibi Eskişehirspor'un belediye takımlarınca kumpasa getirilmemesi için çalışmalar mutlaka yapılmalıdır.
*
1 Milyon lira verecek 200 kişi...
Bunun benzeri bir öneriyi 2018 yılında yine blog sayfamda yazmıştım.
100 Bin Lira verecek 1000 kişi demiştim ben.
OSB'ye giriş ayakbastı parasının 100 bin lira olduğu dönemlerdi.
Sağlam ve ciddi bir yapılanmayla çok kolayca toplanabilecek bir paraydı.
Fakat bu önerimiz karşılık bulmadı.
Şimdi bir belediye başkanımız 1 milyon lira verecek 200 kişi önerisinde bulunuyor fakat hemen arkasından da ekliyor. ''Bu kişileri bulmak mümkün değil''
Mümkün mü değil mi?
Bunu anlamak için önce bu 200 kişiyi aramak gerekmez mi?
Hem öneriyi sunuyorsunuz hem de kendi önerinizi imkansız olarak niteliyorsunuz!
Ben inanıyorum ki, güvenilir bir yapılanmaya ''1 milyon bize yakışmaz 5 milyon yazın bana'' diyecek insanlarımız bile vardır.
*
Önemli konulardan biri de borçlar için yapılacak pazarlıklardır.
Özellikle Mehmet Şimşek ve Erkan Koca dönemlerinde yöneticilik yapan arkadaşlarımız bu pazarlıklar konusunda oldukça tecrübe kazandılar.
Bu pazarlıklarda kimi nasıl ikna edebileceklerini çok iyi biliyorlar.
Pazarlık masasında nasıl davranacaklarını, bu pazarlıkların gizliliği ve açıklığı noktasında oldukça tecrübeliler. Bu arkadaşlarımızla birlikte bir pazarlık kurulu kurmak akılcı bir adım olur.
*
Kurtuluş yolundaki bir önemli adım da futbolcu ve teknik heyet kadrosu üzerinde otoriter bir yönetim tarzının sağlanabilmesidir. Geçtiğimiz sezon bu konuda büyük bir handikap yaşadık. Tamamen iyi niyetle futbolcu ve teknik heyete çok hoşgörülü davranıldı. Gereğinden fazlaca konfor sağlandı.
Yeni dönemde en çok dikkat edilmesi gereken konuların başında geliyor bu konu.
Futbolcu ve teknik heyetin kulüp başkanı dışında kalan yöneticilerle dahi aşırı samimiyet kurması, taraftarla içli dışlı olması, mesai saatleri dışında çarşıda YÜKSEK ESKİŞEHİRSPORLULUK BİLİNCİ'ne aykırı davranışlarda bulunmalarına göz yumulmamalı.
Prim uygulaması olacaksa mutlak surette ceza uygulaması da olmalı.
*
Ve sosyal medya...
Sahte hesaplar ile bombardıman yapanları bir yana bırakıyorum.
Yüksek Eskişehirsporluluk Bilinci ile taçlanmış sosyal medya kullanıcısı arkadaşlardan ricamdır.
Kişileri, özellikle de futbolcuları bir iki hareketle ululaştırmayalım.
Büyüksün, Kralsın, İmparatorsun gibi söylemler ile kimsenin totosunu kaldırmayalım!
Paralarını alacaklar işlerini en iyi şekilde yapacaklar.
Buyursunlar, takımı şampiyon yapsınlar, işte o zaman alayını imparator yapalım.
Unutmayalım ki, hiç bir amatör küme topçusu Eskişehirspor'dan büyük olamaz!
Onları sevelim, ancak övgüyü şampiyonluk kutlamasına kadar tehir edelim.
Eleştirilerimiz ''laf sokma'' olmasın.
Yapıcı ve edepli eleştirilerimiz mutlak surette yöneticilerimiz ve teknik heyetimiz tarafından dikkate alınacaktır.
*
Şu an başkanımız sayın Ulaş Entok'tur.
Ulaş Entok'a saygı duymak Eskişehirspor'a saygı duymaktır.
Ulaş Entok'a sahip çıkmak Eskişehirspor'a sahip çıkmaktır.
Yönetimde bulunan isimlerin hepsi canımız ciğerimizdir ve en az bizler kadar Eskişehirspor sevdalısıdır.
Hepsini Eskişehirspor'u sever gibi seveceğiz.
And içtik, başaracağız.
Makus talihi birlik ve beraberlikle yeneceğiz.
Ve andımızı bir kere daha tekrar edelim hep birlikte:
SENİ TAHTINA OTURTMADAN ÖLMEK BİZE HARAM OLSUN ESESİM