Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeniyle kurulan stant önünde konuşan Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Kılıç, “Dünyada 144 bin kadar nakil yapılmakta ve bunun çok büyük bir çoğunluğunu kadavra oluşturmakta. Ülkemizde dünyanın tersine yüzde 85 oranında organ canlıdan nakil ediliyor” dedi.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeniyle stant kuruldu. Kurulan stantta vatandaşlar organ bağışı konusunda bilgilendirilirken, oran bağışı yapmak isteyen vatandaşlar form doldurdu. Vatandaşlar, standa ilgi gösterirken görevliler detaylı bir biçimde soruları yanıtladı.
“Kadavradan nakit sayısını arttırmak gerekiyor”
Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Kılıç organ bağışının dünya genelinde kadavradan yapıldığını fakat Türkiye’de genellikle canlıdan yapıldığı bilgisini paylaştı. Organ bağışı hakkında konuşan Prof. Dr. Kılıç, “Organ nakli dediğimizde vücudumuzda görevini yapamayan organın yerine o görevi yapabilecek başka bir kişiden alınan organın nakledilmesi diyoruz. Tabii bunu yapabilirken de alınan organın canlıdan veya kadavradan olabilir. Vücudumuzda nakli yapılan organlar için böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, göz ve pankreası sayabiliriz. Börek için diyaliz denen tedavi yöntemi var. Ama diğer organlar için geçici süreliğine tedavisi yapılabilse de mutlaka organ nakli gerekmekte. Organ bağışı yapan kişilerin sayısının ve bu konunun bilinirliğinin arttırılması gerekiyor. Türkiye'de yıllara göre değişmekle birlikte en son 22 bin 600 organ nakli bekleyen hasta var. Ama yine yıllara göre değişmekle birlikte 4 bin ile 9 bin arasında yılda nakil yapılabilmekte. Bunun da çok büyük çoğunluğunu böbrek nakli oluşturmakta. Kadavra donör sayısı ise 298 yani Türkiye rakamlarına baktığımızda her halükarda altında yüzde bir civarı yani. Dolayısıyla bu aslında çok düşündürücü bir rakam. Çünkü tüm dünyada 144 bin kadar nakil yapılmakta ve bunun çok büyük bir çoğunluğunu kadavra oluşturmakta. Bu 144 bin hastaya yıl yüzde 5 ile 10 oranında nakil sayısı artarak gitmekte. Buna rağmen yeterli sayılara ulaşamamakta. Ülkemizde dünyanın tersine yüzde 85 oranında organ canlıdan nakil ediliyor. Asıl yani kadavradan nakit sayısını arttırmak gerekiyor. Bu nedenle bu haftada da organ bağışını gündeme getirerek bilinci arttırmak asıl hedefimiz” dedi.
“Karaciğeri nakledilen merhuma Allahtan rahmet diliyorum”
Kadavradan karaciğer nakli alan Feridun Yamaç, “Organ bağışında bulunup da bana hayat veren, karaciğeri nakledilen merhuma Allahtan rahmet, kederli ailesine sabırlar diliyorum, minnettarım. Mekânı cennet olsun, nurlar içinde yatsın. Çok kıymetli değerli Sayın Murat Ulaş ve Özer hocam ile ekiplerine sonsuz teşekkürlerimi bir borç biliyorum. Bütün insanların organlarını bağışlamasını istiyorum. Bir hayat kurtarsınlar, çok önemli bir şey. İnşallah bazı yüreklere dokunmuşuzdur, belki başka hastalara şifa oluruz” ifadelilerini kullanarak organ naklinin önemine vurgu yaptı.
“Şu anda kendimi rahat hissediyorum”
Kadavradan organ nakli alan bir başka hasta olan Selahattin Yeşil ise şöyle konuştu;
“Karaciğer yetmezliği vardı. 2017’de tedaviye başladım, 2018’de ameliyat oldum. Kadavradan nakil oldum. Organ nakli için 1 sene zarfında bekledik. Çabuk olunmasına rağmen tedavim daha da hızlandırıldı ve de şu anda kendimi rahat hissediyorum. Herkes mümkün olduğu kadar hastalarımıza organ bağışlasın. Can kurtarmak iyi bir şeydir. Hayat kurtarmak iyi bir şeydir. Hayatta kalmak iyi bir şeydir.”