Prof. Dr. Kartal, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) AMD'yi acil bir küresel sağlık sorunu ve sosyoekonomik kriz olarak tanımladığını belirtti. Bu yılın teması ise, küresel toplumun tüm paydaşlarını AMD konusunda eğitim, savunuculuk yapma ve somut eylemler gerçekleştirmeye çağırıyor.
Antimikrobiyal ilaçlar, bakteriler, virüsler ve mantar gibi mikroorganizmaların tedavisinde kullanılırken, zamanla bu ilaçlara karşı direnç gelişebiliyor. Prof. Dr. Kartal, AMD’nin yalnızca insan sağlığı için değil, hayvan sağlığı, gıda üretimi ve çevre için de önemli bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. "İlaç dirençli patojenler her yerde, her kişiyi tehdit edebilir. Antimikrobiyal dirençli etkenler dünya genelinde hareket halindedir ve bakteriler bu dirençleri birbirlerine aktararak doğada direnç genlerinin birikmesine yol açmaktadır" dedi.
Enfeksiyonların tedavisinin giderek zorlaştığını vurgulayan Kartal, özellikle hastanede yatan hastalarda mevcut antibiyotiklerin tamamına dirençli mikroorganizmaların enfeksiyonlarının tedavi edilemez hale geldiğini belirtti. Bu durumun hastaların daha uzun süre hastanede kalmasına, ölüm oranlarının artmasına ve sağlık sisteminde büyük maliyetlere yol açtığını söyledi. Ayrıca, yeni antibiyotiklerin sınırlı sayıda ve pahalı olduğunu, bu antibiyotiklerin de hızla direnç kazanma riski taşıdığını ifade etti.
Kartal, ülkemizde de yoğun antibiyotik kullanımının yaygın olduğunu ve özellikle viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımının çok sık karşılaşılan yanlışlardan biri olduğunu vurguladı. Antibiyotiklerin sadece bakteriyel enfeksiyonlarda etkili olduğunu hatırlatan Kartal, viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımının gereksiz olduğunu söyledi. Ayrıca, antibiyotiklerin yanlış süreyle kullanılması veya gereksiz yere verilmesi nedeniyle direnç gelişiminin hızlandığını belirtti.
Son olarak, Prof. Dr. Kartal, antimikrobiyal direncin çözülmesi için dünya çapında olduğu gibi Türkiye’de de akılcı antibiyotik kullanımının sağlanmasının en önemli önlem olduğunu belirtti. "Antibiyotiklerin doğru endikasyonlarla ve uygun sürelerde kullanılması, enfeksiyon kontrolünün artırılması, el hijyenine dikkat edilmesi ve aşılamaların yaygınlaştırılması gibi adımlar, bu konuda alabileceğimiz başlıca önlemler" dedi.
