Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, Eskişehir Net’e konuştu. Güler, ekonomideki durumu değerlendirirken, ERİAD ile aralarında yaşanan gerginliğine ilişkinde önemli açıklamalarda bulundu. Güler, ekonomide yaşanan olumsuzlukların giderilmesi için zamana ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
“Firmaları aradık, teklif veren olmadı”
Güler, ETO’nun çevre yolundaki yeni hizmet binasının iç tefrişatı için çıkılan ihalede, ihaleyi alan firmanın neden Eskişehirli değil de İstanbullu olduğuyla ilgili eleştirilere “Eskişehirli firmaları teklif noktasında telefonla tek tek davet ettik. Eskişehir’den ihaleye teklif veren firma olmadı. Maliyetler konusunda korktular. İnşaat sektöründeki aşırı yüksek maliyetleri tüm müttehitleri ürküttü ve korkuttu. Daha önce çok rahat işe başlayabilen, kapasitesi olan, sermaye yapısı uygun olan müttehitlerin şuanda bu sermaye yapısıyla yeni bir inşaata başlaması çok zor hale geldi. Çünkü yüksek enflasyondan kaynaklanan sermaye yapılarında inanılmaz derecede küçülmeler oldu. Herkes frene bastı, izliyor. Eskişehir’de müteahhit sayısı çok yüksek. Fakat bunlar ağırlıklı olarak konut üzerine çalışıyor. Kamu müttehitleri de son dönemde hakkediş konusunda çok zorlanır hale geldi. Onların da ekonomik yapısı daralmış durumda. İhale alırken bazı kurallar var. Sermaye yapın uygun olmalı, öncesinde o malı satın almanız gerekiyor. Fiyat artışlarının önüne geçmeniz gerekiyor. Bu bir planlama… Eskişehir’de şuan itibariyle bu riski alacak kimse yoktu. Geçmiş dönemde ETO Fuar ve Kongre Merkezi ile hizmet binamızın yapımı için çıktığımız ihaleye Eskişehirli firmalar teklif verdi. En uygun teklifi veren de ihaleyi aldı” yanıtını verdi.
“Eskişehir’de kiralık konut yok”
Eskişehir’de konut krizi yaşandığını, insanların kiralık daire bulamadığını söyleyen Güler, “Eskişehir’de, inşaat sektöründe gözle görülür bir durgunluk yaşanıyor. Müttehit konut üretemiyor, ürettiği zamanda satamıyor. Belediyelerden alınan inşaat ruhsat sayılarına bakacak olursak büyük bir azalış olduğunu görürüz. Eskişehir’de konut yok. Kiralayabileceğiniz alan yok” ifadelerini kullandı.
“Konuşulanlar palavra, ciddiye almıyorum”
Metin Güler, Eskişehir Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (ERİAD) kontrolsüz havaalanı projesini, katıldığı bir televizyon programında ERİAD’ın hiç adını geçirmeden anlattığı iddiasıyla ERİAD’dan gelen tepkilere şu yanıtı verdi: “Ben hiçbir şekilde proje açıklamadım. Polemik yaratma adına kamuoyunda o dönem bir takım konuşmalar yer aldı. Başkan dâhil… (Rüştü Şentuna) Başkana ‘sen beni dinledin mi’ diye sordum. ‘Dinlemedim’ dedi. ‘Beni bir dinle, sonra açıklama yap’ dedim. Onlarda gelip de bana proje anlatmadı. ‘Eskişehir’de havacılık alanında yatırım yapacak bazı arkadaşlarımız var. Bunlardan bazıları da uçak satın aldı, bunların uçacağı alan lazım’ dedim. O açıklamada Eskişehir Ticaret Odası’nın adı hiç geçmedi. Konuşulanlar palavra… Birileri tarafından özellikle kaşınan unsurlar. Çok ciddiye almıyorum, sonuçta ben söylediğimi biliyorum. Ben niye rol çalayım. Eskişehir’e yapılan bir yatırımı neden engellemek isteyim.”
“Yanlış yapılan işi düzeltmeye çalışıyoruz”
Eskişehir Sanayi Odası ile Eskişehir Ticaret Odası arasında bir dönem yaşanan üye gerginliği halen devam edip etmediğiyle ilgili de konuşan Güler, “Stratejik olarak yanlış giden işleri düzeltmeye çalışıyoruz. Her gün anlatıyoruz. Hem Sanayi Odası hem de Ticaret Odası olarak genel sekreter yardımcısı noktasında yetkili arkadaşlar belirledik. Onlar kendi arasında operasyonu yürütüyorlar” dedi.
“Uçak sefer sayıları düştü, iki uçak zor iniyor”
Eskişehir’e gelen Emirdağlı gurbetçilerin sayısında bu yıl gözle görülür bir azalış yaşandığına dikkat çeken Güler, “Eskişehir’e inen uçak sayısından belli. Normalde günde dört, beş uçak iniyordu. Şuanda iki uçak zor iniyor. Yaz ayları nedeniyle hizmet sektöründe bir durgunluk yaşanıyor. Ülkedeki pahalılık nedeniyle vatandaşlarımız tatil için yurt dışını tercih ediyor” diye konuştu.
Kırsal ihmal edilmiş
Eskişehir’in kırsaldaki ilçelerini geliştirmek için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini belirten Güler, “Eskişehir’de birbirinden değerli ilçeler var. Bunların bir kısmını ziyaret ettik. Kalkınma ilçelerden başlıyor. Maalesef Eskişehir’in bir handikabı bulunuyor. Merkez ağırlıklı bir yaşam var. İlçelerimizin yeteri kadar gelişemediğini görüyoruz. Bir taraftan göçün önüne geçmemiz gerekiyor. Tersine göçü sağlayabilirsek daha nitelikli ve daha anlaşılır işler çıkacak ortaya. İlçelerimizdeki OSB’leri faaliyete geçirerek orada bir potansiyel oluşturmamız lazım. İlçelerimizi geliştirmek adına plan ve program yapmak zorunluğumuz var” dedi.
500’e yakın seracılık projesi onaylandı
Eskişehir’de örtü altı tarımın giderek yaygınlaştığını ve bakanlık tarafından 600 yakın projenin onaylandığını duyuran Güler, “Tarımdaki fiyatlar çiftçimizi para kazanamayacak hale getirmiş. Bu kadar verimli tarım arazilerimiz olmasına rağmen bu dönem zor geçecek. Diğer taraftan Tarım Bakanlığı, Eskişehir’de 500-600 yakın seracılık proje onaylanmış durumda. Bu projeler hayata geçerse farklı ürünlerin üretileceği bir altyapı oluşturulacak. Eskişehir’de tarım sektöründe hızlı bir dönüş olacak” dedi.
Tarım Fuarında boş yer kalmadı
Eylül ayında gerçekleşecek Tarım Fuarı’nda otopark sahası da olmak üzere boş alan kalmadığını açıklayan Güler, “Türkiye’de en çok rağbet gören Tarım Fuarlarından biri haline geldik. Otopark sahamız dahil fuar alanımız dolmuş durumda. Fuarın içi ve dışı doldu. Mayıs ayı sonu itibariyle fuar ve kongre merkezimize 212 bin ziyaretçi gelmiş. Yılsonu hedefimiz 1 milyon ziyaretçi. Tarım Fuarının ardından Endüstri Fuarımız gerçekleşecek. Tarım Fuarının, Eskişehir tarımına inanılmaz katkılar sunacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Son iki aylık enflasyon rakamları mutlu etti
TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerini değerlendiren ve TÜİK Başkanının “şirket karları enflasyonu yukarı taşıyor” ifadelerine tepki gösteren Güler, şunları belirtti: “ Enflasyon rakamları istenilen seviyeye gelmedi, ancak son iki aylık enflasyon rakamları bizi mutlu etmektedir. TÜİK ekonomide yaşanan olumsuzlukların faturasını tüccar ve esnafa çıkarttı. Sert bir eleştiri, kabul etmemiz mümkün değil. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Vergisini, kirasını, SGK’nı ödeyen faturasını kesen bizleriz. Bir yandan kur marjı diğer taraftan maliyetlerle uğraşıyoruz.”