Son dönemde TRT'nin dijital platformu Tabii'de yayınlanan ve büyük ilgi gören “Gassal” dizisinin ardından, gassallar, mesleklerine dair merak edilenleri ve unutamadıkları anılarını paylaştı.

Fenomen haline gelen “Gassal” dizisinin ardından, mezarlık işleri bölümünde görev yapan gassallar ile bir araya gelerek, halkın merak ettiği soruları sordu. Gassallar, ilginç anılarını ve bu mesleğin zorluklarını aktarırken, toplumda bu meslekle ilgili algıların yanı sıra yaşadıkları zorlukları da dile getirdi. Nagihan Yılmaz, Gülistan Uğur, İsmail Çelebi ve Oktay Sevinç, mesleklerini nasıl seçtiklerinden en zor anlarına kadar pek çok deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

Gassallar, yaptıkları işin her insan için temel bir ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek, “Bizim için vefat eden bir insanı yıkamak, dini bir görevdir. Mevtaya son görevimizi en iyi şekilde yerine getirmek için işimizi özenle yapıyoruz. Bu görevi Allah bize nasip ettiyse, onu en iyi şekilde icra etmek inancımızın bir gereğidir” dediler.
Zaman zaman mesleklerini paylaştıkları kişilerden olumsuz tepkiler aldıklarını ifade eden gassallar, yemeklerinin yenmemesi ya da ikramlarının reddedilmesinin kendileri için üzücü bir durum olduğunu belirttiler.



Duygusal anlar yaşadılar
Gassallar, mesleklerini gönüllülük esasına dayalı olarak icra ettiklerini vurgularken, unutamadıkları bazı hatıraları paylaşırken duygusal anlar yaşadılar. Sadece cenazeleri yıkamakla kalmadıklarını, aynı zamanda cenaze yakınlarına da teselli verdiklerini belirten gassallar, "Vefat eden kişinin ruhani olarak bizim yanımızda olduğunu biliriz. Cenaze yakınları için de önemli bir rol üstleniriz, evladına annesinin ya da babasının son görevini yerine getirmesi için onu davet ederiz" şeklinde konuştular.

“O günü hiç unutmam"
Gassallık mesleğini seçmesinin ardında tek bir sorunun etkili olduğunu belirten Nagihan Yılmaz, “Yakınlarımdan biri vefat ettiğinde onu kim yıkayacak diye kendime sordum. Aslında bu soru beni bu mesleğe yöneltti. İmam Hatip’te okurken de bu konuda ders aldık, hocamız beni seçti. Sanıyorum bu iş benim nasibimdi” dedi. Ayrıca, mesleğinin ilk yıllarında yaşadığı unutulmaz bir anısını da paylaştı:
“Bir teyzeyi tabutla getirdiler. Gasilhaneye aldığımızda odayı gül kokusu sardı. O günü hiç unutmam, 11 yıllık meslek hayatımda bir daha böyle bir cenaze ile karşılaşmadım.”

"Çocuk cenazelerinden çok hüzünleniyorum”
Mesleği uzun süredir icra eden İsmail Çelebi ise zamanla duyduğu hüzünlerin arttığını ifade ederek şunları söyledi:
“Bu işe başladığımda bekardım, daha soğukkanlıydım ve meslek olarak bakıyordum, etkilenmiyordum. Ancak özellikle çocuk cenazeleri beni çok etkiliyor. Artık bir çocuğum olduğu için, orada kendi çocuğumu hayal ediyorum ve bu durum çok hüzünlendiriyor. Allah kimseyi çocuğunu yıkamak zorunda bırakmasın.”
Gassallar, işlerini büyük bir özen ve sevgiyle yaptıklarını, bu mesleğin toplumda daha fazla takdir edilmesini beklediklerini sözlerine eklediler.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı