ESOGÜ Tıp Fakültesi yoğun bakım ünitesinde görevli doktorlar ve sağlık çalışanları, her gün onlarca hastayı hayata döndürmek için saniyelerle yarışıyor. Durumu kritik olan hastaları sürekli kontrol ederek acil durumlarda müdahale eden doktorlar, hastaların hayata tutunması için mücadele veriyor. Yoğun bakımda her hastayı ayrı odaya alarak 24 saat gözetimde tutan yoğun bakım çalışanları, gözlerden uzakta yılda binlerce hastanın hayata tutunmasını sağlıyor. Acil bir hastanın yoğun bakıma girmesiyle tedavi sürecine hazırlanması ise saniyeler içinde tamamlanıyor. Bu sayede hızlı müdahale ile hastanın tedavisi de başlamış oluyor.
“Hastalarımızın bölmeli odalarda kalması enfeksiyon oranını düşürüyor, müdahaleyi hızlandırıyor”
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Birgül Yelken, yoğun bakım ünitesi hakkında şu bilgileri verdi:
“Burada hastalarımız çok daha izole tekli yataklar ve bölmeli odalarda kalıyorlar. Böylece enfeksiyon oranlarımız çok daha düştü, insani şartlarda hasta takibi yapabiliyoruz. Hem bizim için hem de hastalarımız için daha sağlıklı, daha temiz, daha insani bir yoğun bakım oldu. Şuuru açık hastalarla şuuru kapalı olan aynı yerde yatıyordu. Ne kadar bölmelerle ve perdelerle kapatmış olsak da yan tarafta bir hastamızın kalp masajını yaparken bu taraftaki hasta o hastanın bir şekilde yapılan işlemlerini izlemek zorunda kalıyordu. Bu moral açısından da çok hoş değildi. Bu şekilde çok daha sağlıklı yoğun bakım ortamı oldu. Yoğun bakım alanları içinde hareket alanlarımız genişlediği için çok daha hızlı bir şekilde ve daha seri bir biçimde hastalarımıza müdahale edebiliyoruz.”
“Ne kadar hızlı müdahale olursa, hayata dönme şansı o kadar artıyor”
Onlarca hastanın hayata tutunması için mücadele eden hekimlerden Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. Mehmet Mutlu, yaptıkları çalışmaları anlattı. Yapılan müdahaleleri sırasıyla anlatan Mutlu, şunları söyledi:
“Hasta ilk geldiği zaman, öncelikle durumunu stabil hale getirmeye çalışıyoruz. Yoğun bakım yatağına alıp monitörize ediyoruz. Gerekli olan müdahaleyi öncelikle planlıyoruz. Hastanın kanını alıyoruz ve onunla ilgili tedavimizi planlıyoruz. Olabildiğince kısa tutmaya çalışıyoruz, ne kadar hızlı müdahale edebilirsek hastanın hayata dönme şansı o kadar artıyor. Belli bir süre yok bunun için ama olabildiğince kısa tutmaya çalışıyoruz. Biz değerlendirmiş bir vaziyette yoğun bakıma alıyoruz. Yoğun bakım yatağında stabilize ettikten sonra da ileri tetkik ve tedavisini yapıyoruz.”
“Hastaların durumları saniyelerle değişim gösteriyor”
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Yoğun Bakım Bilim Dalı Yan Dal Araştırma Görevlisi Dr. Ayşe Ayyıldız, ise yoğun bakımın bir ekip işi olduğunu söyledi. Ölümle burun buruna olan hastalarla iç içe çalışıldığını belirten Ayyıldız, “Bizler yoğun bakım uzmanları olan hocalarımızla beraber çalışan yoğun bakım yan dal asistanlarıyız ve burada işleyişi koordineli bir şekilde sürdürmekteyiz. Yoğun bakımda gerçekten çok yüksek risk taşıyan, her an ölümle burun buruna olan ciddi hayati tehlikesi olan hastalar burada tedavi ve takip edilmektedir. Durumları neredeyse saniyelerle yarışır ve sürekli monitörize bir şekilde bu hastaları izleriz ve anlık değişimler olur. Bu anlık değişimlerin hemen fark edildiği ve anında müdahale edildiği yerdir. Bu yüzden sürekli hastaların başında devamlı hemşireler ve doktorlar bulunmaktadır. Yoğun ve kaliteli bir hizmet vermeye çalışmaktayız” diye konuştu.
Her gün saniyelerle yarışarak hayat kurtarıyorlar
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi yoğun bakım ünitesinde görev yapan doktorlar ve sağlık çalışanları, her gün gözlerden uzakta saniyelerle yarışarak bir can kurtarmak için mücadele ediyor.
Yorumlar