Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde yaşanan faciaya yönelik tepkiler devam ediyor. DİSK Eskişehir Şubesi, Erzincan İliç’te yaşanan faciayla ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.
DİSK Eskişehir Şubesi adına konuşan DİSK Bölge Temsilcisi Zeynep Kaya, "Doğayı ve canlı yaşamını tehdit eden bu felaketin etkilerinin azaltılması için eldeki bütün olanakların seferber edilmesini acil olarak talep ediyoruz"dedi.
"Tüm işçilere ve bölge halkına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz"
Erzincan İliç’te Çöpler Altın Madeni’nde siyanürlü yığın liçi sahasındaki çökme sonucu büyük bir felaket ile karşı karşıya gelindiğini aktaran Kaya, "ABD merkezli SSR Mining ve Çalık Holding ortaklığıyla kurulan Anagold AŞ’ye bağlı madende 9 çalışanın kayıp olduğu resmi açıklamalarda yer aldı. Sayının artmasından endişe ediyor, kayıpların bu korkunç felaketten kurtulmuş olmasını diliyor, tüm işçilere ve bölge halkına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz" şeklinde konuştu.
"Fırat nehri havzası olmak üzere doğamız pervasızca büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bırakılmıştı"
Öte yandan milyonlarca ton sülfürlü, siyanürlü ıslak toprağın Fırat nehrine doğru gittiğine dair bilgiler, çok tehlikeli bir felaketle karşı karşıya oldunduğunu söyleyen Kaya, "Toprakta siyanür olduğuna dair uzmanların uyarılarına rağmen, kurtarma ekiplerinin uygun koruyucu donanımlarının olmadığına dair görüntüler, bu felakete yol açan zihniyetin aynen devam ettiğini göstermektedir. Emeğe, doğaya, akla, bilime zerrece önem vermeyen, sermayenin çıkarları ve buradan elde edecekleri rantlar dışında gözü hiçbir şey görmeyen bir zihniyetin ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceği bir kez daha görülmüştür. Uzun yıllardır bölgeyi zehirleyen maden tesisinde 2022 yılında da siyanürlü solüsyon etrafa saçılmıştı. Bu felaketin ardından maden kısa bir süre kapalı kalmış ve para cezasıyla konu kapatılmış, maden apar topar yeniden açılmıştı. Yaşanan bu olumsuzluklara rağmen madenin kapasite artışı yapmasına izin verilmiş, insanlarımız, başta Fırat nehri havzası olmak üzere doğamız pervasızca büyük bir tehlikeyle karşı karşıya bırakılmıştı" ifadelerini kullandı.
"Bu halk ve işçi sınıfı sahipsiz değildir"
Yıllardır bu konuda soruna dikkat çeken meslek odaları, çevre gönüllüleri, yerel halkın feryatları dikkate alınmadığını söyleyen Kaya, "Devletin denetim ve yaptırımlardan sorumlu kurumlar etkisiz hale getirilmiş, zayıflatılmış veya görev yapmaları bilinçli olarak engellenmiştir. Daha da ötesi, işçi sınıfının sırtındaki vergi yükünün arttığı bir dönemde bu şirketler vergi afları ve düzenlemeleri ile ödüllendirilmiştir. Madenlerimizi emperyalist tekellere peşkeş çekenler; sınırsız emek ve doğa sömürüsü üzerinden vahşi bir üretim düzenini hayata geçirenler; daha çok kar için bilimi ve aklı yok sayanlar bilsinler ki bu ülke, bu halk ve işçi sınıfı sahipsiz değildir" diye belirtti.
"DİSK konunun takipçisi olmaya devam edecektir"
Kaya, "DİSK olarak öncelikle yaşanan katliamların hesabının sorulması, kamusal bir madenciliğin insan, çevre ve doğayla uyumlu yapılabilmesi, bu ülkenin refahı ve gelişmesine gerçekten katkı sunabilmesi için mücadelemizi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Kayıpların akıbetinin mümkün olan en çabuk biçimde netleştirilmesi, doğayı ve canlı yaşamını tehdit eden bu felaketin etkilerinin azaltılması için eldeki bütün olanakların seferber edilmesini acil olarak talep ediyoruz.
DİSK konunun takipçisi olmaya devam edecektir" dedi.