Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi (ETGB) Yönetici Şirketi ATAP A.Ş. tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi Zirvesi ve Girişimci Ödül Töreni” programında konuştu.
Silinip gitmemek için dijital dönüşüm şart
Eskişehir’de ileri teknoloji, yazılım ve yeni nesil ürünlere yönelik girişimlerin artırılması gerektiğini vurgulayan Küpeli, “Eskiden klasik yöntemlerle uzun yıllar aynı ürünleri üreterek kar edebiliyorken, günümüzün hızla değişen dünyasında rekabet edebilmek için sürekli yenilik yapmak şart. Son yıllarda dünyada çok büyük bir dijital dönüşüm ve değişim yaşanıyor. Birçok sektörde yapılamayanı farklı yapmak, yeni çözümler üretmek ve yeni teknolojileri kullanmamız gerekiyor. İster büyük ister küçük olsun bir firma yenilik yapmayı bıraktığı an, ürünlerine ek cazibe katacak yeni özellikleri getirmediği zaman silinip gitmeye mahkum olacak” dedi.
Teknoloji ihracatında 15 yıldır aynı noktadayız
Eskişehir’in yüksek teknolojili ürün ihracatında Türkiye’de iyi bir noktada olduğunu ancak ülke genelinde orta ve yüksek teknolojili ürün ihracatının istenilen seviyede olmadığından bahseden Küpeli, “İmalat sanayinde yüksek teknolojili ürünlerin toplam ihracatımız içindeki payı yaklaşık 15 yıldır üç ve dört seviyelerinde seyrediyor. Bu noktaya takıldık kaldık. Bu rüzgarı tersine çevirmemiz ve küresel ölçekle mutlaka rekabetçi üretimi hedefleyen adımlar atmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Klasik eğitim sistemi yetersiz
İş dünyasının dayanıklılığını ve rekabet gücünü artırabilmek için inovasyon ve girişimcilik alanında işbirliğine daha fazla ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Küpeli, klasik eğitim sisteminin yetersiz kaldığına dikkat çekti. Eğitim sisteminin baştan aşağı yenilenmesi, ahlaki değerlerin öne çıkarılması ve gençlere yeteneklerine göre eğitimler verilmesi gerektiğini belirten Küpeli, şunları belirtti: “Eğitim sistemimizde ilkokul birinci sınıftan üniversite son sınıfa kadar yeni bir yapılanmaya ihtiyacımız var. Üretken, inovatif ve iş yapan insanlar yetiştirmemiz gerekiyor.Bunun için mutlaka ana sınıflarından başlamamız lazım. Son yıllarda dezenformasyon yaşadığımız ahlaki değerlerin önemini çocuklarımıza daha genç bir fidanken vermemiz gerekiyor. Herkesin üniversitede okuması yerine kendi yeteneklerini ortaya çıkartacak kısa ve farklı eğitim modelleri geliştirilmelidir. Yetenekli gençlerimizin yurtdışına gitmesinin önüne geçmek için hepimizin ciddi formüller üretmemesi gerekmektedir.”