İYİ Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz, resmi sosyal medya hesabından istifayı şu şekilde duyurdu;
"Öncelikle şahsımı kendisini temsil etmeye layık gören Aziz Milletimize,
İYİ Parti çatısı altında görev yapma fırsatı veren, desteğini esirgemeyen; Başta Sayın Meral Akşener hanımefendi olmak üzere,
İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Müsavat Dervişoğlu ve parti kurmaylarımıza, Omuz omuza, el ele gayret gösterdiğimiz çok değerli milletvekillerine ve tüm çalışma arkadaşlarımıza, İYİ Partiye inanmış, gönül vermiş, teşkilatlarda hiçbir karşılık beklemeden canla başla çalışmış tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyor, en derin saygı ve selamlarımı iletiyorum.
Bilindiği üzere, 2023 Genel Seçimlerinde; İYİ Parti yöneticilerince yüce milletimizi temsil etme görevine layık bulunarak, asil halkımızın onay ve desteğine mazhar olarak İstanbul Milletvekili seçildim.
Siyasetteki makamların, vatandaşlarımıza hayırlı hizmetler sunmak için olduğunu düşünen; memleketin gereksinimlerini, halkımızın dertlerini yakından bilen, halkın içinden gelen bir kardeşinizim.
Millete hizmet etme sorumluluğunun yükünün her şeyden, hatta ölümden bile daha ağır olduğunu düşünüyorum.
Siyasetçinin sözü ve tavrı, kendi hayatında karşılık bulduğu ölçüde etkilidir. İmam-ı Azam'a atfedilen meşhur hikâyeyi bilirsiniz, baldan başka bir şey yemeyen çocuğu son çare İmam Ebu Hanife'ye getirirler. İmam Ebu Hanife meseleyi dinledikten sonra çocuğun ailesine '40 gün sonra tekrar gelsin' der. Bu sürenin sonunda yeniden geldiklerinde İmam-ı Azam çocuğu karşısına alıp, 'bundan sonra bal yeme evladım' dedikten sonra aileye gidebileceklerini söyler. Şaşkınlık içindeki aile 'madem bu kadar kolaydı, niye bizi 40 gün beklettiniz' diye sorar. İmam-ı Azam gülümseyerek 'İlk geldiğinizde ben de her gün soframdan balı eksik etmezdim, siz gittikten sonra 40 gün boyunca bal yemeyi keserek nefsimi denedim. Baktım oluyor. Çocuğunuza da aynı telkinde bulundum. Aksi takdirde sözüm ona tesir etmezdi.' der.
Bizler her halimizle çevremize örnek olmalıyız ki ülke ve millet meseleleri konusunda söylediklerimize itibar edilsin.
Yapmama imkân bulunan işleri layıkı ile yapamazsam, görev vebalinin altında ezileceğimi hissediyorum.
Merkez sağa yeni bir anlayış ve heyecan getirmek üzere kurulan ve bizim de bu boşluğu doldurmak amacıyla dahil olduğumuz İYİ Partinin kuruluş amaç ve ilkelerinden uzaklaştığını,
Genel seçim süreci, genel seçim sonrasında yapılan kongre; yerel seçim süreci ve sonrasındaki yapılanmanın partiyi varoluş amacından kopardığını,
Sözümün, tavrımın ve ilkelerimin partiyle artık bağdaşmadığını üzüntüyle ifade etmek isterim.
Siyasetçi, nesillerin hayatını müspet yönde etkileyip değiştirecek kılavuz olmalıdır. Merhum Cemil Meriç'in dediği gibi, kürenin kanunu hareket, insanının kanunu hürriyettir. Dünya dönüşüyle, siyaset ve insan duruşuyla anlamlı ve açıklayıcıdır.
Bu itibarla; İYİ Parti'yle olan siyasi birlikteliğimi nihayete erdirdiğimi, istifa ettiğimi kamuoyunun bilgisine sunarım.
Tüm iyimserliğimle, İYİ Partinin bahtının açık olmasını dilerim.
Hz. Mevlana'nın deyişiyle, her gün yeniden doğmak gerekmektedir.
Bu sebeple bizlerde her gün kendimizi yenileyerek, milletimize nasıl daha iyi hizmet
ederizin çarelerini bulmak zorundayız.
Elbet emeklerimizin karşılığı, milletimizin eşsiz vicdanında değerini bulacaktır.
"Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben" anlayışıyla, milletvekili olarak omuzlarımıza milletin iradesiyle yüklemiş olduğumuz mesuliyetin bilinciyle, siyaset yapılırken elde edilen makamların milletin emaneti olduğu gerçeğini asla unutmadan, inanç ve ilkelerim doğrultusunda, milletimizin dertlerine derman olmak gayesi ve gayretiyle hizmet etmeye devam edeceğim."