Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkan Yardımcısı Leyla Çam, Türk Kadınının kazandığı bu önemli hakkın tarihsel sürecine vurgu yaparak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini hatırlattı: “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez.”
Çam, Türk Kadınının seçme ve seçilme hakkını kazandığı günden bugüne, bu hakkın diğer dünya ülkelerinde de örnek teşkil ettiğini belirtti. Fransız kadınları 1944’te, Japon kadınları 1945’te, Çin kadınları 1949’da, İsviçreli kadınlar 1971’de ve Kuveytli kadınlar 2005’te seçme ve seçilme hakkına kavuştular. Çam, bu hakları Türk Kadınına tanıyan başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyetin kurucularını rahmet ve minnetle andı.
Kadınların siyasette eşit temsil oranlarına ulaşamamış olmalarının üzücü bir durum olduğunu ifade eden Çam, Türk Kadınının bu eksikliği giderecek güce ve kararlılığa sahip olduğunu belirterek, tüm kadınları siyasete ve özellikle İYİ Parti saflarına katılmaya çağırdı.
Çam, “Bugün eğer vatanımızda özgür ve bağımsız bir şekilde yaşıyorsak, bunda Türk Kadınının payı büyüktür. Türk Kadını, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk devrimlerinin sahibidir ve koruyucusudur” diyerek, Türk Kadınının tarih boyunca verdiği mücadelenin altını çizdi.
Son olarak, kadın cinayetlerinin sona erdiği, kadının ikinci sınıf insan muamelesi görmediği bir Türkiye için kadınların daha fazla mücadele etmesi gerektiğini belirten Çam, “Bizler Tomrislerin, Asenaların, Kara Fatmaların, Gördesli Makbulelerin, Nene Hatunların, Sabiha Gökçenlerin ve Halide Ediplerin kızları olarak haykırıyoruz; Türk Kadınları burada olduğu müddetçe kimse yurdumuzu yıkamayacak, ocağımızı söndüremeyecektir” dedi.
Çam, açıklamasını, “Ne mutlu Türküm diyene, ne mutlu Türk Kadınıyım diyene!” sözleriyle sonlandırarak, Türk Kadını’nın gücünü ve rolünü vurguladı.
